Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yaşı, ana ve babalık duygusunun tatmini, çocukların yüksek yararı birlikte değerlendirilerek; çocukların kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir. Kişisel ilişki hakkı, sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir. Tüm dosya içeriğine göre; velayeti babada olan çocuk ile anne arasında kurulan kişisel ilişki çocuğun üstün yararına uygun olup değişen koşullara göre, çocuğun yaşı ve eğitim durumları gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlemesi gelecek yıllarda da her zaman istenebileceğinden ilk derece mahkemesinin çocuk ile anne arasındaki kişisel ilişki düzenlemesi bu aşamada usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacının kişisel ilişki düzenlemesine yönelik istinaf itirazının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Çocuk ile babası arasında yeterli kişisel ilişki kurulamadığı takdirde güven duygusunun oluşamayacağı açıktır. Çocuğun babası ile yatılı kişisel ilişki kurulmasına engel somut bir olgu veya iddia bulunmamaktadır. Çocukla baba arasında tesis edilen kişisel ilişki süresi, babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da baba sevgi ve şefkatini tatmasına da yeterli değildir. Bu sebeple çocuk ile baba arasında daha uzun süreli ve yatılı olacak şekilde yeniden kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1....

    davacı baba ile küçük Hiranur arasında uygun kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması-Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Asıl dava, çocukla kişisel ilişki kurulması, karşı dava ise kişisel ilişkinin kaldırılmasına ilişkin olup, mahkemece asıl davanın kısmen kabulü ile karşı davanın reddine, ortak çocuk Defne ile babası arasında yatılı kalmayacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Dosya incelendiğinde, dosya arasında bulunan 18.01.2018 tarihli pedagog ve 25.06.2018 tarihli psikolog raporlarında, yatılı kişisel ilişki kurulmasının uygun olduğu bildirilmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından; yatılı kişisel ilişki sürelerinin az olması yönünden, davalı tarafından ise; yatılı kişisel ilişki kurulmaması gerektiği yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının tüm, davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Kişisel ilişki düzenlenmesindeki amaç, müşterek çocuk ile veyalet kendisine verilmeyen taraf arasında güven, sevgi ve karşılıklı sıcak ilişkilerin kurulması amaçlanmaktadır. Bu amacın gerçekleşmesi içinde kişisel ilişkinin daha uzun süreli düzenlenmesinde fayda vardır....

        Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı baba tarafından müşterek çocukla kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebiyle açılan davada baba ile ortak çocuk arasında yeniden kurulan kişisel ilişkinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı, kişisel ilişki düzenlemesi davalarında talep dışında karar verilip verilemeyeceği, aleyhine hüküm kurulan tarafa yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin yükletilip yükletilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Kanun'un 323 üncü maddesi, 324 üncü maddesi; Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'nn 3 üncü maddesi; Çocuk Hakları'nın kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi'nin 1 inci maddesi; 5395 sayılı Çocuk koruma Kanunu'nun 4 üncü maddesi'nin (b) bend; 6100 sayılı Kanun'un 323 üncü maddesi, 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ile 371 inci maddeleri. 3....

          kişisel ilişki tesisine, yol giderinin davalı baba tarafından karşılanmasına, davacı kadının diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir....

            gerekçesi ile; "1- Davacı ÖMER REFİK ÖZERDEM (TC-)'in kişisel ilişkinin kaldırılması veya sınırlandırılmasına yönelik davasının REDDİNE, 2- Ayrıca tarafların velayet hakkı konusunda ve çocukla kişisel ilişki konularında DANIŞMANLIK HİZMETİ almaları konusunda uyarılmalarına, bunun yapılmasında çocuğun gelişimi ve gelecekteki yaşamı için çok önemli sonuçlar doğuracağı belirtilerek bu hizmeti Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Antalya İl temsilcileri ile görüşmek suretiyle yapmaları konusunda uyarılmalarına, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının İl Müdürlüğüne bu dosya ile ilgili olarak tarafların her ay alacakları randevu ile ilgili olarak gerekirse çocuğun da dinlenilmesi suretiyle gerekçeli kararda belirtilen çocukla ilişkiler ve çocuğun gelişimi konusunda farkındalıkların artırılması ve DANIŞMANLIK HİZMETİNDEN yararlanmalarının sağlanmasının istenilmesine,"karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Müşterek çocukla, davalı anne arasında Temmuz ayında kurulan kişisel ilişkinin infazda tereddüt yaratacak şekilde, başlangıç ve bitiş günlerinin açıkça gösterilmemiş olması ve kişisel ilişki saatlerinin seçimlik düzenlenmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu bölümlerinin düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK.md.438/7)....

              in velayetinin ise anneye verilmesine karar verilmiş, velayeti kendisine verilmeyen ebeveynle çocuklar arasında karşılıklı kişisel ilişki tesis edilmiş ancak kurulan kişisel ilişki kardeşlerin birbirini göremeyecekleri şekilde düzenlenmiştir. Velayet kendisine bırakılmayan ortak çocukla diğer ebeveyni arasında kişisel ilişki düzenlenirken kardeşlerin de birbirini görmelerine olanak sağlayıcı şekilde düzenleme yapılması kardeşlik ilişkisinin gelişmesi için önemlidir. Bu bakımdan kardeşlerin birbirlerini görecekleri şekilde kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

                UYAP Entegrasyonu