Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, velayetin verilmesi olmadığı takdirde çocukla kişisel ilişki süresinin artırılmasına ilişkindir. 1- Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir (TMK m. 323). Düzenli kişisel ilişki kurmak ve bu ilişkiyi sürdürmek, çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Bu hak, sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kendilerinden alınabilir (Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m. 4). Kişisel ilişki düzenlemesine ilişkin kararlar kesin hüküm oluşturmaz. Değişen durum ve şartlara göre her zaman dava açılabilir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir. Davacı baba boşanma kararı ile birlikte velayeti anneye bırakılan ortak çocuk Ayşe Gül'ün velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesini talep etmiş, İlk Derece Mahkemesince; velayetin değiştirilmesini gerektirir bir durum olmadığı gerekçesiyle velayetin değiştirilmesi talebinin reddi kararı verilmiş, hüküm davacı baba tarafından istinaf edilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır....

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Olmadığı Takdirde Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından kişisel ilişki davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 176.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 13.09.2018 (Prş.)...

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişki Kurulması - Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı tarafından kişisel ilişki düzenlemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İlk derece mahkemesince davalı-karşı davacı baba ile 2014 doğumlu ortak çocuk Derin arasında kurulan kişisel ilişkiye dair verilen karar bölge adliye mahkemesince kaldırılarak baba ve çocuk arasında, "Her ayın l.ve 3.hafta sonu Cumartesi günleri saat 10.00'dan Pazar günü saat 18.00'e kadar, dini bayramların 2.günü saat 10.00'dan 3.günü saat 18.00'e kadar, her yıl okulların sömestr (Şubat) tatilinin 1.Pazartesi günü saat 10.00'dan takip eden Pazar günü saat 18.00'e kadar, ve her yıl 1 Ağustos saat 10.00'dan 31 Ağustos saat 18.00'e kadar" şeklinde kişisel ilişki düzenlenmesine karar verilmiş, verilen karar davacı-karşı davalı anne tarafından...

      Günü sabah saat:10.00 da başlayıp dini bayramın 3. günü akşam 17.00 ye, d)Her yıl sömestır tatilinin ilk Cumartesi günü saat 10:00'dan ikinci Cumartesi günü saat 17:00'ye kadar, e)Babalar gününde sabah saat 10:00'dan başlayarak aynı gün akşam saat 17:00'ye kadar kadar devam etmek üzere; aralarında kişisel ilişki kurulmasına, bu sürelerin başında müşterek çocuğun velayeti verilen taraftan alınarak kişisel ilişki kurulacak tarafa teslimine, küçüklerin davalı tarafından teslim alınması suretiyle davalı ile şahsi ilişki tesisine, masraflarının davalı tarafından karşılanmasına, ayrıca küçüklerin sağlığı ve eğitimi konusunda bulunduğu okul ya da sağlık kuruluşu binasında idarenin belirleyeceği uygun yer ve süre içinde bir görevli yanında kişisel ilişki kurma kapsamında davacıya bilgi edinme ve ziyaret hakkı verilmesine ilişkin karar verildiği anlaşılmıştır....

      Davalı vekili dilekçesinde ise; davacı babanın müşterek çocuğu etkileyerek velayetin babaya verilmesi konusunda beyanda bulunmasını sağladığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini istemiştir İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; aslolanın çocuğun üstün yararı olduğu, idrak çağındaki küçük Doruk BOZKURT'un velayetinin babasına verilmesini, annesiyle de düzenli yatılı kişisel ilişki kurulmasını istediği, davacı babanın velayete engel durumunun olmadığı, velayet görevini gereği gibi yerine getirebileceği, idrak çağında bulunan küçüğün velayetinin babasına verilmesine ilişkin özgür olarak verdiği duruşma ifadesine önem verilmesi gerektiği Doruk BOZKURT'un velayetinin, velayetinin davalı anne T4 Bozkurt) 'dan alınarak davacı baba T1'a verilmesine, müşterek çocukla davalı anne arasında düzenli yatılı kişisel ilişki kurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır....

      Aile Mahkemesi'nin 2016/851 E. 2016/843 K. sayılı kararı ile boşandıklarını, kararın kesinleştiğini, müşterek çocukları Beyza'nın velayetinin kendisine verildiğini ve davalı ile arasında kişisel ilişki düzenlendiğini, davalının kişisel ilişki hükümlerine uymadığını, 2017 yazında çocukla kişisel ilişki çabasına dahi girmediğini ancak 2018 yazında icra yoluyla çocuğu tehdit ederek aldığını, çocuğu kendisine karşı doldurduğunu, davalının ancak boşanırsan çocuğu görebilirsin dediğini, davalının eşinin çocuğun psikolojini olumsuz etkilediğini bu nedenlerle davalının çocuk ile mevcut ilişkisinin yeniden düzenlenerek yatılı olarak kalması kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      Aile Mahkemesinin 2017/716 Esas 2017/919 Karar sayılı ilamı ile velayeti anne ve babasına ortak olarak verilen velayetinin kaldırılarak velayetin davacı karşı davalı anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, karşı davanın reddine" karar verilmiştir. Davalı karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesi ile; ilk derece mahkemesi kararının çocuğun menfaatine olmadığını, sosyal inceleme raporu alınırken çocuğun annesinin ilişkileri nedeniyle yaşadığı travmaların sorulmadığını, bu hususun eksik kaldığını belirterek kararın kaldırılmasına, karşı davanın kabulüne, velayetin babaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      (TMK m. 348) Toplanan delillerle ortaya çıkan durum yukarıda açıklanan şekilde nez şartlarının varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar. (TMK m. 183,349) Öyle ise, olaya uygun kanun hükmünün belirlenmesinde hata ile velayetin değiştirilmesi (TMK m. 183, 349) yerine, Türk Medeni Kanununun 348. maddesi sonuçlarını doğuracak biçimde velayetin kaldırılmasına (nez'e) karar verilmesi bozmayı gerektirir. 3- Velayeti babaya verilen ortak çocuk M. 12.05.2000 doğumludur. Mahkemece anne ile her hafta sonu kurulan kişisel ilişki, çocuğun bedeni ve fikri gelişimini olumsuz etkileyebileceği gibi, babanın da velayet görevini yerine getirmesine engel olacak derecede fazladır. Küçüğün yaşı, eğitimi ve gelişimi, kişisel ilişkinin niteliği de göz önüne alınarak daha uygun süreli kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde kişisel ilişki tesisi doğru görülmemiştir. 4- Ortak çocuk davanın devamı sırasında davalı- davacı baba yanında kalmaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı baba tarafından, velayet talebinin reddi, kişisel ilişki süresinin kısaltılan bölümleri, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden, davalı anne tarafından ise, kişisel ilişki süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, velayeti annede bulunan ortak çocuklar ile baba arasında kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilerek, “aynı şehirde oturmaları hali" ve “farklı şehirde oturmaları hali" için ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmiştir...

          UYAP Entegrasyonu