Mahkemece; "Dinlenen yeminli tanık beyanları, alınan sosyal inceleme raporları, taraf iddia ve savunmaları ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; tarafların daha önce boşandıkları ve müşterek çocuğun velayetinin davalıya verildiği, davacının çocuğun kendisine gösterilmediğini, çocukla kişisel ilişki kurmasına engel olunduğunu söyleyerek velayetin tarafına verilmesini talep ettiği, dinlenen tanıkların beyanlarında davacının telefon ile çocukla görüşemediğini söyledikleri ancak davacının çocuğu mahkeme kararı gereği kişisel ilişki için yanına alma hakkının olduğu, bu hakka engel olunduğuna dair dosya kapsamında bir delil elde edilemediği, müşterek çocukların idrak çağında oldukları ve alınan sosyal inceleme raporunda davalı anne ile kalmak istediklerini söyledikleri, davalının velayet görevini ihmal ettiğine dair dosya kapsamında bir delil elde edilemediği anlaşılmakla davacının ispatlanamayan davasının reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe...
Hukuk Dairesinin 2021/921 Esas Sayılı dosyasıyla derdest olduğunu, boşanma ve diğer hususlar gibi velayetin değiştirilmesi ve kişisel ilişkinin biçimi gibi konularda da talep ya da ek talep üzerine karar verecek olan yargı yerinin İstinaf Mahkemesi olduğunu belirterek, derdestlik itirazının kabulü ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davacının dava dilekçesiyle müşterek çocuk ile davalı arasında tesis edilen kişisel ilişkinin sınırlandırılıp yeniden düzenlenerek yatısız olarak kişisel ilişki tesis edilmesini, söz konusu dosyada dava sonuna kadar tedbiren, dava sonunda da esastan karar verilmesini talep ettiği, bu haliyle tarafların boşanmalarıyla birlikte velayet ve kişisel ilişkiye ilişkin verilen kararın henüz istinaf incelemesinde olup kesinleşmediği anlaşıldığından, derdestlik nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir....
DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Müşterek Çocuğun Eğitim Giderlerinin Baba Tarafından Karşılanması Aksi Halde İştirak Nafakasının Artırılması-Yurt Dışına Çıkış Yasağı Verilmesi-Velayetin Değiştirilmesi Aksi Halde Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi ve Yurt Dışına Çıkışta Kısıtlanan Olmadığının Belirlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı tarafından, iştirak nafakasının miktarı, kişisel ilişki ve yurt dışına çıkış yasağı konulması yönünden; davalı-davacı tarafından ise velayetin değiştirilmesi talebinin reddi, kişisel ilişki, tedbiren yurt dışına çıkış yasağı verilmesi ve yargılama giderleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:ve yargılama giderleri Müşterek çocuk 2006 doğumlu olup, idrak çağındadır....
Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması - Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 143.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 1- Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalının aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan istinaf istemlerinin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİ; 2- Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi ana ve baba için bir hak olduğu gibi, çocuk için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır....
Aile Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini, davacı-davalı ile ortak çocuk ... arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenerek yatılı ilişki hakkının kaldırılmasına, kişisel ilişki tesisinin ayda bir kez olacak şekilde düzenlenmesine, kişisel ilişki tesisi sırasında bir psikolog veye pedagog bulundurulmasına, davacı-davalı ile çocuk arasında telefon vasıtası ile kişisel ilişki tesisinin belirli gün ve saatlerde yapılacak şekilde düzenlenmesine, davacı-davalı ile ortak çocuğun yatılı kişisel ilişki hakkının devamına karar verilmesi durumunda yatılı kişisel ilişkinin ayda bir kez olacak şekilde düzenlenmesine, davacı-davalı ile ortak çocuğun yatılı kişisel ilişki hakkının devamına karar verilmesi halinde okul ara tatil dönemlerinin değiştirilmiş olması sebebiyle ara tatile ilişkin kişisel ilişki düzenlenmesinin de tatillere uygun olarak yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. III....
Mahkemece davacı baba tarafından kişisel ilişkinin yeniden düzenlemesi davasının kabulüne karar verilerek, müşterek çocuk ile davacı babası arasındaki kişisel ilişki yeniden kurulurken çocuğun 08.07.2017 tarihi öncesi ve sonrası ayrı ayrı düzenlenmiş ve kademeli bir kişisel ilişki düzenlemesi yapılmıştır. Değişen koşullara göre, çocuğun yaşı, eğitim ve sağlık durumları gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlemesi ilerki yıllarda her zaman istenebilir. Kişisel ilişki kurulmasına yönelik hüküm kurulurken; gelecek yıllardaki koşullar önceden bilinemeyeceğinden, şimdiden müşterek çocuk ile davacı baba arasında kademeli bir şekilde kişisel ilişki düzenlenmiş olması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi - Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 397.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.04.07.2022(Pzt.)...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişki Süresinin Artırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, velayetin değiştirilmesi talebinin reddi yönünden; davalı tarafından ise yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacının velayetin değiştirilmesi davasının reddi kararına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Velayetin yeniden düzenlenmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 362/2-b-13). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz (HMK m. 362/1-ç)....
O halde; idrak çağındaki Erdem Selim'in velayete dair istek ve beklentileri gözetilerek çocuğun annede olan velayetinin değiştirilerek davacı babaya verilmesinin üstün yararına olacağı gözetilerek küçük Erdem Selim'in velayetinin değiştirilmesi talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde talebin reddi yönünde hüküm kurulması doğru olmamış ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davacı erkeğin müşterek çocuk Erdem Selim'in velayetin değiştirilmesi talebinin kabulüne, velayeti davacı babaya verilen çocukla davalı anne arasında kişisel ilişki kurulmak suretiyle kararın düzeltilmesi cihetine gidilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355.maddesi gereğince davacı erkek vekilinin sair istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dosya kapsamı, delil durumu, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından sair hususlara yönelik yerel mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığının ve özellikle...