"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi ve Nafakanın Kaldırılması - Kişisel Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki "velayetin değiştirilmesi, yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılması" davası ile "kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine" ilişkin karşı davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı tarafından iştirak ve yoksulluk nafakasının miktarları yönünden; davalı-karşı davacı tarafından ise iştirak ve yoksulluk nafakasından yapılan indirimler yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle yoksulluk nafakasının kaldırılması isteğinin içinde, azaltılması isteğinin de mündemiç bulunmasına göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 1- Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalının aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan istinaf istemlerinin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİ; 2- Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi ana ve baba için bir hak olduğu gibi, çocuk için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Davaların çocukla kişisel ilişki kurulması, velayetin değiştirilmesi ile iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılmasına ilişkin karşılıklı davalar olduğu anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı taraflar süresinde istinaf talebinde bulunmuşlardır. Resen kamu düzenini ilgilendiren haller ile tarafların istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 17/2- 2486 esas, 18/1148 karar sayılı ilamında açıklandığı üzere bir davada yasal temsilci ile küçüğün menfaati çatışıyor ise bu durumda küçüğe temsil kayyım atanması zorunludur. Temsil kayyımı atanmaksızın menfaat çatışması içerisinde yapılan hukuki işlemler kesin hükümsüzdür....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Yoksulluk ve İştirak Nafakasının Arttırılması-Yoksulluk Nafakası ve İştirak Nafakasının Kaldırılması-Velayetin Değiştirilmesi- Kişisel İlişki Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından kişisel ilişki düzenlenmesi, vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve eksik yatırılan 177.10 TL temyiz başvuru harcının...
Tarafların kişisel ilişkiye yönelik istinaf itirazlarının incelenmesine gelince; Çocukla, velayet kendisine bırakılmayan ebeveyn arasında düzenli kişisel ilişki kurma ve bu ilişkiyi sürdürme çocuk için bir hak olduğu gibi, düzenli kişisel ilişkiyi elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır. Bu hak, sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği taktirde, kısıtlanabilir veya engel olunabilir. Kişisel ilişki kurma ve sürdürme hakkı, çocuğun kişiliğinin tam ve uyumlu gelişimi için tanınmıştır. Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını TMK'nın 324/1. maddesinde gösterilen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa kişisel ilişki hakkı kendilerinden alınabilir (TMK'nın 324/2. maddesi)....
ıslah niteliğinde olduğu gerekçesiyle davayı velayetin değiştirilmesi olarak nitelendirerek müşterek çocuğun velayetinin davalı anneden değiştirilerek davacı babaya verilmesine, çocuk ile anne arasında kişisel ilişki düzenlenmesine, müşterek çocuk için davacı lehine hükmün kesinleşmesinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 350,00- TL. iştirak nafakasına hükmedilmiştir....
Aile Mahkemesinin 2013/861 E 2014/68 K sayılı ilamı ile müşterek çocukla kişisel ilişki kurulmuş olup erkeğin hiçbir şekilde müşterek çocuğu görmediği, tehdidi üzerine kadının anlaşmalı olarak boşandıkları, erkeğin 6 yıl sonra müşterek çocukla kişisel ilişki kurulmasını icra yoluyla takip konusu yaptığı, erkeğin, müşterek çocuğu icra yoluyla görmesinin sebebinin kadına Diyarbakır'a dönmesini istemesi, erkeğin Diyarbakır'da imam olarak çalıştığı, evli olup bir kız çocuğunun da olduğu, erkeğin Diyarbakır'da ailesi ile yaşadığı, müşterek çocuğun o ev ortamında güzel bir şekilde yetişemeyeceği, fiziksel ruhsal ve ahlaki gelişimine olumsuz etki yaratacağı, çocuğun dedesini baba olarak bildiği, erkeğin Diyarbakır müftülüğünde imam olarak çalıştığı, müşterek çocukla kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasının çocuk için yararlı olacağı, müşterek çocuğun tüm masraflarını kadın karşıladığı" vakıalarını ileri sürerek müşterek çocukla baba arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasına, aksi halde yatılı...
Aile Mahkemesinin 14/09/2011 kesinleşme tarihli, 2009/869 Esas 2011/579 Karar sayılı ilamı ile davalı lehine 12.600,00 TL toplu yoksulluk nafakasına hükmedildiği, toplu yoksulluk nafakasının kararın kesinleşmesi ile birlikte muaccel hale geldiği, davalının 11/01/2015 tarihinde yeniden evlendiği, taraflar arasındaki boşanma ve ferilerine ilişkin kararın ise 14/09/2011 tarihinde kesinleştiği, böylelikle 14/09/2011 tarihinde muaccel olan ve ödenmesi gereken toplu yoksulluk nafakasının kesinleşen karar ile hükme bağlanmış olduğu göz önüne alınarak toplu yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi bakımından da davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. gerekçesiyle davanın reddine" karar verilmiştir. Davacı vekili davanın reddi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinafa cevap vermemiştir....
Dairenin 2021/394 Esas 2021/922 Karar 26.05.2021 tarihli ilamıyla; Davacının, reddedilen iştirak nafakasının kaldırılması davasına yönelik istinaf talebinin, kaldırılması talep edilen yıllık nafaka miktarlarının karar tarihi itibariyle kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir. Davacının velayete yönelik istinaf incelemesinde; davacı dava dilekçesinde ayrıca velayetin değiştirilmesini talep etmiştir. Dava dilekçesi ile birlikte yatırılan başvurma harcı, dilekçedeki tüm talepleri kapsar, Davacının velayetin değiştirilmesi talebi için ayrıca harç alınmamıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Velayet talebi kişisel ilişki kurulması istemini de içerir. Velayetin babaya verilmesine dair ... 1. Aile Mahkemesinin 2006/689 esas, 1030 karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk Emre ile anne arasında kişisel ilişkiye dair herhangi bir hüküm kurulmamıştır. Türk Medeni Kanununun 323.maddesi uyarınca ana babadan her biri velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocukla uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir....