Kişisel ilişki kurulması istenen ... 2003 doğumlu olup, bu yaştaki çocuğun her hafta Cumartesi günleri 9:00 ile 21:00 saatleri arası davacılar (biyolojik anne ve baba) ile kişisel ilişkisi, hem velayet sahibi annenin (evlat edinen) bu görevi gerektiği gibi yerine getirmesine engel oluşturur, hem de çocuk her hafta yer değiştireceğinden sağlığı bakımından menfaatine uygun değildir. Bu bakımdan kararda yer alan kişisel ilişkiye dair düzenleme doğru bulunmamıştır. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK md.438/7)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalının temyiz itirazlarına gelince; Davalı baba ile çocuk arasındaki tesis edilen kişisel ilişkinin değiştirilebilmesi için mevcut kişisel ilişki nedeniyle çocuğun huzurunun ciddi olarak tehlikeye girmiş olması veya kendisine kişisel ilişki hakkı tanınan ebeveynin bu hakkını amacına ve yükümlülüklerine aykırı olarak kullanmış bulunması veya çocukla ciddi şekilde ilgilenmemiş olması gerekir....
Bu bakımdan, davacı tarafından açılan ve çocukla davacı arasında kişisel ilişki kurulması talebine ilişkin dava dilekçesinin “tanıma beyanını da içermiş olduğu” kabul edilemez. Davacının dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarının tanıma beyanının mahkemeye yazılı başvuru ile yapılmasını zorunlu tutan yasal düzenleme (TMK.md.295/1) karşısında; geçerli bir tanıma beyanı olduğundan söz edilemez. Çocukla davacı arasında, hukukun geçerlilik tanıdığı şekilde soybağı kurulmadan; soy bağının hükümlerinden olan kişisel ilişki tesisine de karar verilemez. Mahkemece yapılacak iş; davacıya çocuğu tanıması için süre verilmesi, tanıma yapılıp davacı ile çocuk arasında soybağı kurulması halinde ise davanın incelenebilir hale geleceğini göz önünde tutarak, gerçekleşecek sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Davacıya bu yönde işlem tesisi için mehil tanınmadan hüküm tesisi kanımca doğru değildir. Bu sebeple sayın çoğunluğun bozma sonucuna katılmakla birlikte gerekçesine iştirak edilmemiştir....
, yaz tatillerinde yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmaması, buna karşılık küçük ile anneanne arasında her ayın iki hafta sonunda kişisel ilişki kurulması da hem torun ile 3.kişiler arasında kurulacak kişisel ilişkinin anne ve babaya tanınacak genişlikte olmaması gerektiği hem de babanın velayet görevini engelleyecek nitelikte olduğundan, yazılı şekilde kişisel ilişki kurulması doğru görülmemiştir....
Davacı vekili ıslah dilekçesinde özetle; öncelikle davalı annenin velayetinde olan müşterek çocuk Elif Su Eda'nın velayetinin anneden alınarak dava sürecinde tedbiren babaya verilmesi ve dava sonucunda kesin olarak müvekkil babaya verilmesini, bu taleplerinin kabulü mümkün olmadığı takdirde müşterek çocukla baba arasında her hafta Cumartesi 08:00'da alınıp pazar 21:00'da teslim edilmek üzere yatılı kişisel ilişki kurulmasını, resmi tatil günlerinde 08:00- 20:00 arasında kişisel ilişki tessisini, dini bayramların 2.ve 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04/03/2021 NUMARASI : 2018/909 ESAS, 2021/114 KARAR DAVA KONUSU : ÇOCUKLA KİŞİSEL İLİŞKİ KURULMASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının oğlu Burak Kayan ile davalı Aslı Eker'in 24.07.2009 tarihinde evlendiklerini, 31.10.2011 tarihinde bu evlilikten küçük Ender Kuzey Kayan'ın dünyaya geldiğini, tarafların İstanbul 16. Aile Mahkemesi'nin 2015/291 E. 2015/356 K....
Maddesine göre; "Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir." TMK’nın 324.maddesine göre; “Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür. Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir.” Velayet düzenlemesinin yanı sıra kişisel ilişki kurulurken de; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı"dır (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi m. 1; TMK m. 339/1. 34.3/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m. 4/b)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, velayet, kişisel ilişki, nafakaların miktarları, manevi tazminat talebinin reddi ve Türk Medeni Kanununun 162. maddesi uyarınca açılan boşanma davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Çocukla anne-baba arasında kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yararı, analık babalık duygularının tatmini gibi hususların dikkate alınması gereklidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm; davacı-davalı kadın tarafından kocanın kabul edilen boşanma davası, tazminat, nafaka miktarları ve vekalet ücreti yönünden; davalı-davacı koca tarafından ise kusur belirlemesi, tazminatlar, nafaka, velayet ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı kadının tüm, davalı-davacı kocanın aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir 2-Velayeti anneye verilen müşterek çocukla davalı (baba) arasında her hafta sonu Cumartesi günü kişisel ilişki kurulması taraflara külfet yükleyeceği gibi çocuğun ruhsal ve bedensel gelişimine de olumsuz etki yapacak niteliktedir....