kişisel ilişki tesisine, yol giderinin davalı baba tarafından karşılanmasına, davacı kadının diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 06/07/2021 NUMARASI : 2020/378 ESAS - 2021/416 KARAR DAVA KONUSU : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; İzmir 12....
Çocukla ana-baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktadır. Bu sebeple, kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Ancak, kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Bu tür kişisel ilişki çocuğun yüksek yararları gerektirdiği taktirde veya ana veya babanın bu haklarını amacına aykırı kullanmaları halinde kısıtlanabilir veya engellenebilir. Somut olayda; her ne kadar davacı tarafça rapora itiraz ve istinaf dilekçesinde davalı babanın şiddet eğiliminde olduğu, çocuğun yanında da bu eylemini gösterdiği, bu durumun kişisel ilişki süresi yönünden dikkate alınmadığı belirtilmiş ise de; buna ilişkin delil olarak ibraz edilen İzmir 2....
Davacı vekilinin; çocukla kişisel ilişkinin süresine yönelik istinaf talebi incelendiğinde; Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi ebeveynler için bir hak olduğu gibi, çocuk için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde, çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere ve özellikle hısımlarına da tanınabilir (TMK md.325/1). Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun eğitim, sağlık ve ahlaki yararı esas alınır (TMK md.182/2). Üçüncü kişilerin, koşulları gerçekleştiği takdirde çocukla kişisel ilişki kurma hakkı mevcut ise de; kişisel ilişki süresinin ana ve babaya tanınan genişlikte olması beklenemez....
Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediğinden koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir.Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yüksek yararı, yaşı, anne ve babalık duygusunun tatmini ve infaz edilebilir nitelikte olması hususları birlikte değerlendirilerek çocuğun kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir. Somut olayda; müşterek çocuk Ömer Alp 13.05.2019 doğumlu olup, 04.11.2019 tarihinde kesinleşen boşanma kararında ortak çocuğun okul çağına gelmeden önceki döneme yönelik olarak baba ile arasında tesis edilen her ayın 2. ve 4....
Bu durumda mahkemece yapılacak iş, kişisel ilişki konusunda taraflara bir öneride bulunmak, kabul edildiği takdirde buna göre karar vermek, kabul edilmediği ve taraflarca anlaşmaya varılarak bir düzenleme de yapılmadığı takdirde, davanın Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi uyarınca çekişmeli boşanma olarak sürdürülmesi, 4787 sayılı Yasanın 5. maddesi gereğince uzman kişilerden yardım alınması, taraflarla ve çocukla da görüşme sağlanarak rapor hazırlanması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar vermekten ibarettir. Yasal koşullar oluşmadan ve kişisel ilişki hususunda tarafların görüşü alınmadan kişisel ilişki düzenlemesi yapılması ve Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanmaya karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bu sebeple hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
İlk derece mahkemesince davanın reddine, 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanununun 5/1- a maddesi uyarınca davacı baba ile davalı anneye 1 yıl süreyle danışmanlık tedbiri uygulanmasına karar verilmiştir....
Bu tür kişisel ilişki çocuğun sadece yüksek yararları gerektirdiği takdirde veya ana ve babanın bu haklarını amacına aykırı kullanmaları halinde kısıtlanabilir veya engellenebilir (Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi md.4/2). Dosyada annenin çocukla kişisel ilişki kurma hakkını amacına aykırı kullanacağına veya kişisel ilişkinin çocuğun yüksek yararlarına aykırı düşeceğine ilişkin bir delil bulunmadığına göre, velayet hakkı kendisinden alınan davalı ile çocuk arasında uygun sürelerle kişisel ilişki tesisi gerekirken, bu hususun gözetilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 01.04.2015 (Çrş.)...
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulü ile davacının kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin reddine, müşterek çocukla davalı arasında kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istemiyle, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili; vekalet ücreti yönünden, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, çocukla kişisel ilişkinin kaldırılmasına ilişkindir. Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir (TMK m. 323)....
Aile Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini, davacı-davalı ile ortak çocuk ... arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenerek yatılı ilişki hakkının kaldırılmasına, kişisel ilişki tesisinin ayda bir kez olacak şekilde düzenlenmesine, kişisel ilişki tesisi sırasında bir psikolog veye pedagog bulundurulmasına, davacı-davalı ile çocuk arasında telefon vasıtası ile kişisel ilişki tesisinin belirli gün ve saatlerde yapılacak şekilde düzenlenmesine, davacı-davalı ile ortak çocuğun yatılı kişisel ilişki hakkının devamına karar verilmesi durumunda yatılı kişisel ilişkinin ayda bir kez olacak şekilde düzenlenmesine, davacı-davalı ile ortak çocuğun yatılı kişisel ilişki hakkının devamına karar verilmesi halinde okul ara tatil dönemlerinin değiştirilmiş olması sebebiyle ara tatile ilişkin kişisel ilişki düzenlenmesinin de tatillere uygun olarak yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. III....