Kişisel ilişki kurulmasına ilişkin kararların ileriye dönük olarak kesin hüküm teşkil etmeyeceği, değişen durum ve koşullar ile çocuğun yaşına göre, her zaman için yeniden dava açılıp yeniden kişisel ilişki düzenlenmesinin kararlaştırılabileceğinin tabii bulunmasına göre, davalı annenin istinaf itirazlarının kısmen kabulüne, bulunulan aşamada küçük ile baba arasında yaz tatilinde 15 gün süre ile kişisel ilişki kurulmasının ve pazar günü kurulan kişisel ilişki süresinin saat.17.00'ye kadar olmasının küçüğün yüksek yararına olacağı kabul edilerek, bu doğrultuda yeniden karar vermek gerekmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İstinaf Sebepleri Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile ortak çocuk ve davacılar arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, tanık beyanlarının çelişkili olduğu ve hükme esas alınamayacağı, alınan sosyal inceleme raporlarında daha kısıtlı bir kişisel ilişki kurulmasının çocuk yararına olacağı belirtilmesine rağmen kapsamlı bir kişisel ilişki tesis edilmesinin hatalı olduğu belirtilerek hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur. C....
Yine, Türk Medeni Kanunu'nun 324. maddesinin ikinci fıkrasında; "Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir." hükmü yer almaktadır. Somut olayda yapılan yargılama ve toplanan delillerden özellikle sosyal inceleme raporuna göre çocukla annesi arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasını ya da sınırlandırılmasını gerektiren somut bir olgu ispat edilememiştir. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Çocukla kişisel ilişki kurulmasına veya kaldırılmasına ilişkin davalar basit yargılama usulüne (HMK m. 316) tabi işlerden olmadığı gibi çekişmesiz yargı işlerinden de değildir (HMK m. 382). O halde mahkemece, dilekçelerin teatisinin yapılarak (HMK m. 139), ön inceleme (HMK m. 140) ve tahkikat (IHMK m. 143 vd.) aşamaları tamamlanarak, gösterdikleri takdirde tarafların delilleri de toplanarak hasıl olacak sonuç uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, bu işlem ve aşamalar tamamlanmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usııl ve yasaya aykırıdır....
Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Velayeti davacı anneye bırakılan müşterek çocuk..... 20.07.2010 doğumlu olup okul çağındadır. Çocuk ile baba arasında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulması doğru olmakla birlikte, tarafların farklı ilçelerde yaşadıkları da dikkate alındığında müşterek çocuğun Pazartesi günü sabah saat 09:00 da anneye teslim edilmesi çocuğun okul durumunu etkileyecektir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocuğun Tedbiren Teslimi-Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalıların, çocuğun tedbiren teslimi kararına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalıların, çocukla kişisel ilişki kurulması davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı baba, çocuğu ile babaanne ve dede arasında kişisel ilişki kurulmasını talep etmiştir....
Temyiz Sebepleri Davalı baba vekili temyiz dilekçesinde; annenin dava açmakta hukuki yararı bulunmadığını, çocuğu babaya teslim ettikten sonra görme çabası olmadığını, çocukla kişisel ilişki kurduğu bir günde fiziksel şiddet uyguladığını iddia ederek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, tarafların ortak çocuğu 1997 doğumlu engelli ... ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasının çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığını ve annenin çocukla kişisel ilişki kurmasına engel teşkil edecek ve davanın reddini gerektirecek bir durumun ispatlanıp ispatlanmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 182 nci, 323 üncü ve 324 üncü maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 3....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulması talebine ilişkin olduğu, kadının iştirak nafakasına yönelik bir davası bulunmadığı, ayrı bir dava açarak bu talebini ileri sürmesi gerektiği, çocuğun 2017 doğumlu olduğu, yaşı itibariyle baba ile yatılı şekilde kişisel ilişki kurulabileceği, dava aşamasında da çocukla babanın kişisel ilişki kurması sebebiyle artık baba ile çocuk arasında yatılı şekilde kişisel ilişki kurulmasında bir sakınca bulunduğuna dair dosyada somut bir veri olmadığı, davacının babalık duygularını tatmin ve çocukla baba arasında ebeveynlik ilişkisinin gelişmesi açısından da yatılı kişisel ilişki kurulmasının çocuğun üstün menfaatlerine uygun olacağı gerekçesi ile istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın kabulüne, velâyeti davalı annede olan tarafların ortak çocuğu...
Ana ve babasından veya bunlardan birinden ayrılmasına karar verilmiş olan çocuğun, kendi yüksek yararına aykırı olmadıkça ana-babanın ikisiyle de düzenli bir biçimde kişisel ilişki kurma ve bunu sürdürmesi, çocuk için bir hak (Çocuk Hakları Sözleşmesi m. 9/3) olduğu kadar, çocuklarıyla düzenli şekilde kişisel ilişki elde etmek ve bu ilişkiyi sürdürmek ana ve baba için de bir haktır. Bu tür kişisel ilişki, çocuğun sadece yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya engellenebilir. (Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m. 4/1-2) Küçüğün bir başka aile tarafından evlat edinilmiş olması, gerçek ana ve babanın çocuklarıyla kişisel ilişkisini keser ise de gerçek ailesi ile aralarındaki soybağının bir gereği olarak bu hakkı ilanihaye ortadan kaldırmaz.Koşullarının varlığı halinde ve küçüğün menfaatine uygun düştüğü ölçüde hakim kararıyla bu ilişki yeniden tesis edilebilir. Türk Medeni Kanununun 325. maddesinde yer alan düzenleme buna imkan vermektedir....
Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki kurulmasından beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir.Baba ile çocuk aracında kurulan kişisel ilişki uzun ve çocuğun menfaatine aykırıdır. Çocuk ile baba arasında çocuğun yaşı gözetilerek daha uygun süreli kişisel ilişki kurulmak üzere hükmün bozulması gerekmiştir....