Hukuk Dairesi 2012/3338 E. , 2012/4942 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Uyuşmazlık, velayetin tespiti, çocukla kişisel ilişki kurulması ve nafaka istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 28.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi 2011/22659 E. , 2012/4504 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Dava, çocukla kişisel ilişki kurulması ile tedbir nafakasına ilişkindir.Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 23.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi 2013/15754 E. , 2013/14094 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Uyuşmazlık, nafaka, velayet ve çocukla kişisel ilişki kurulması talebine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 07.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Kişisel ilişkinin gerektirdiği masraflara katlanma külfeti, bundan yararlanan tarafa düşer. Müşterek çocuk ile baba arasında, mahkemenin ara kararı ile belirtilen biçimde ve günlerde kişisel ilişki kurulmasına dair kararın icrası için, Kuşadası 2. İcra Müdürlüğünün dosyasında borçlu anneye tebligat yapılmadığı gibi, borçlu annenin icra dosyasına bir itirazı mevcut değildir. İcra İflas Kanununun 25/a maddesi uyarınca borçlunun, alacaklı baba ile çocuğun kişisel ilişki kurulmasına engel olduğunu gösteren herhangi bir delil yoktur. Çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilamın icrası İcra İflas Kanununun 25/a maddesi hükmü dairesinde yerine getirilir. Kişisel ilişki kurulmasına dair kararın infazının sağlanması için, diğer bir anlatımla çocuğun kendisinde bulunmayan tarafa teslimi için yapılan giderlerin kime ait olacağı noktasında çıkan uyuşmazlığın çözümlenmesi lazımdır. Kişisel ilişki kurulmasına yönelik giderlerin genel takip giderleri gibi düşünülmesi yerinde olamaz....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1116 KARAR NO : 2021/1074 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KONYA 5. AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04/03/2021 NUMARASI : 2020/597 ESAS 2021/189 KARAR DAVA KONUSU : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı dava dilekçesinde özetle; Tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, müşterek çocuk Fatoş Naz'ın velayetinin babaya verildiğini, çocukla düzenlenen kişisel ilişkinin yeterli olmadığı gibi kişisel ilişki günlerinde de çocuğu görmesinin davalı tarafından engellendiğini belirterek kişisel ilişkinin genişletilerek yeniden düzenlenmesini talep etmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından incelemenin duruşmalı yapılması istemiyle temyiz edilmiş ise de; Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369. maddesinde çocukla kişisel ilişkinin düzenlenmesine ilişkin verilen kararların Yargıtayda duruşmalı olarak inceleneceğine dair bir düzenleme bulunmadığı gibi işin niteliği gereği temyiz incelemesinin öncelikli olarak yapılması zorunlu olduğundan, davacının duruşma isteğinin reddine karar verilip, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna...
Velayetin değiştirilmesinde olduğu gibi kişisel ilişki düzenlemesinde de esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki kurulmasından beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır. Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür....
Mahkemece torunla kişisel ilişki kurulması davasının yapılan yargılaması sonucunda davacılar ile küçük ... arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından kişisel ilişki süresi yönünden temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 27.04.2016 tarih ve 2016/6882 esas 2016/8537 karar sayılı kararı ile 16.07.2009 doğumlu ... ile davacılar dede ve babaanne arasında daha uygun süreli kişisel ilişki kurulması gerektiğinden bahisle hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. Davalı anne, Dairemizin düzeltilerek onama ilamında düzenlenen kişisel ilişki süresinin fazla olduğu gerekçesiyle karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Üçüncü kişilerin, koşulları gerçekleştiği takdirde çocukla kişisel ilişki kurma hakkı mevcut ise de;kişisel ilişki süresinin ana ve babaya tanınan genişlikte olması beklenemez....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayet hakkı kendisine verilmeyen eş ile müşterek çocuk arasında kişisel ilişki tesis edilirken, kişisel ilişkinin infazda tereddüt yaratmayacak şekilde düzenlenmesi gerekir. Davacı-karşı davalı ile müşterek çocuk arasında yarıyıl ve yaz tatillerinde kurulan kişisel ilişkinin başlangıç ve bitiş tarihleri ile saatleri hükümde gösterilmediği gibi, "aynı şehirde oturmaları hali" ve "farklı şehirde oturmaları hali" için ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmesine gidilmiş ve farklı şehirde yaşamaları halinde de davacı-karşı davalı babanın istediği zaman müşterek çocukla kişisel ilişki kurmasına karar verilmiştir....
Bu çocuk ile davalı (baba) arasında, "çocuk beş yaşını dolduruncaya kadar" her ay ikişer saatten toplam dört saat süreyle kişisel ilişki tesis edildiği, beş yaşını doldurduktan sonra kişisel ilişkinin geniş tutulduğu görülmektedir. Çocuk beş yaşını dolduruncaya kadar tesis edilen kişisel ilişki yetersiz ve babalık duygularını tatmine, çocuk bakımından da baba sevgi ve şefkatini tatmaya elverişli değildir. Bu bakımdan tesis edilen kişisel ilişki bu yönüyle doğru bulunmamıştır. Hükmün bu sebeple bozulması gerekmekte ise de; beş yaşını doldurmasından sonrası için kararda öngörülen kişisel ilişki yeterli ve bundan beklenen amaca uygun olup, çocuğun yaşı itibarıyla sağlığı bakımından bir risk de taşımamaktadır. Bu durumda yaş sınırlamasının kaldırılması halinde amaç hasıl olacaktır....