nın velâyetleri anneye verilerek ... ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin bu kararı davalı erkek tarafından istinaf edilmiş, davalı erkeğin kişisel ilişkiye yönelik istinaf talebi reddedilmiştir. İlk Derece Mahkemesince 2018 doğumlu ortak çocuk ... ...’nın yaşı gözetilerek çocukla ... arasında kısa süreli ve hafta sonları yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulmuştur. Ancak aradan geçen süre nedeniyle ortak çocuk ... ...’nın yaşının büyüdüğü gözetilerek, çocukla ... arasında babalık duygularını tatmine elverişli olacak yeterlilikte ve ablasıyla bir arada olacağı şekilde kişisel ilişki tesisi gerekmektedir. Bu sebeple ortak çocuk ... ... ile ... arasında yatılı olacak şekilde daha ... süreli kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Uyuşmazlık, çocukla kişisel ilişki kurulması talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 07.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Uyuşmazlık, çocukla kişisel ilişki kurulması ve nafaka istemli davada, tedbir istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi ... ....... Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere ... ....... Dairesine gönderilmesine, ....04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar anlaşarak boşanmışlar, velayet davacıya bırakılmış, davalının çocukla kişisel ilişkisi de tarafların anlaşmalarına uygun olarak boşanma kararında gösterildiği şekilde düzenlenmiştir. Bu karar 15.12.2014 tarihinde kesinleşmiş, eldeki dava ise 07.01.2015 tarihinde açılmıştır. Aradan geçen süre içinde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini haklı kılacak bir sebep ve olgu ispat edilmemiş, boşanma tarihindeki şartlarda bir değişiklik ileri sürülmemiştir. Kişisel ilişkinin değiştirilmesini gerektiren yasal bir sebep bulunmamaktadır. Bu durumda davanın reddi gerekirken yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Kişisel İlişki Tesisi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Davacı büyükbaba ile torunu 30.10.2003 doğum tarihli küçük...ile her ayın 1. ve 3. Pazar günleri saat 10.00-18.00 arasında kişisel ilişki kurulmuş ise de bu durum annenin çocukla ilgilenmesi ve velayet görevini yerine getirmesini engelleyecek nitelikte olması sebebiyle daha uygun süreli kişisel ilişki düzenlenmesi için hükmün bozulması gerekmiştir. 2-Kabul şekli bakımından; Davacı büyükbabanın kişisel ilişki kurulmasını, oğlunun askerden dönüşü ile sınırlı olarak istediği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi de usul ve yasaya aykırıdır....
Kişisel ilişki düzenlenmesi konusunda Türk Medeni Kanununun 182/2. fıkrası "velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararı esas tutulur" hükmünü getirmiştir. Her ne kadar davacının eylemleri direkt çocuğa yönelik olmasa da, davacının kanıtlanan eylemlerinden çocuğun ahlaki gelişimini olumsuz etkileneceği konusunda kuşku yoktur. Yukarıda açıkladığım nedenlerle, davacı annesinin kanıtlanan eylemlerinden dolayı müşterek çocuğun ahlaki gelişiminin olumsuz etkilenmemesi bakımından, davacı annenin müşterek çocukla uzman aracılığıyla görüşmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı görüşündeyim. Bu sebeplerle değerli çoğunuğun (2) nolu bozma hükmüne katılmıyorum....
T4 ÇOCUK T5 ASIL DAVA -KARŞI DAVA: Çocukla Kişisel İlişki Kurulması- Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması İSTİNAF KARAR TARİHİ : 20/06/2023 KARARIN YAZIM TARİHİ : 20/06/2023 GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Cevap ve karşı dava dilekçesi: Davalı-davacı kadın cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; müşterek çocuğun davacı ile görüşmemek için ağladığını ve gitmek istemediğini, davacının müşterek çocuğu her aldığında müşterek çocukta morluk ve kızarıklık gördüğünü, müşterek çocuğun davacı yanından geldikten sonra psikolojik olarak sıkıntılar yaşadığını, davacının her zaman tartışma çıkaran bir insan olduğunu ve çocuğa da kendisine de şiddet uyguladığını, pedogog görüşmelerinde de müşterek çocuğun babadan uzaklaştıktan sonra iyileşme gözlemlendiğinin belirtildiğini, davacının çocuğu görmeye gelmediğini, müşterek çocuğun davacının yaptıklarını anlatmaması için davacının müşterek çocuğa baskı uyguladığını, davacının çocuğun eğitimiyle de ilgilenmediğini...
Ortak çocuğun içinde bulunduğu sağlık durumu nazara alınarak müşterek çocukla baba arasında yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki tesisi gerekirken yazılı şekildeki kişisel ilişki tesisi doğru bulunmamış hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.04.2018(Salı)...
KARŞI OY YAZISI Üçüncü kişilerin çocuk ile kişisel ilişki kurması olağanüstü hallere özgüdür. (TMK. m. 325) Ayrı şehirlerde yaşadıkları belli olan üçüncü kişilere ana ve babaya kişisel ilişki düzenlemesi yapar gibi on beş günde bir kişisel ilişki hakkı verilmesi çocuğun esenliği ve güvenliğini zedeler sıklıktadır. Ayda bir gün kişisel ilişki yeterlidir. Farklı düşünüyorum....
Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Çocuk ile babası arasında yeterli kişisel ilişki kurulamadığı takdirde güven duygusunun oluşamayacağı açıktır. Çocukla baba arasında tesis edilen kişisel ilişki süresi, babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da baba ... ve şefkatini tatmasına da yeterli değildir....