Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa 31/03/2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 30. maddesiyle ilave edilen geçici 3. madde hükmü uyarınca, uygulanması gereken 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde; çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkin verilen kararların Yargıtay'da duruşmalı inceleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığından duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verilerek, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, çocukla kişisel ilişki kurulması isteğine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 325. maddesine dayanan dava konusu istek, çekişmesiz yargı işlerinden olmadığı gibi, basit yargılama usulüne tabi dava ve işlerden de (HMK m. 316) değildir. O halde dilekçelerin karşılıklı verilmesi işlemlerinin tamamlanmış olduğu da gözetilerek Hukuk Muhakemeleri Kanununun 137. ve 139. maddeleri gereğince ön inceleme için bir duruşma günü tespit edilerek taraflara bildirilmesi, aynı Yasanın 140. maddesi çerçevesinde işlem yapılması ve tarafların göstermiş olduğu deliller de toplanarak hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekir....
Çocukla baba arasındaki kişisel ilişki düzenlemesinin çocuğun babalık duygularının gelişimi için gerekli ve çocuğun menfaatinedir. Çocukla baba arasındaki kişisel ilişkinin çocuğunun bedeni, fikri ve ahlaki gelişimine engel olacağı, çocuğun huzurunu tehlikeye sokacağı yönünden ciddi ve inandırıcı delil bulunmadığı, aldırılan uzman raporunda "çocuk ile davalı arasında kurulan kişisel ilişkinin sınırlandırılmasına dair davalı tarafın çocuğa karşı herhangi bir ihmal, istismarının olmadığı ya da çocuğun davalı ile görüşmekten dolayı herhangi bir olumsuz söyleminin olmamasından dolayı bu aşamada çocuk ve davalı arasında kurulan kişisel ilişkinin bu aşamada sınırlandırılmasının çocuğun yararı göz önünde bulundurulduğunda uygun olmadığı, kişisel ilişki tesisinin mahkemenin düzenlediği haliyle kalmasının uygun olduğu" belirtilmekle kişisel ilişkinin sınırlandırılmasına dair davanın reddine..." karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı anne, evlilik dışı doğan, davalı baba tarafından tanınan ve fiilen babanın yanında bulunan 20.11.2013 doğumlu müşterek çocuk Umut Kaan ile görüşemediğini iddia ederek çocukla görüşmesinin sağlanması ve kişisel ilişki kurulmasını talep etmiş, mahkemece davacı anne ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Ana ve baba evli değilse velayet anneye aittir (TMK m.337/1). Olayları açıklamak taraflara hukuki nitelendirme hakime aittir (HMK m.33). Davacı annenin, müşterek çocukla görüşmesinin sağlanması yönündeki isteği çocuğun teslimi talebini de içerir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 23/02/2023 NUMARASI : 2022/77 ESAS-2023/106 KARAR DAVA KONUSU : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile evlilik dışı meydana gelen 25/02/2017 doğumlu Lina Huri Korkmaz'ı yasal olarak tanıdığını, çocuğun velayetinin davalı annesinde olduğunu, davalı tarafından açılan dava sonucunda iştirak nafakası ödemekte olduğunu, davalının başka şehirde yaşaması nedeniyle kendisinde kalmasını istediğinde zorluklar çıkarıldığından dolayı çocuğuyla görüşemediğini bildirerek çocukla arasında kişisel ilişki tesisi kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DAVA Davacı-davalı baba vekili dava dilekçesinde özetle; ortak çocuğun velâyetinin babada olduğunu ve mahkeme kararıyla çocukla anne arasında kişisel ilişki tesis edildiğini, annenin pavyonda çalıştığını, sabit ikametgâhının olmadığını, çocuğun akrabalarla ilişki kurmasını engellediğini, kişisel ilişkinin corona virüsü nedeniyle çocuk için tehdit oluşturduğunu iddia ederek; virüs tehlikesi geçene kadar telefonla kişisel ilişki kurulmasını, akabinde de haftasonları, dini bayramlarda, yarıyıl ve yaz tatilinde yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulmasını talep etmiştir. II....
Bu hak, sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kendilerinden alınabilir (Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m. 4). Babanın cezaevinde tutuklu veya hükümlü olması kural olarak çocukla kişisel ilişki kurmasına engel değildir. Ceza ve tutukevinin, tutuklu ve hükümlülerin yakınlarıyla mevzuat çerçevesinde görüşme imkanı ölçüsünde, çocukla tutuklu veya hükümlü ebeveyni arasında kişisel ilişki tesis edilebilir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından davacı baba ile ortak çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin süresi ve yatılı olarak kurulması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek tarafından açılan çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının yapılan yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince; davanın kabulü ile cezaevinde hükümlü olarak bulunan davacı baba ile velayeti annede bulunan ortak çocuk 2011 doğumlu Asya arasında mevcut bulunan kişisel ilişkinin kaldırılarak, babanın cezaevinden izinli olarak çıkacağı tarihlere yönelik bu sefer yatılı olacak şekilde yeniden kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince verilen bu karar davalı kadın tarafından istinaf edilmiştir....
Bu sebeple davacı-davalı babanın bu yöne ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir, 3-Davacı-davalı babanın çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı babanın yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır....