WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ile davalı-karşı davacı baba ve ortak çocuk 28.08.2012 doğumlu.... arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece; babanın davasının reddine, annenin kişisel ilişkinin kaldırılması davasının reddine ''uzman raporunda, ortak çocuğun dil gelişmininde mesafe alıncaya kadar baba ile küçük arasında yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulmasının küçüğün yararına olacağı şeklindeki uzman görüşü sebebiyle'' ........

    İcra Hukuk Mahkemesi'nin usul ve yasaya aykırı olan şikayetin reddi kararının kaldırılarak şikayetin kabulüne karar verilmesini talep ettiğini, davalı/borçlu ,davacı/alacaklı müvekkilinin müşterek çocukla kişisel ilişki kurmasını engellediğini, müvekkilinin kişisel ilişki için yol ve diğer masrafları değil icra masraflarının davalı/borçlu tarafından karşılanmasını talep ettiğini, sonuç olarak; davalı/borçlunun, Mahkemenin kişisel ilişki kurulması yönündeki ara kararlarına rağmen, davacı/alacaklı müvekkili ile müşterek çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasını engellediğini, müvekkili çocuğuyla görüşebilmek için her defasında icra yoluna başvurmak zorunda kaldığını, ilgili mevzuat, Yargıtay uygulamaları, Kamu Denetçiliği Kurumu tavsiye kararı ve Doktrin tartışmaları çerçevesinde değerlendirildiğinde, davacı/alacaklı müvekkilinin müşterek çocukla kişisel ilişki kurmak için yaptığı icra takip masraflarının davalı/borçlu tarafından karşılanması gerektiğini, bu nedenle İstanbul 11....

    İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 30 Kasım 2021 tarihli 31675 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7343 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin tüm maddelerin (İİK m. 25, 25/a, 25/b, 341) 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’ndan çıkarılarak, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununa konuya ilişkin düzenlemeler getirildiğini, anılan yasal değişiklik sonrasında, çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin ilâmların yerine getirilmesinin, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu hükümlerine göre gerçekleştirildiğini, 7343 Sayılı Kanunla, 30/11/2021 tarihinde yapılan değişiklikten önce çocuk teslimine ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına yönelik olarak alınan ilamların yerine getirilmesinde icra daireleri esaslı olarak görev yaparken söz konusu değişiklikle birlikte artık bu işlemlerin Adalet Bakanlığınca kurulan Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlükleri...

    ilgilenmediği, bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, alınan sosyal inceleme raporu, ortak çocuğun fiilen anne yanında kalıyor olduğu dikkate alınarak velâyetin anneye verilmesine, somut olayda; erkeğin, ortak çocukla kişisel ilişki kurulmasına engel bir halinin olmadığının alınan sosyal inceleme raporları ile sabit olduğu, ancak ortak çocuğun erkeği hiç görmediği ve ortak çocukla erkek arasında hiçbir şekilde iletişim kurulmadığı, kişisel ilişkinin anayasal bir hak olduğu, ancak ortak çocuğun huzurunun tehlikeye girecek olması durumunda kişisel ilişkinin kurulmayabileceği, dosya kapsamında, ortak çocukla erkek arasında kişisel ilişki kurulmasına engel bir durum olmadığı, ancak üçlü bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere ortak çocukla erkek arasında derhal kişisel ilişki kurulmasının ortak çocuğun yararına...

      Kanun'un, çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin dördüncü kısmının belirtilen tarih itibarıyla uygulanmaya başlandığı, şikâyete konu fiilin 12.09.2022 tarihinden önce gerçekleştiği anlaşıldığından, uyuşmazlığın Mudanya İcra Ceza Mahkemesince görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir....

        Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe: Talep, merci tayinine ilişkindir. 5395 Sayılı Kanun 41/F maddesinde; "(1) Çocuk teslimine dair ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesine ilişkin teslim emrine aykırı hareket edenler ile emrin gereğinin yerine getirilmesini engelleyenler, bir ay içinde yapılacak şikâyet üzerine, fiil suç teşkil etse dahi, üç aya kadar disiplin hapsi ile cezalandırılır. (2) Çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesine ilişkin teslim emrine aykırı hareket edenler ile emrin gereğinin yerine getirilmesini engelleyenler, bir ay içinde yapılacak şikâyet üzerine, üç günden on güne kadar disiplin hapsiyle cezalandırılır. (3) Kişisel ilişki kurulması için kendisine çocuk teslim edilen hak sahibi, ilam veya tedbir kararında belirtilen sürenin bitiminde çocuğu belirlenen yere getirmezse, bir ay içinde yapılacak şikâyet üzerine, fiil suç teşkil etse dahi, üç aya kadar disiplin hapsi ile cezalandırılır. (4) Yukarıdaki fıkralar...

        DAVA KONUSU : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında görülen boşanma davasının reddedilerek kesinleştiğini, müşterek çocukla boşanma dosyasında belirlenen kişisel ilişki süresinin yetersiz kaldığını ileri sürerek, çocukla baba arasındaki kişisel ilişkinin dava dilekçesinde açıkladıkları şekilde düzenlenmesini talep etmiş, cevaba cevap dilekçesinde, müşterek çocuk ile baba arasındaki şahsi ilişkinin genişletilerek yeniden düzenlenmesini istemiştir....

        DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen hüküm, duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhkameleri Kanununa 31.3.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 30. maddesiyle ilave edilen Geçici 3. madde hükmü uyarınca, uygulanması gereken 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. Maddesinde; çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin verilen kararların Yargıtay’da duruşmalı inceleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığından duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi....

          kullanmadığı bu aşamada çocukla baba arasında mevcut bağ gelişmeden uzun süreli yatılı kişisel ilişki kurulmasının çocuk üzerinde travmatik sonuçlar doğurabileceği bu nedenle mevcut kişisel ilişkinin yeterli olduğu yönünde görüş bildirildiği, her ne kadar davacı baba yönünden alınan sosyal inceleme raporunda baba ile kişisel ilişkinin sık biçimde kurulmasının çocuğun üstün yararına olacağı değerlendirilmiş ise de alınan heyet raporunda her iki raporunda birlikte değerlendirildiği ve ortak çocuk ile bizzat görüşülerek düzenlendiği ve heyet halinde hazırlanan sosyal inceleme raporuna itibar edildiğini, davacı babanın çocuğu dava açılana kadar bir kez görmeye gittiği sonrasında ise icra marifetiyle ile de olsa görmeye gitmediği, mevcut kişisel ilişki hakkını kullanmadığı, bu nedenle müşterek çocuğun babasını tanımadığı, çocukla baba arasında herhangi bir bağ kurulamadığı gerekçesi ile boşanma kararı ile hükmolunan kişisel ilişki tesisinin yeterli ve işlevsel olduğu değerlendirilmiş, davacının...

            İİK'nın 25/b maddesine ilişkin hükümet gerekçesi ve gerekçede atıf yapılan Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi birlikte değerlendirildiğinde; çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin ilamların icrasında icra müdürünün yanında sosyal çalışmacı, pedagog, psikolog veya çocuk gelişimcisi gibi bir uzmanın bulundurulmasına, velayetin kendisine bırakılandan çocuğunalınıp, şahsi münasebet için diğer tarafa verilmesi sırasında çocuğun psikolojik yönden etkilenmemesini amaçlandığı anlaşılmaktadır....

              UYAP Entegrasyonu