DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma, Ziynet ve Çeyiz Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kadının kabul edilen boşanma davası, kusur, tazminat, yoksulluk nafakası ile ziynet, çeyiz ve takı parası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 67.20 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 09.02.2011 (Çrş)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Ziynet ve Çeyiz Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı (kadın) tarafından, kusur belirlemesi, reddedilen yoksulluk nafakası, çeyiz ve ziynet eşyaları ile davacı-karşı davalı (koca) lehine hükmedilen manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle...
İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda; asıl davanın kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1. maddesi gereğince boşanmalarına, çeyiz eşyası ve ziynet eşyası talebinin tefrik edildiği anlaşılmakla bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, aylık 350,00 TL tedbir/yoksulluk nafakası ve 15.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına, karşı davanın yönünden tarafların TMK'nın 166/1. maddesi gereğince boşanmalarına, davalı-karşı davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....
İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır. Davalı kadın, ön inceleme duruşmasının yapıldığı 20.01.2014 tarihinden önce 26.11.2012 tarihinde verdiği cevap dilekçesi ile yoksulluk nafakası, manevi tazminat ve ziynet eşyası talebinde bulunmuştur. Davalının, ön inceleme duruşmasından önce istediği yoksulluk nafakası, manevi tazminat ve ziynet eşyasına ilişkin bu taleplerinin geçerliliği karşı tarafın muvafakatine bağlı değildir. Durum böyleyken, davalının yoksulluk nafakası (TMK m. 175). manevi tazminat (TMK m, 174/2) ve ziynet alacağına ilişkin istekleri ile ilgili olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın; lehine takdir edilen tazminatların miktarı ile ziynet eşyası isteminin reddi yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı koca; kusur belirlemesi ile aleyhine hükmedilen tazminatlar yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....
, çeyiz olarak alınan eşyalarının ve işlemiş olan faizlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine mümkün değilse ödeme günündeki rayiç bedeli üzerinden bedelinin ve işlemiş olan faizlerinin davalıdan alınmasına, sonradan kiraya çıktıkları ev için alınan eşyalardan davacının paraları ile alınan eşyaların ve işlemiş olan faizlerinin davacıya teslimine, mümkün değilse karşılığı olan 30.000,00 TL nin ve işlemiş faizlerinin davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece davanın kabulüne karar verilerek, “tarafların 4721 sayılı TMK 166/3 maddesi uyarınca anlaşmalı olarak boşanmalarına, taraflar arasında yapılan anlaşma uyarınca maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası takdirine yer olmadığına, davacı ve davalı tarafından ortak düzenlenen 20/06/2017 havale tarihli protokolün onaylanmasına ve kararın eki sayılmasına, tarafların mal rejiminden kaynaklı alacaklarının olmadığının tespitine” şeklinde hüküm kurulduğu görülmüştür. Dosyaya sunulan ve mahkemece uygun görülerek kararın eki sayılmasına karar verilen 20/06/2017 tarihli boşanma protokolü ve duruşmadaki imzalı beyanları ile tarafların boşanmanın eki niteliğinde bulunan nafaka ve tazminatlar hususunda karşılıklı olarak taleplerinin bulunmadığı, münhasıran ortak konutta bulanan eşyalar konusunda anlaştıkları ve ayrıca ziynet eşyası taleplerinin olmadığı sabittir....
Kadının kesin süre içerisinde çeyiz eşyası alacağı davası yönünden ara kararını yerine getirmesine rağmen mahkemece çeyiz eşyası alacağı davasının açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmadığından davacı-davalı kadının çeyiz eşyası alacağı davası yönünden istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 9 nolu bendinin çeyiz eşyasına ilişkin kısmının kaldırılmasına, davacı-davalı kadının delilleri toplanmak suretiyle çeyiz eşyası alacağı davası ile ilgili olumlu olumsuz karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Davacı kadının hali hazırda sigortalı olarak çalıştığı anlaşıldığından davalı kocanın mevcut sosyal ve ekonomik durumu dikkate alındığında davacı kadının boşanma nedeniyle yoksulluğa düşme durumu söz konusu olmadığından, davalının, davacı kadın için takdir edilen tedbir-yoksulluk nafakası talebine yönelik istinaf isteminin kabulü ile, ilk derece mahkemesinin kararının tedbir ve yoksulluk nafakasına ilişkin 4 nolu hüküm fıkrasının kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
, yatakları ayırdığını, kocalık vazifelerini yerine getirmediğini, güven sarsıcı davranışlarının olduğunu, 2017 yılı Kasım ayında tehdit edip darp ettiğini, ziynet ve kişisel eşyalarını almak için ortak konuta giden müvekkiline ve kardeşlerine hakaret edip darp ettiğini, ziynet ve çeyizlerin davalıda kaldığını belirterek tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 750 TL tedbir-yoksulluk, nafakası ile 100.000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminata, ziynet, çeyiz ve kişisel eşyanın aynen iadesine, mümkün değil ise bedelleri olarak şimdilik 1.000 TL'nin yasal faizi ile tahsilini istemiştir....