Davalı duruşma da alınan beyanında özetle; davacı tarafından aleyhine açılan boşanma davasını kabul ettiğini, aralarında geçimsizlik olduğunu, karşılıklı protokol düzenlediklerini, protokol altındaki imzanın kendisine ait olduğunu, davacı taraftan nafaka, ziynet eşyası, kişisel eşya, maddi manevi tazminat ve mal rejiminden kaynaklı katılma alacağı, katkı payı ve değer artış payı alacağına karşılık olmak üzere 300.000,00 TL teslim aldığını, bundan başka davacıdan herhangi bir tedbir ve yoksulluk nafakası, maddi-manevi tazminat, mal rejiminden kaynaklanan davalar, katkı payı alacağı, değer artış payı alacağı, katılma alacağı, ziynet ve çeyiz eşyası alacağı ve sair ekonomik talebim ile yargılama gideri talebinin olmadığını, beyanı ve protokol doğrultusunda boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece, davanın kabulü ile, tarafların BOŞANMALARINA, tarafların anlaşmaları gözetilerek tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası, maddi-manevi tazminat, mal rejiminden kaynaklanan davalar, katkı payı alacağı, değer artış payı alacağı, katılma alacağı, eşya, ziynet ve çeyiz eşyası alacağı ve sair ekonomik talepler ile yargılama gideri talepleri konusunda karar verilmesine yer olmadığına, dilekçe ekinde sunulan anlaşma protokolünün tasdikine karar verilmiştir....
Beyanlarda geçen ve tekil olarak kullanılan alacak ve eşya tabirinin içine mal rejiminden kaynaklanan eşya ve alacağın da yerleştirilmesinin hak kaybına yol açacağı bir gerçektir. Şu halde, beyanlarda geçen “alacak” ve “eşya” tabirinin geniş bir yoruma tabi tutularak tüm taşınır ve taşınmaz malları yani mal rejiminden kaynaklanan mallar ile alacakları kapsadığının kabulüne olanak bulunmadığından iddia ve savunma çerçevesinde taraf delilleri toplanarak, davacının edinilmiş mallara katılma alacağı konusunda bir hüküm kurulması için hükmün bozulması gerekirken, alacak ve eşya tabirinin mal rejiminden kaynaklanan malları ve alacağı da kapsadığı gerekçesiyle hükmün esasının onanmasına karar verilmesi yönündeki değerli çoğunluğun görüşlerine katılmıyoruz. Ancak, kabul şekline göre, vekalet ücreti bakımından yapılan bozmaya aynen katılıyoruz. 13.02.2012...
Mal rejiminden kaynaklanan katkı payı ve katkı alacağı veya başka isimler adı altında talep edebileceğim ortak mal varlığımız da yoktur." şeklinde beyanda bulunduğu, yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü ile TMK 166/3 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, protokolün aynen tasdikine, taraflar karşılıklı olarak birbirlerinden tedbir nafakası dahil herhangi bir şekilde nafaka, tazminat, eşya, eşya bedeli ve mal istemediklerinden bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, ilgili kararın 09/10/2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının boşanma davası sırasında "davalı eşimden tedbir nafakası dahil herhangi bir şekilde nafaka, tazminat, eşya, eşya bedeli ve mal istemiyorum....
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2018/510 E. ve 2018/538 K. sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, kararın 22.01.2019 tarihinde kesinleştiğini, taraflar arasında evlilik birliği boyunca yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğunu, boşanma kararında ve boşanma protokolünde, tarafların mal rejiminden kaynaklı hak ve alacaklarının tespitinin yapılmadığını, davacının mal rejiminden kaynaklı hiçbir alacağından feragat etmediğini ve davalı ile anlaşmaya varılmadığını, davacının mal rejiminden kaynaklanan alacaklarının davalı tarafından da bugüne kadar ödenmediğini, evlilik birliği boyunca tarafların birikimlerinin davalı tarafça haksız şekilde kendi uhdesinde tuttulduğunu, tarafların boşanmalarına ilişkin kararda tasfiyeye ilişkin bir hüküm bulunmadığını iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL katılma alacağının boşanma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davanın kabulü ile tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin babaya verilmesine, anne ile şahsi ilişki kurulmasına, tarafların tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası ile manevi tazminat, mal rejiminden kaynaklanan davalar, katkı payı alacağı, değer artış payı alacağı, katılma alacağı, eşya, ziynet ve çeyiz eşyası alacağı ve sair ekonomik talepler ile yargılama gideri talepleri konusunda karar verilmesine yer olmadığına, davalı kadın lehine kararın kesinleşmesini takip eden en geç 5 ay içerisinde ödenmek üzere 100.000 TL maddi tazminata hükmedilmesine, dilekçe ekindeki anlaşma protokolünün tasdikine karar verilmiştir....
Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminden kaynaklanan alacak, eşya alacağı, ziynet alacağı .... ile ...aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak, eşya alacağı, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Kocaeli 2. Aile Mahkemesi'nden verilen 03.12.2013 gün ve 338/913 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
Taraflar 24.08.1993 tarihinde evlenmiş, 14.08.2012 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın kesinleşmesiyle, mal rejimi sona ermiştir (TMK'nun 225/2.m.). Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden, eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM'nin 170.m.), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (TMK'nun 202, 4722 s.Y'nın 10.m.). Taraflar arasındaki boşanma dava dosyasının 21.01.2013 tarihli yargılama oturumunda davacı vekili boşanma davasının tali niteliğindeki tazminat ve yargılama giderleri ile eşya alacağı hususunda bir taleplerinin olmadığını beyan etmiştir. Söz konusu dosyanın yargılaması sonucunda mahkemece boşanmanın tali ve mali sonuçlarına ilişkin tarafların talepleri bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmiş olup söz konusu hüküm bu şekilde kesinleşmiştir....
Kural olarak anlaşmalı boşanma davasında taraflar arasında akdedilmiş olan boşanma protokolünde yer alan mal rejimi hukukundan kaynaklanan anlaşma maddelerinin mahkeme kararında yer alması veya protokolün mahkemece onaylanması gerekir. Mal rejiminden kaynaklanan talepler boşanmanın ferilerinden olmadığından ayrıca dava konusu edilebilirler. Mahkemece, davacı ...'in boşanma davasında 09.04.2014 tarihli duruşmadaki “karşı taraftan herhangi bir eşya talebim yoktur” şeklindeki beyanının mahkeme içi ikrar niteliğinde olup görülmekte olan davada davacı aleyhine kesin delil teşkil ettiği, davacının bu ikrarına rağmen görülmekte olan davayı açmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, davacı ...'...
Dava, yasal mal rejimi olarak kabul edilen edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan katılma alacağı isteğine ilişkindir. Mahkemece, tarafların boşanma dosyasının 20.7.2010 tarihli yargılama oturumunda, imzalı beyanlarında yer alan, “..maddi ve manevi tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası ile eşya ve mal talebi, ayrıca masraf ve vekalet ücreti talebimiz yoktur..” ibaresi nedeniyle tarafların mal rejimine konu yapılan araç ve bağımsız bölümün de beyanlarında geçen eşya ve mal ibaresi içerisinde kaldığını, eşlerin bu konuda anlaştıklarını, bu nedenle davanın konusunun kalmadığını gerekçe göstermek suretiyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yüksek Daire çoğunluğunca, beyanlarda yer alan eşya ve mal tabirinin araç ve meskeni de kapsadığı gerekçesiyle hükmün onanmasına karar verilmiştir....