MAHKEMESİ Dava konusu uyuşmazlık, boşanan eşler arasındaki çeyiz senedine dayalı alacak istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi ... ....... Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere ... ....... Dairesine gönderilmesine, ....04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkillerinden Duran ve Selma ile diğer davalı Hüseyin'in aynı evde kalmadığını, bu anlamda Duran ve Selmanın çeyiz eşya senedinde bir sorumluluklarının bulunmadığını, davanın bu iki müvekkili açısından pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesini talep ettiklerini, eşya senedinde yazılı olan eşyaların senet üzerinde görüldüğü üzere davacıya hibe edildiğini, teslim gerçekleştiğini, artık davacının yedinde bulunan eşyalar bakımından davacının bu eşyaların kendisinde olmadığını iddiasının yazılı delille ispatlanması gerektiğini, çünkü davacının kendi sunduğu belgeye göre bu eşyaların kendisine hibe edildiğini, ziynet eşyalarının her zaman taşınabilir eşyalar olup bu eşyaların davacı tarafından teslim alındığının da açık olduğunu, davacı tarafın hakkının mevcut olmadığını, davacının çeyiz senedinden bağımsız olarak bir takım altınlardan bahsetmekte ve bu altınları istediğini, öncelikle düğünde takılan altınların tamamının...
Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın kambiyo senedinden kaynaklı alacağın tahsili istemine ilişkin olup, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu Kararı uyarınca Yargıtay 11. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 11. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE 01.07.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Ziynet ve Para Alacağı (Mehir Senedinden Kaynaklı) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10'ar TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 24.03.2022 (Prş.)...
Davacı tarafların 2013 yılında boşandıklarını, ancak davalının mehir senedinden kaynaklanan yükümlülüğünü bugüne kadar yerine getirmediğini iddia etmektedir. Davacının talebi mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) niteliğinde mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Bu durumda uyuşmazlık; Yargıtay 13. HD'nin 05/11/2015 tarih 2015/28774E.-32078 K.sayılı ilamda belirtildiği şekilde, aile hukukundan kaynaklanan alacak niteliğinde olmayıp, genel hükümlere dayalı (TBK m. 286 vd) bir alacak talebi niteliğindedir....
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının üzerinde taşıması gereken takıları kendi iradesi ile bırakıp evi terk ettiğini, zorla alınmadıklarını, çeyiz eşyalarının da boşanma davasında davacıya verilmesi teklif edildiği halde kabul etmediğini, ayrıca davacının bildirdiği çeyiz ve takıların adedinin ve kıymetinin gerçeğe uymadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Taraflar arasında ki davanın ziynet ve çeyiz eşya alacağına yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Re'sen kamu düzenini ilgilendiren haller ile davalı tarafın istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; İlk derece mahkemesince taraflar arasında evlilik sırasında düzenlenen çeyiz eşya senedine dayalı olarak ihtiyati haciz talep eden davacının bu talebinin kabul edildiği anlaşılmaktadır. Verilen bu karar doğru olmamıştır. Çeyiz senedinde ki ziynetler ve çeyiz eşyaları için davacı taraf değer tespiti yapmış olsa da bu senetteki ziynetlerin gramı veya eşyaların markası gibi özelliklerin yargılamayı gerektirdiği bunların kime ait olduğunun diğer deliller ile tespiti ve alacak miktarının belirlenmesi ve bu alacağın kesinleşmesi, en azından hüküm altına alınması halinde yani alacak miktarının likid olması halinde ihtiyati haciz kararı vermek mümkün olmasına rağmen ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz kararı verilmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı koca; kadının boşanma davasının kabulü, kusur tespiti, kadın yararına hükmedilen manevi tazminat, velayet, nafakalar, ziynet alacağı ve çeyiz parası (evlenme ödeneği) alacağının kabulü ile vekalet ücretine yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, evlilik birliğinin sarsılması (TMK md.166/1,2) hukuki sebebine dayalı boşanma, ziynet alacağı, evlenme ödeneğinden kaynaklı alacak, çeyiz eşyası istemine ilişkindir. İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir (HMK md.355). Davalının, evlenme ödeneği (çeyiz parası) alacağına yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Davacı kadın, evlenirken kendisine Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ödenen ve davalı tarafından elinden alınıp harcanan 6.000,00 TL evlenme ödeneğinin davalıdan alınarak kendisine verilmesini talep etmiştir....
. - K A R A R - Davacı vekili, davalı tarafından takip dosyası ile müvekkiline ait taşınmaz üzerine konulan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla 200.000,00 TL alacak için icra takibi yapıldığını ve icra emri gönderildiğini, alacağa dayanak olarak davacının kefil olduğu genel kredi sözleşmesi ile kredi kart sözleşmelerine ve asıl kredi borçlusu tarafından kullanılan konut ve taşıt kredileri ile kredi kartı borcu gösterildiğini, davacının asıl kredi borçlusu olmadığını, davacının kefil ve taşınmaz sahibi ipotek sahibi olduğunu, ayrıca davacı hakkında kredi sözleşmesinin teminatı olarak 19/09/2014 tanzim tarihli, 22/10/2015 vadeli 250.000,00 TL bedelli teminat senedinden dolayı takip dosyası ile 228.672,59 TL alacak miktarınca icra takibi yapıldığını, davacı ile yapılan kefalet anlaşmasının şekil itibari ile geçersiz olduğunu, takip tarihleri ile henüz alacağın davacı yönünden muacceliyet kazanmadığını, ileri sürerek davacının takip dosyaları yönünden borçlu olunmadığının tespitine, takiplerin...
- KARAR - Davacı vekili, davalı tarafından takip dosyası ile müvekkiline ait taşınmaz üzerine konulan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla 200.000,00 TL alacak için icra takibi yapıldığını ve icra emri gönderildiğini, alacağa dayanak olarak müvekkilinin kefil olduğu Genel Kredi Sözleşmesi ile kredi kart sözleşmelerine ve asıl kredi borçlusu tarafından kullanılan konut ve taşıt kredileri ile kredi kartı borcu gösterildiğini, müvekkilinin asıl kredi borçlusu olmadığını, müvekkilinin kefil ve taşınmaz sahibi ipotek sahibi olduğunu, ayrıca müvekkili hakkında kredi sözleşmesinin teminatı olarak 19/09/2014 tanzim tarihli, 22/10/2015 vadeli 250.000,00 TL bedelli teminat senedinden dolayı takip dosyası ile 228.672,59 TL alacak miktarınca icra takibi yapıldığını, müvekkil ile yapılan kefalet anlaşmasının şekil itibari ile geçersiz olduğunu, takip tarihleri ile henüz alacağın müvekkil yönünden muacceliyet kazanmadığını, bu nedenlerle...