hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek davalı Kuruma 2.416.871,13 TL borçlu olmadıklarının, bu paranın hukuka aykırı olarak tahakkuk ettirildiğinin tespitine ve davalının işlemlerinin iptaline karar verilmesini istemişlerdir.Davalı, Kurum işleminin hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA : Davacı.... adresindeki işyerinin yaptığı işleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2011/43 sayılı İşkolu Tespit Kararını 20 nolu işkoluna verme işleminin iptaline, burada yapılan işlerin ve işkolunun 22 nolu işkoluna girdiğinin tespitine ve çekişmenin giderilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalılardan ... avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 06.03.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
Belediye Başkanlığının açtığı dava üzerine Büyükşehir Belediye Başkanlığının 20.03.2003 tarih ve 730 sayılı işleminin iptaline karar verildiği görülmektedir. Dolayısıyla, davalı ...’nin kamu gücüne dayanan bir eyleminin olmadığı, İdare Mahkemesi kararı ile sabittir. O halde taraflar arasındaki çekişmenin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde görülüp çözümlenmesi gerekirken, bazı gerekçelerle istemin yargı yolu nedeniyle reddi doğru olmamıştır. Karar açıklanan nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA,peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 18.02.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Taraflar arasındaki çekişmenin doğduğu 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltmenin iptali istemli dava, yasada öngörülen istisnalardan olmadığından davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 24.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava, çekişmenin giderilmesi, kurum işleminin iptali, davalı kurum tarafından davacının hakedişinden kesilen bedelin istirdadı ve bu bedelin tedbiren davacıya ödenmesine karar verilmesi talebine ilişkindir. Davacı vekili tarafından Antalya 9....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/02/2022 NUMARASI : 2021/311 ESAS- DAVA KONUSU : KURUM İŞLEMİNİN İPTALİ- İHTİYATİ TEDBİR KARAR : Denizli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/311 Esas sayılı 14/02/2022 tarihli ara kararı aleyhine davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla; yapılan istinaf incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA :Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen dava dilekçesinde özetle; davalı kurum tarafından yapılan işlemin hukuka aykırı olduğunu beyanla, kurum işleminin iptalini, çekişmenin giderilmesini, borçlu olmadığının tespitini ve kurum işleminin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, Kurum işleminin iptali birleşen davada ödenen aylıkların istirdadı istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyulmakla birlikte, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacı iş bu dava ile Kurumdan yaşlılık aylığı almakta iken SSK 'ya tabi çalışması nedeniyle aylıkların iptaline ilişkin kurum işleminin iptalini talep etmiş,davalı kurum ise karşı dava ile aylıkların iptali sebebiyle yersiz ödenenen aylıklarının istirdadını istemiştir....
Bakanlığının da tasvibine iktiran eylediği bildirilmekle" raporun altına 22.03.1955 tarihinde şerh verildiği, makiye ayırma işleminin sonuçlanmadığı, keza yeniden 2 numaralı tahdit komisyonuna incelettirildiği, adı geçen komisyonun verdiği 02.05.1963 tarihli raporla "yerin eğim, erozyon ve diri örtü durumu itibariyle evvelden beri bugünkü haliyle orman mefhumu içinde mütalaa olunması, makiye tefrik muamelesinin iptaliyle orman rejimine tabi tutulmasının" bildirilmesi üzerine 20.05.1963 tarihli Başmüdürlük oluruyla "... Köyü mülki hudutları içinde bulunan arazinin makiye ayırma işleminin iptali ile orman rejimine uygundur" oluru verildiğine, bu nedenle, mahkemenin de kabulünde olduğu gibi ......
Köyü mülki hudutları içinde bulunan arazinin makiye ayırma işleminin iptali ile orman rejimine uygundur" oluru verildiğine, bu nedenle, mahkemenin de kabulünde olduğu gibi ... Köyü Devlet Ormanında makiye ayırma işleminin hiçbir zaman sonuçlandırılmadığı, bir an için sonuçlandırıldığı kabul edilse bile 20.05.1963 tarihli olurla iptal edilerek orman rejimi içine alındığına, kaldı ki davacının 6831 Sayılı Orman Yasasına Muhalefet Suçundan mahkumiyetine ilişkin Sulh Ceza Mahkemesinin kesinleşen kararının Borçlar Yasası 53. maddesi gereğince tarafları bağlayan kesin hüküm niteliğinde bulunduğuna ve yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 28/11/2006 gününde oybirliği ile karar verildi....
Taraflar arasındaki çekişmenin doğduğu 3402 sayılı Kanun'un 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin kaldırılmasına yönelik dava, yasada öngörülen istisnalardan olmadığından davalı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 28.01.2020 gününde oybirliği ile karar verildi....