"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ :ÇEKİŞMENİN GİDERİLMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden malik olduğu 7071 parsele komşu davalıya ait 7072 parsel sayılı taşınmazdaki binanın pencerelerinin taşınmazına baktığını, yapının imara aykırı yapıldığını, devir kapak takılıp atık su boruları geçirildiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi , eklentilerin kaldırılarak çekişmenin giderilmesini istemiştir. Davalı, yapının onaylı projeye uygun olduğunu bildirip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacı taşınmazında bulunduğu keşfen saptanan boruların kaldırılması suretiyle elatmanın önlenmesine, fazlaya ilişkin isteklerin reddine karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
Dava, Devlet Ormanında köy sınırının ihlal edilerek ... yapılmak suretiyle oluşan çekişmenin giderilmesi ve el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda ... onama harcının temyiz edene yükletilmesine 15/04/2010 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, ÇEKİŞMENİN GİDERİLMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, kayden malik oldukları 34 ve 37 parsel sayılı taşınmaza komşu 44 parselde işyeri olarak kullanılan dükkanın önündeki kamuya ait merdivenin davalılarca kapatılarak, taşınmazlarının bodrum katından yola çıkışlarının engellendiğini ileri sürerek, çekişmenin giderilmesini istemişlerdir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davacılar iddiası sabit görülerek, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, Denizli Dini ve Milli Kültür Vakfı'nın süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kiracılık sıfatının tespiti-çekişmenin önlenmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın çekişmenin önlenmesi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, kiracılığın tespiti isteminin reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine ve davalı tarafından davacı ...'...
Somut olayda da; davacı tüketici yüklenicinin temlikine dayalı tapu kaydı iptali ve tescil isteğinde bulunduğundan o yerde ayrı bir Tüketici Mahkemesi varsa çekişmenin Tüketici Mahkemesinde görülmesi aksi halde davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılması yasadan kaynaklanan zorunluluktur. Mahkemece kamu düzeninden olan görev hususu re’sen gözetilerek yukarıda yazılı olduğu şekilde işlem yapılması yerine çekişmenin esasının incelenip hükme bağlanması doğru olmamış, kararın bütün bu nedenlerle bozulması gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 12.03.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
İlgililerin uzlaşması halinde çekişmenin ortadan kalktığından söz edilemez veya bu davalarda ilgili tarafın davayı kabulü sonuç doğurmaz. Taraflar arasında bu anlamda gerçek bir çekişmenin varlığı söz konusu değildir. Bu değerlendirmelere göre, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382. maddesi uyarınca bu tarihten sonra açılan tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davaları da çekişmesiz yargı işlerinden sayılmalıdır. Kaldı ki, 382. maddenin 2-ç/1 fıkrasında “Taşınmaz üzerinde taraf oluşturulmasına ve hak ihlaline sebebiyet vermeyecek düzeltmelerin yapılması” çekişmesiz yargı işi sayılmış olup niteliği itibariyle tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davalarından başka bu tarife uyacak bir dava türü de bulunmamaktadır. Bu durumda, mülkiyet nakli ihtimali bulunmayan ve çekişmesiz yargı işi niteliğinde olan uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....
Maddesine dayanarak sözleşmeyi fesh ettiklerini bildirdiklerini, imar kanunu, işyeri açma ve çalışma ruhsatı ile ilgili mevzuat ve uygulamalar gözönünde bulundurulduğunda dava konusu idari işlemin konu yönünden sakat olduğunun kabulünü gerektirdiğini, öte yandan Beydağları sahil milli park sınırları dahilinde kabul edilen uzun devreli gelişme planına karşı açılan davalar nedeniyle planın yargılama konusu haline getirildiğini, bu sebeple tarafından sözleşmede öngörülen ve yapmakla mükellef olduğu koruma amaçlı imar planlarının mevcut durum itibariyle yapılmasına da olanak bulunmadığını, idarenin şartnamedeki koşulları sağlayamadığını bu sebeple tek taraflı sözleşmeyi fesh edemeyeceğini, davalının kamu gücüne dayalı olarak haksız fesih işleminin sonuçlarını gerçekleştirmeye ve her iki taşınmazdan da tahliye etmeye çalıştığını bu sebeplerle sözleşmenin haksız olarak fesh edildiğinin belirlenerek sözleşmenin devam ettiğinin tespitine ve çekişmenin giderilmesine karar verilmesini istemiştir....
Buna göre, özellikle, Kurum işleminin hukuka uygunluğu denetlenirken, malûllüğün askerlik görevi nedeniyle meydana gelip gelmediği irdeleneceğinden asker kişiyi ilgilendirme ve askeri hizmete ilişkin bulunma koşulları gerçekleşmiş olmakla uyuşmazlığın ...’nde görülmesi gerekmekte olup mahkemece, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun, yargı yolunun caiz olması durumunun, dava koşulları arasında sıralandığı 114. maddesi ile dava koşulu eksikliğini saptayan mahkemece davanın usulden reddedileceği yönündeki 115. maddesi çerçevesinde karar verilmesi gerekmektedir. Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu çekişmenin esasına girilerek davanın reddedilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
Hâl böyle olunca, imar parselinin imar işleminin iptal edilmesi sebebiyle ortadan kalktığının tespit edilmesi halinde; öncelikle geri dönüşüm veya yeni bir imar uygulaması işleminin tamamlanıp tamamlanmadığının araştırılması, kadastral parsele geri dönüşüm veya yeni bir imar uygulaması işlemi tamamlanmış ise tecavüzün hangi kadastral veya imar parseli içerisinde kaldığı ve tecavüze konu bölümle ilgili davacının bir mülkiyet hakkı olup olmadığının belirlenmesi; geri dönüşüm veya yeni bir imar uygulaması işlemine başlanmış ancak tamamlanmamış ise sonucunun beklenmesi, başlanmamış ise çekişmenin çözüme kavuşturulması açısından öncelikle taraflara imar çap kayıtlarının iptali ve kadastral parselin geometrik ve hukuki durumuna çevrilmesi bakımından dava açılması için olanak tanınması, açıldığı takdirde o davanın sonucunun beklenilmesi ve imar parselinin iptal edilerek kadastral mülkiyet durumuna dönülmesi halinde tecavüzün hangi kadastral veya imar parseli içerisinde kaldığı ve tecavüze konu...
Kuşkusuz, yüklenicinin yaptığı temlik işleminin hüküm ve sonuç doğurması temlik işleminin konusu olan alacağın gerçek bir alacak olmasına bağlıdır. Alacağın temlik edildiği üçüncü kişi bu şekilde bir temlik varsa temlik işleminden yararlanarak bu hakkını arsa sahibine karşı da ileri sürebilir hale gelir. Zira, alacağı devralan kişi evvelki alacaklının yerine geçer ve borçludan ifayı istemek gerektiğinde de borçluyu ifaya zorlamak artık onun hakkı olur. Ne var ki; üçüncü kişinin borçluyu (arsa sahibini) hasım göstererek açacağı davada borçlu temlik yapılmamış olsaydı eski alacaklısına (yükleniciye) ne gibi def’ilerde bulunmak hakkına haiz idi ise bu def’ileri yeni alacaklıya (hakkı temellük eden üçüncü kişiye) karşı da ileri sürebilir(BK. m.167). Kısaca bu gibi davalarda üçüncü kişi temlik işleminin varlığını yükleniciye, alacağının kazanıldığını ise arsa sahiplerine karşı ispat etmek zorundadır....