Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

A AİT OLMADIĞININ TESPİTİ ile davacının bu senet yönünden davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, davacı tarafından söz konusu senedin takibe konu yapılması nedeniyle davacı tarafından davalı alacaklıya ödenen 5.946,00-TL'nin (ödeme tarihi olan 18/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte olacak şekilde) ve 8.000,00-TL'nin(ödeme tarihi olan 15/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte olacak şekilde) toplamı olan 13.946,00-TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2-Alınması gerekli 952,65-TL karar ve ilam harcından 238,17-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 714,48-TL eksik harcın davalıdan alınmasına, 3-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 282,57-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 754,20-TL masraf olmak üzere toplam 1.036,77-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 4-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine, 5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık...

    a BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİ ile davalıya yapılan 550,00 TL fazla ödemenin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, 30/03/2006 vade tarihli 500,00 TL bedelli, 30/06/2006 vade tarihli 500,00 TL bedelli, 30/07/2006 vade tarihli 500,00 TL bedelli, 30/08/2006 vade tarihli 500,00 TL bedelli, 30/09/2006 vade tarihli 500,00 TL bedelli, 30/10/2006 vade tarihli 500,00 TL bedelli, 30/11/2006 vade tarihli 500,00 TL bedelli, 30/12/2006 vade tarihli 500,00 TL bedelli, 30/01/2007 vade tarihli 500,00 TL bedelli, 30/02/2007 vade tarihli 500,00 TL bedelli, 30/03/2007 vade tarihli 500,00 TL bedelli, 30/04/2007 vade tarihli 500,00 TL bedelli, 30/05/2007 vade tarihli 500,00 TL bedelli, 30/06/2007 vade tarihli 500,00 TL bedelli, 30/07/2007 vade tarihli 500,00 TL bedelli, 30/08/2007 vade tarihli 500,00 TL bedelli senetler nedeni ile davacının davalı ...'...

      İlgililerin uzlaşması halinde çekişmenin ortadan kalktığından söz edilemez veya bu davalarda ilgili tarafın davayı kabulü sonuç doğurmaz. Taraflar arasında bu anlamda gerçek bir çekişmenin varlığı söz konusu değildir. Bu değerlendirmelere göre, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382. maddesi uyarınca bu tarihten sonra açılan tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davaları da çekişmesiz yargı işlerinden sayılmalıdır. Kaldı ki, 382. maddenin 2-ç/1 fıkrasında “Taşınmaz üzerinde taraf oluşturulmasına ve hak ihlaline sebebiyet vermeyecek düzeltmelerin yapılması” çekişmesiz yargı işi sayılmış olup niteliği itibariyle tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davalarından başka bu tarife uyacak bir dava türü de bulunmamaktadır. Bu durumda çekişmesiz yargı işi niteliğinde olan uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nın 21....

        Taraflar arasındaki çekişmenin giderilmesi, elatmanın önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili asıl ve birleşen davalarda, müvekkili ile dava dışı arsa maliki ...arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca müvekkiline isabet eden dairelerin tescili amacıyla arsa malikine karşı açtıkları davada mahkemece davanın reddine karar verildiğini, ancak Yargıtay 15....

          İlgililerin uzlaşması halinde çekişmenin ortadan kalktığından söz edilemez veya bu davalarda ilgili tarafın davayı kabulü sonuç doğurmaz. Taraflar arasında bu anlamda gerçek bir çekişmenin varlığı söz konusu değildir. Bu değerlendirmelere göre, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382. maddesi uyarınca bu tarihten sonra açılan tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davaları da çekişmesiz yargı işlerinden sayılmalıdır. Kaldı ki, 382. maddenin 2-ç/1 fıkrasında “Taşınmaz üzerinde taraf oluşturulmasına ve hak ihlaline sebebiyet vermeyecek düzeltmelerin yapılması” çekişmesiz yargı işi sayılmış olup niteliği itibariyle tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davalarından başka bu tarife uyacak bir dava türü de bulunmamaktadır. Bu durumda çekişmesiz yargı işi niteliğinde olan uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nın 21....

            İlgililerin uzlaşması halinde çekişmenin ortadan kalktığından söz edilemez veya bu davalarda ilgili tarafın davayı kabulü sonuç doğurmaz. Taraflar arasında bu anlamda gerçek bir çekişmenin varlığı söz konusu değildir. Bu değerlendirmelere göre, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382. maddesi uyarınca bu tarihten sonra açılan tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davaları da çekişmesiz yargı işlerinden sayılmalıdır. Kaldı ki, 382. maddenin 2-ç/1 fıkrasında “Taşınmaz üzerinde taraf oluşturulmasına ve hak ihlaline sebebiyet vermeyecek düzeltmelerin yapılması” çekişmesiz yargı işi sayılmış olup niteliği itibariyle tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davalarından başka bu tarife uyacak bir dava türü de bulunmamaktadır. Bu durumda, mülkiyet nakli ihtimali bulunmayan ve çekişmesiz yargı işi niteliğinde olan uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

              İlgililerin uzlaşması halinde çekişmenin ortadan kalktığından söz edilemez veya bu davalarda ilgili tarafın davayı kabulü sonuç doğurmaz. Taraflar arasında bu anlamda gerçek bir çekişmenin varlığı söz konusu değildir. Bu değerlendirmelere göre, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382. maddesi uyarınca bu tarihten sonra açılan tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davaları da çekişmesiz yargı işlerinden sayılmalıdır. Kaldı ki, 382. maddenin 2-ç/1 fıkrasında “Taşınmaz üzerinde taraf oluşturulmasına ve hak ihlaline sebebiyet vermeyecek düzeltmelerin yapılması” çekişmesiz yargı işi sayılmış olup niteliği itibariyle tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davalarından başka bu tarife uyacak bir dava türü de bulunmamaktadır. Bu durumda, mülkiyet nakli ihtimali bulunmayan ve çekişmesiz yargı işi niteliğinde olan uyuşmazlığın Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

                İlgililerin uzlaşması halinde çekişmenin ortadan kalktığından söz edilemez veya bu davalarda ilgili tarafın davayı kabulü sonuç doğurmaz. Taraflar arasında bu anlamda gerçek bir çekişmenin varlığı söz konusu değildir. Bu değerlendirmelere göre, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382. maddesi uyarınca bu tarihten sonra açılan tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davaları da çekişmesiz yargı işlerinden sayılmalıdır. Kaldı ki, 382. maddenin 2-ç/1 fıkrasında “Taşınmaz üzerinde taraf oluşturulmasına ve hak ihlaline sebebiyet vermeyecek düzeltmelerin yapılması” çekişmesiz yargı işi sayılmış olup mülkiyet nakli ihtimali bulunmayan ve çekişmesiz yargı işi niteliğinde olan uyuşmazlığın Urla Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

                  "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki çekişmenin giderilmesi-men-i müdahale -kal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, bayilik sözleşmesinden kaynaklanan çekişmenin giderilmesi, men-i müdahale ve kal istemine ilişkindir. Davalılar ayrı ayrı verdikleri cevap dilekçelerinde davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece HUMK.nun 409/5.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından davalı yararına hükmolunan vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir....

                    Anlaşmalı boşanma davasında çekişmenin tedbir ve iştirak nafakası yönünden sürdüğü konusunda değerli çoğunluk ile aramızda görüş birliği vardır. Boşanmanın fer'i hükümlerinde çekişmenin sürdüğünü kabul eden değerli çoğunluğun sanki boşanmanın fer'i hükümlerin "tamamında" bir çekişme olmayıp "anlaşma" varmış gibi temyiz istemini sınırlayarak hükmün boşanma bölümünün kesinleşmesine sebebiyet vermesi Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi hükmünün ruhu ve özüyle bağdaşmamaktadır. Boşanmanın fer'i hükümlerinin tamamında çekişme sonlanmadığına göre "anlaşmalı boşanma" koşulları henüz gerçekleşmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu