Hükmün, davacı ve davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-) Aksi Kurum işleminin iptali, Alman rant sigortasına giriş tarihi olan 09.04.1988 tarihinin Türkiye’de sigorta başlangıcı olduğunun ve 01.07.2012 tarihihnden itibaren yaşlılık aylığına hak kazanıldığının ve ödenmeyen aylıkların yasal faiziyle birlikte ödenmesi gerektiğinin tespiti istemlerine ilişkin olan davada; 09.04.1988 sigorta başlangıcına göre, yaşlılık aylığı bağlama koşullarının oluşmasında 506 sayılı Yasanın Geçici 81/B-e maddesi uyarınca 20 yıl sigortalılık süresi, 44 yaş ve 5.225 prim gün sayısına tabi olması; giderek...
Bu durum üzerine davacı tarafından, itirazın iptali ile takibin devamına, % 20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili istemine ilişkin eldeki dava açılmış, birleşen dava ile de kurum işleminin iptali ve borçlu bulunmadığının tespiti talep edilmiştir. Davanın, yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 56'ncı maddesinin ikinci fıkrasıdır. Fıkrada “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96'ncı madde hükümlerine göre geri alınır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan madde 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 5510 sayılı Yasa'nın 56. maddesinin Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne yapılan 2009/86 Esas numaralı başvuru, 28.04.2011 tarihinde verilen karar ile reddedilmiştir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Davacı, borçlanma isteminin reddine ilişkin kurum işleminin iptali, yurt dışında Türk Vatandaşı olarak geçen 07.07.1972-05.01.2000 tarihleri arası dönemdeki süreyi 3201 sayılı Yasa kapsamında borçlanabileceğini ve dava tarihi itibarıyla da yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitini istemiştir. Mahkemece, uyulan bozma ilamı uyarınca davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum’un aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir....
Dairesinin 25/03/2015 gün ve 2014/3364 E. 2015/1086 K. sayılı kararı da bu yöndedir)anlaşıldığından, yine kurumun borç tahakkukuna konu 2021/11 ve 2012/12 aylarındaki davacının çalışmasının da özel işyerinde gerçekleştiği anlaşıldığından, davalı kurumun her iki çalışma dönemine ilişkin de yapmış olduğu kurum işleminin yerinde olmadığı kanaatine varılmakla, davacıya borç tahakkukuna ilişkin kurum işleminin iptali gerekmiştir. Davacı vekili fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile dava tarihi itibariyle davacının kuruma ödemiş olduğu 1.000,00- TL nin istirdadına karar verilmesini talep etmiş, mahkememizce davalı kuruma müzekkere yazılarak davacının davalı kuruma ilgili kurum işlemine istinaden ne kadar ödeme yaptığı sorulmuş, davalı kurumun dosyamıza vermiş olduğu 11/03/2021 tarihli yazı cevabı ile davacının 16.401,62- TL ödeme yaptığı bildirilmiştir....
Mahkemece, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilebilmesi için, uyuşmazlık konusu çekişmenin ortadan kalkması, başka bir anlatımla; her iki tarafında davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararının kalmamış olması gerekir. Dava dosyasından, her ne kadar iptal edilen sigortalılık sürelerinin geçerli sayıldığı anlaşılıyor ise de, dava konusu icra takibinin davacı Kurum tarafından iptal edildiğine dair dosya kapsamında herhangi bir bilgi veya belge bulunmadığı belirgin olduğundan, mahkemece takip dosyasının iptal edilip edilmediği davacı Kurumdan sorulup sonucuna göre hüküm kurulması gerekmektedir. Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin, eksik araştırmaya dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
İş Mahkemesi Asıl dava kesilen aylığın bağlanması, aksine kurum işleminin iptali ve borçlu olmadığının tespiti, birleşen dava ise yersiz aylık ödemesinin tahsili istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle asıl dava yönünden; davacının kesilen aylığın tekrar bağlanması yönündeki talebinin konusuz kalması nedeni ile bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, davacının kurum işleminin iptali, borçlu olmadığının tespiti ve ödenmeyen aylıkların geri ödenmesine ilişkin taleplerinin reddine, birleşen davanın kabulüne dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8.Hukuk Dairesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, davalı Kurum tarafından gönderilen ödeme emirlerinin zamanaşımına uğraması nedeniyle iptaline aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir. Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre Kurum vekilinin tüm, davacı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, Kurum tarafından tahakkuk ettirilen prim borçlarının zamanaşımına uğradığının tespiti ile aksi Kurum işleminin istemine ilişkindir....
Oysa taraflar arasında ... huhuka ilişkin kira sözleşmesi bulunduğundan, sözleşme ile kiralanan yer ile tahliyesi istenen yerin farklı yerler olup olmadığının saptanması ve bu konudaki çekişmenin giderilmesi, Adli Yargının görevine girer. Davanın esasına girilerek, deliller toplanıp sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece yazılı şekilde gerevsizlik kararı verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 2-Bozma nedenine göre, davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açılanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 21.5.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, yurt dışında Türk vatandaşı olarak geçen çalışma ve ev hanımlığı sürelerinin 3201 sayılı Yasa uyarınca borçlanma talep tarihindeki prim ödeme tutarı üzerinden borçlanabileceğinin tespitiyle aksine Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi....
İş Mahkemesi Davacı, Türk vatandaşı iken yurt dışında geçen çalışmaları ile ev hanımlığında geçen sürenin 3201 sayılı Kanun'a göre borçlanmasına ve aksi yöndeki kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....