Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Hüküm fıkrasının 1. bendinin (a), (b) ve (c) alt bentlerinin silinerek, yerine, “a-Davacının yaşlılık aylığının iptaline yönelik Kurum işleminin kısmen iptali ile davacıya 01.08.2008 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı tahsisi gerektiğinin tespitine,” sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıdan alınmasına, 27.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hemen belirtilmelidir ki, 11.2.1959 tarih 1958/7-1959/10 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; bir kamu kuruluşu tarafından verilmiş olup, yerine getirilmesi gereken bir kararın, plan ve projesine uygun olarak uygulanması yüzünden zarar görenlerce açılmış davaların idari yargı yerinde görüleceği ifade edilmiştir. Bir idari karara dayanmayan, yahut plan ve projesine aykırı işlem nedeniyle bir zararın meydana gelmesi halinde bu işlemin haksız fiil niteliği taşıyacağı ve bundan kaynaklanan davaların Adli Yargı yerinde görüleceği kuşkusuzdur. Somut olaya gelince; davalı idare tarafından yapılan barajdan su sızması sonucu doğan zararın giderilmesi istendiğine göre taraflar arasındaki çekişmenin dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre komşuluk hukukundan ve mülkiyet hakkından kaynaklandığı anlaşılmaktadır. O halde, çekişmenin Türk Medeni Kanunu'nun 683. ve 737. maddeleri hükümlerinin gözetilmek suretiyle çözüme kavuşturulması gerekir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Asıl dava, yaşlılık aylıklarının kesilmesine ilişkin Kurum işleminin yerinde olmadığı ve Kuruma borçlu olmadığının tespiti, karşı dava itirazın iptali ve %40 icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde, asıl dava ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, aksine Kurum işleminin iptali ile kesilen maluliyet aylığın kesildiği tarihten itibaren bağlanması ile Kurum'a karşı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulü ile davalı kurum işleminin iptaline, davacı ...'ın %60 oranında malûl olduğunun ve maluliyet başlangıç tarihinin 25.06.2004 olduğunun tespitine, karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, yaşlılık aylığının kesilmesine ilişkin Kurum işleminin iptaline, Kurumun istirdat talebinin reddine, birikmiş aylıkların faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. K A R A R Dava, davacının yaşlılık aylığını iptal eden Kurum işleminin iptali ile, davacının davalı Kuruma borçlu olmadığının tespiti ve birikmiş aylıkların iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyulup, davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiştir....
KARŞI TARAF : HAZİNE YARGITAY İLAMI TARİH VE NOSU : DAVA TÜRÜ : DÜZELTME İŞLEMİNİN İPTALİ KANUN YOLU : KARAR DÜZELTME Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın onanmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440. maddesinin III. fıkrasının 2. bendi uyarınca istisnalar hariç olmak üzere Sulh Hukuk Mahkemeleri tarafından verilen kararlara karşı karar düzeltme isteminde bulunulamaz....
Somut olayda, davacının boşandığı eşiyle birlikte yaşadığı tespit edildiğinden aylığının kesilmesine ve 01.10.2008 tarihinden itibaren yersiz ödenen aylıklar nedeniyle borç tahakkuk ettirilmesine yönelik Kurum işleminin iptaline ilişkin isteminin reddine karar verilmesi yerinde ise de anılan madde 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girdiğinden eylemli birliktelik daha önce başlamış olsa dahi maddenin yürürlük tarihinden öncesine gidilemeyeceği gözetilmeden 01.10.2008 tarihinden öncesine ilişkin borç tahakkuku yapan Kurumun buna ilişkin işleminin iptali ile 96.madde hükümlerine göre geri alınacak miktarı belirlemesi gerekirken yazılı şekilde istemin tümüyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine 27/12/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar arasındaki çekişmenin doğduğu 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali istemli dava, yasada öngörülen istisnalardan olmadığından davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, peşin yatırılan karar düzeltme harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 23.10.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 11.09.2014 tarihinde açılan dava, Yurtiçinde geçen 09.06.1956 tarihinin sigorta başlangıcı olarak tespiti ile 14.08.2014 günlü yurtdışı borçlanma talebini reddeden 03.09.2014 tarihli Kurum işleminin iptali ve murisin Türk Vatandaşı iken geçen yurtdışı hizmet sürelerinin 3201 sayılı Yasa kapsamında borçlanabileceğinin tespiti istemlerine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerekçelere göre, davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- 3201 sayılı Yasanın 1.maddesinde “ Türk Vatandaşları ile doğumla Türk Vatandaşı olup da çıkma izni almak suretiyle Türk Vatandaşlığını kaybedenlerin on sekiz yaşını doldurduktan sonra Türk Vatandaşı olarak yurtdışında geçen ve belgelendirilen sigortalılık...