Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

O halde; çekişmeli taşınmazın eğimi, eski tarihli memleket haritasında çalılık rumuzlu alanda kalması ve üzerindeki orman ağaçlarının varlığı gözönünde bulundurularak orman sayılan yerlerden olması nedeniyle hazinenin davasının kabulüne karar verilmesi gerekir" gerekçesiyle hüküm bozulmuştur. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne ve çekişmeli taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.. . Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1948 yılında seri bazında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1975 yılında yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması vardır. Hükmüne uyulan bozma ilamına, dosyadaki bilgi ve belgelere göre çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu belirlenerek ... şekilde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmamaktadır....

    Yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, hangi tarihten beri ve ne şekilde ve kimler tarafından kullanıldığı kullanımının ekonomik amaca uygun olup olmadığı toprak tevzi komisyonu çalışmaları sırasında Hazine adına tapu kaydı oluşmuş olması nedeniyle 02.01.1964 tarihinden önce ... ve öncüllerinin çekişmeli taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin edinmeye yarar süreye ulaşıp ulaşmadığı, taşınmazın öncesinin mera olup olmadığı, kuzey ve batı sınırında komşu olan mera parselinden ne şekilde ayrıldığı, mera parseli ile arada ayırıcı unsur niteliğinde sınır bulunup bulunmadığı gibi hususlar tek tek ve olaylara dayalı olarak sorulup saptanmaya çalışılmalı; bilirkişi tanık sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılmalıdır. Yerel bilirkişi ve tanık sözleri dosya içine getirtilerek komşu taşınmazlara ait tutanak örnekleri ile denetlenmelidir....

      O halde; çekişmeli taşınmazın eğimi, eski tarihli memleket haritasında çalılık rumuzlu alanda kalması ve üzerindeki orman ağaçlarının varlığı göz önünde bulundurularak orman sayılan yerlerden olması nedeniyle hazinenin davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken farklı görüş ve düşüncelerle davanın reddine karar verilmiş olması isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 15/04/2009 günü oybirliği ile karar verildi....

        Ancak; yapılan yargılama neticesinde, çekişmeli taşınmazın öncesinde davacı ... ile ölen eşi ....’ya ait olduğu, ...’nın ölmüş olması nedeniyle davacının oğlu olan davalı ... ve diğer çocukların da taşınmazda pay sahibi oldukları anlaşılmıştır. Davacı ..., genel mahkemede dava açarken, davalıların taşınmaz üzerindeki yapılara haksız el attıklarını iddia ederek el atmalarının önlenmesini talep etmiş, kadastro tespiti nedeniyle davanın Kadastro Mahkemesine aktarılmasından sonra da taşınmaz üzerindeki yapıların kendisine ait olduğunun beyanlar hanesinde gösterilmesini ayrıca istemiştir. Mahkemece; davacının el atmanın önlenmesi ve muhdesatların aidiyetinin belirlenmesi talepleri hususunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olup davacı ...’ın temyiz itirazları bu nedenlerle yerindedir....

          Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır. Arazi kadastrosu 1961 yılında kesinleşmiştir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve Gezici Arazi Kadastro Mahkemesinin 927 E. - 1474 K. sayılı dosyası bakımından taraflar arasında kesin hüküm bulunmadığı ve çekişmeli taşınmazın % 40-50 eğimli olması, üzerinde 40 yaşlarında mazı meşesi bulunması nedeniyle eylemli hale göre karar verilmesinde isabetsizlik olmadığına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 07/11/2007 gününde oybirliği ile karar verildi....

            Davacı Hazine, davalı tarafın taşınmaz üzerinde zilyetliğini ecrimisil ödemek suretiyle sürdürdüğünü buna göre zilyetliğinin asli değil fer'i nitelikte olduğu iddiası ile dava açmış olup, davalı ... da 21.03.2017 tarihli duruşma da "Devletçe istenmiş olması nedeniyle ödemek zorunda olduğunu düşünerek çekişmeli taşınmaz için devlete ecrimisil ödediğini" beyan ettiğine göre ödemeyi icra tehdidi altında yaptığını iddia ve ispat edemeyen davalının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin malik sıfatı ile değil, Hazinenin üstün (mülkiyet) hakkı kabul edilerek sürdürülen fer'i zilyetlik şeklinde olduğunun kabulü gerekir....

              Davacı Hazine, davalı tarafın taşınmaz üzerinde zilyetliğini ecrimisil ödemek suretiyle sürdürdüğünü buna göre zilyetliğinin asli değil fer'i nitelikte olduğu iddiası ile dava açmış olup, davalı ... da 21.03.2017 tarihli duruşmada "Devletçe istenmiş olması nedeniyle ödemek zorunda olduğunu düşünerek çekişmeli taşınmaz için devlete ecrimisil ödediğini" beyan ettiğine göre ödemeyi icra tehdidi altında yaptığını iddia ve ispat edemeyen davalının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin malik sıfatı ile değil, Hazinenin üstün (mülkiyet) hakkı kabul edilerek sürdürülen fer'i zilyetlik şeklinde olduğunun kabulü gerekir....

                Davacı Hazine, davalı tarafın taşınmaz üzerinde zilyetliğini ecrimisil ödemek suretiyle sürdürdüğünü buna göre zilyetliğinin asli değil fer'i nitelikte olduğu iddiası ile dava açmış olup, davalı ... da 21.03.2017 tarihli duruşma da "Devletçe istenmiş olması nedeniyle ödemek zorunda olduğunu düşünerek çekişmeli taşınmaz için devlete ecrimisil ödediğini" beyan ettiğine göre ödemeyi icra tehdidi altında yaptığını iddia ve ispat edemeyen davalının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin malik sıfatı ile değil, Hazinenin üstün (mülkiyet) hakkı kabul edilerek sürdürülen fer'i zilyetlik şeklinde olduğunun kabulü gerekir....

                  Davacı Hazine, davalı tarafın taşınmaz üzerinde zilyetliğini ecrimisil ödemek suretiyle sürdürdüğünü buna göre zilyetliğinin asli değil fer'i nitelikte olduğu iddiası ile dava açmış olup, davalı ... 21.03.2017 tarihli duruşma beyanında "Devletçe istenmiş olması nedeniyle ödemek zorunda olduğunu düşünerek çekişmeli taşınmaz için devlete ecrimisil ödediğini" beyan ettiğine göre ödemeyi icra tehdidi altında yaptığını iddia ve ispat edemeyen davalının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin malik sıfatı ile değil, Hazinenin üstün (mülkiyet) hakkı kabul edilerek sürdürülen fer'i zilyetlik şeklinde olduğunun kabulü gerekir....

                    Mahkemece, çekişmeli taşınmaz üzerinde zilyetlikle iktisap koşulları gerçekleştiği gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davacı tarafça her ne kadar, terör nedeniyle çekişmeli taşınmazı kullanamadığı bu nedenle ... tespitinin ... adına yapıldığı belirtilmiş ise de, aynı bölgede taşınmazın çevresinde bulunan taşınmazların başka kişiler adına tespit edilmiş olması nedeniyle bu savunmaya değer verilmesi mümkün değildir. Keşif sonucu dosyaya ibraz edilen ziraat bilirkişi kurulu raporu ve eki fotoğraflardan çekişmeli taşınmaz üzerinde uzun yıllardır tarımsal faaliyetlerin yapılmadığı anlaşıldığı gibi, hüküm gerekçesinde dava konusu yerde davacının ailesine ait değirmen bulunduğu belirtilmesine karşın taşınmaz üzerinde iktisabı sağlayacak nitelikte herhangi bir bina ya da yapı da bulunmadığı anlaşılmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu