Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/08/2022 NUMARASI : 2022/273 ESAS 2022/1086 KARAR DAVA KONUSU : Zorunlu Tedavi ve Vesayet Altına Alınma İstemi KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Vasi adayı vekili dava dilekçesinde özetle; kısıtlı adayının müvekkilinin oğlu olduğunu, uyuşturucu madde bağımlısı olduğunu, tedaviyi reddettiğini, çevresine ve kendisine zarar verdiğini belirtilerek zorunlu tedavi edilmesini, müvekkilinin kısıtlı adayına vasi olarak atanmasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; talep edenin 4721 sayılı TMK gereğince tedavi amaçlı kişisel koruma kararı verilmesi yönündeki talebin reddine, talebin kabulü ile kısıtlı T3 TMK 406.maddesi gereğince kısıtlanmasına, kendisine kardeşi Yılmaz Ayda'nın vasi olarak atanmasına karar verilmiştir....

SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/08/2022 NUMARASI : 2022/273 ESAS 2022/1086 KARAR DAVA KONUSU : Zorunlu Tedavi ve Vesayet Altına Alınma İstemi KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Vasi adayı vekili dava dilekçesinde özetle; kısıtlı adayının müvekkilinin oğlu olduğunu, uyuşturucu madde bağımlısı olduğunu, tedaviyi reddettiğini, çevresine ve kendisine zarar verdiğini belirtilerek zorunlu tedavi edilmesini, müvekkilinin kısıtlı adayına vasi olarak atanmasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; talep edenin 4721 sayılı TMK gereğince tedavi amaçlı kişisel koruma kararı verilmesi yönündeki talebin reddine, talebin kabulü ile kısıtlı T3 TMK 406.maddesi gereğince kısıtlanmasına, kendisine kardeşi Yılmaz Ayda'nın vasi olarak atanmasına karar verilmiştir....

Madde metnini yazdıklarını, "Damar kesme ve intihara teşebbüs” ayarında herhangi bir zorunlu yatış gerekçesi gösteremediklerini, adı geçen tabiplerin, "Mahkemece dinlenmesinde fayda bulunmadığı" şeklinde mütalaa yazarak, Çarşamba Sulh Hukuk hakimi İsmahan Güdük'ü, duruşma açmadan tedavi amaçlı kişisel koruma kararı almaya ve vesayet altına alınma kararı vermeye yönlendirdiklerini, Çarşamba Sulh Hukuk Mahkemesi hakimi İsmihan Güdük'ün Anayasanın 38/6. Maddesi ve AİHM ihlal kararları ile çatışan keyfi bir davranış sergilediğini, Çarşamba Sulh Hukuk Mahkemesi hakimi İsmahan Güdük'ün vesayet altına alınma kararını halen tarafına tebliğ etmediğini keyfi bir davranış içine girdiğini belirterek, 320.000,00- TL manevi tazminat ile asgari ücret üzerinden 107 gün alıkonma karşılığı 13.500,00- TL maddi tazminatın eylem tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tarafına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Dosya kapsamı, kanun yararına bozma istemi ve tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde; Gözlem altına alınma kararının, kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir düzenleme olması, CMK'nın 74. maddesinde belirtilmese de gözlem altına alınma kararı kişiyi hürriyetinden yoksun bırakacağı için Anayasa'da temel hak ve hürriyetlerin kısıtlanması için öngörülen ölçülülük ilkesinin gözetilmesinin ve başka suretle rapor düzenlenmesinin mümkün olmadığı hallerde gözlem altına alınma yoluna başvurulmasının gerekmesi karşısında; sanığın tedavi evrakı temin edilerek bu evrakla birlikte ilgili sağlık kuruluşuna sevki sağlanıp TCK'nın 32. maddesi uyarınca rapor düzenlenmesinin talep edilmesi, buna rağmen rapor tanzim edilemeyip sanığın gözlem altına alınmasının istenilmesi halinde gözlem altına alınma kararı verilmesinin gerektiği gözetilmeden kurulan, sanığın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 74. maddesi uyarınca gözlem altına alınmasına dair İstanbul Anadolu 66....

    Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar bazı istisnai (kişiye sıkı surette bağlı haklarını kullanmada; TMK.nun 453, 462/7; TMK.nun 359, 455.maddelerindeki) hallerde dava ve takip ehliyetine sahiptirler. Bu durumlar dışında ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlıların dava ve takip ehliyeti yoktur. İstisnai haller dışındaki dava ve takiplerde kanuni temsilcileri tarafından temsil olunurlar. Somut olayda, Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 20.08.2009 tarih ve 2009/1295 E.-2009/1697 K. sayılı kararı ile borçlunun TMK.nun 405.maddesi gereğince vesayet altına alındığı, vesayet kararından sonra hakkında başlatılan takipte ödeme emrinin 21.11.2011 tarihinde kısıtlıya tebliğ edildiği görülmektedir. Vesayet altına alınma kararından sonra başlatılan takipte, kısıtlıyı vasisi temsil edeceğinden ve onun adına itiraz ve şikayet haklarını kullanacağından İİK.nun 61. maddesi kapsamında çıkarılan ödeme emrinin vasiye tebliği zorunlu olup kısıtlıya yapılan tebligat yok hükmündedir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Hakaret, Türk milletini, Türkiye Cumhuriyet Devletini, kurum ve organlarını aşağılama HÜKÜM : Koruma ve tedavi altına alınma güvenlik tedbirine hükmedilmesi Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın cezalandırılması talep edilmeyip, hakkında ceza ve güvenlik tedbirine hükmedilmesi istemi ile iddianame düzenlendiğinden, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Sanığın kendisi için bir müdafi atandığından haberdar olmaması ve kararın da sanığa ayrıca tebliğ edilmemesi nedeniyle, temyizin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün ONANMASINA, 20.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin 20/01/2023 tarihli 931 sayılı sağlık kurulu raporunda kısıtlı adayına organik olmayan psikoz tanısı konulduğu, TMK'nın 405. maddesi uyarınca vesayet altına alınmasını gerektirir akıl hastalığı bulunduğunun ve iki yıl süreyle vasi tayininin uygun olduğunun belirtildiği, kısıtlı adayının TMK'nın 405. maddesi uyarınca vesayet altına alınmasını gerektirir rahatsızlığı bulunduğu, ayrıca TMK'nın 432. maddesi uyarınca zorunlu tedavisinin celse arasında yapıldığı" gerekçesiyle, TMK'nın 432. maddesi uyarınca zorunlu yatış ve tedavinin celse arasında hastane tarafından yapıldığı anlaşıldığından karar verilmesine yer olmadığına, kısıtlı adayının TMK'nın 405. maddesi uyarınca iki yıl süreyle kısıtlanarak babasının velâyeti altına alınmasına karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Tehdit, yaralama HÜKÜMLER : Mahkumiyet, ceza verilmesine yer olmadığı, koruma ve tedavi altına alınma Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanık ...'nin yaralama suçunu babasına karşı işlediği belirlenerek dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede: 1-Sanık ...'...

          Asliye Hukuk Mahkemesi 14.07.2015 gün ve 2015/17 D.iş sayılı kararı ile itirazın reddine karar vermiş, bu defa davacı 14.07.2017 tarihli temyiz dilekçesi ile kararı yeniden temyiz etmiştir. Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 405. maddesi kapsamında akıl sağlığı sebebiyle vesayet altına alınma istemine ilişkindir. Davacının temyizi, vasi olarak atanan ...'in şahsına itiraz niteliğindedir. İtiraz, denetim makamınca değerledirilmiş ve reddedilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 422....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Vesayet Hasımsız görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava dilekçesinde, davacının oğlu ...'in vesayet altına alınması istenilmiş; mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 405. maddesi kapsamında akıl hastalığı sebebiyle vesayet altına alınma istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 411. maddesi gereğince, vesayet işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine ait olup, bu yetki kesindir ve mahkemece kendiliğinden gözetilir....

              UYAP Entegrasyonu