Bu durumda, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde, davalı koca ziynet eşyalarının iadesinden kurtulur. Somut olayda, davacı taraf ziynet eşyalarının evlilik birliği içerisinde davalı tarafından bozdurularak harcandığını, davacıya tekrar iade edilmediğini iddia etmiş, davalı taraf ise altınların hiçbir zaman davacıdan alınmadığını savunmuştur. Yargılama sırasında dinlenen davacı tanıkları; ziynet eşyalarının, davalı ...'ye ait şirkete araba alınması amacıyla bozdurulduğu ve davalı ...'ın altınları kendisinin aldığını telefonda söylediği şeklinde beyanda bulunmuşlardır. Ziynetlerin bozdurularak alındığı iddia edilen 2010 model ...tipi araç için davalı ... adına 31.12.2009 tarihli 20.000 TL tutarında 36 ay taksitli banka kredisi kullanıldığı, 07.01.2010 tarihinde tescil edildiği anlaşılmaktadır....
Davalı-karşı davacı kadın karşı dava dilekçesinde, ziynet eşyasının davacı-karşı davalı erkeğin babasına ait kasada bulunduğunu belirterek ziynet eşyasının erkekte kaldığını beyan etmiş ve ziynet eşyası alacağı talebinde bulunmuştur. Davacı-karşı davalı erkek ise cevabında, ziynetlerin evde olduğunu, kadının evden gittiğini ve giderken ziynetleri de götürdüğünü beyan etmiştir. Davacı-davalı erkek yargılama aşamasında ise; ziynet eşyasının bir kısmını kadının evden giderken götürdüğünü, bir kısmını ise kadının evden ayrılmasından sonra tanık Mahmut aracılığıyla kadına gönderdiği yönünde beyanda bulunarak savunmasında çelişkiye düşmüş, ayrıca bu yöndeki beyanlarıyla ispat yükünü de üzerine almıştır. Bu durumda, ziynet eşyasının ne kadarını kadının götürdüğünü ve ne kadarını kadına teslim ettiğini ispat yükü davacı-karşı davalı erkekte olup davacı-karşı davalı erkek bu hususu ispatlayamamıştır....
Dava, çeyiz ve ziynet eşyalarının mevcutsa aynen, değilse bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, çeyiz eşyaları teslim edildiğinden karar verilmesine yer olmadığına, ziynet alacağına ilişkin davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince ziynet alacağına yönelik temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, çeyiz ve ziynet eşyalarının davalı tarafından alıkonulduğunu bir daha eve dönülememesi üzerine de davalı tarafta kaldığını belirterek, ziynet ve çeyiz eşyalarının mevcutsa aynen, değilse bedelinin tahsilini istemiştir. Davalı ise, çeyiz eşyalarının teslim edildiğini ziynet eşyaların ise giderken götürüldüğünü belirterek davanın reddini savunmuştur. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür....
Bu bağlamda kural olarak davacı kadın, dava konusu ettiği ziynet eşyalarını varlığını ve evden ayrılırken bunların zorla elinden alındığını, ziynetlerin müşterek hanede ya da davalıda kaldığını ispat etmek zorundadır. Zira; olağan olan ziynet eşyasının kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Somut olayda, duruşmada dinlenen davacı tanıkları, ziynet eşyalarının araba alımı nedeniyle davalı tarafından bozdurulduğunu, davalı tanıkları ise davacının evden ayrılırken ziynet eşyalarını yanında götürdüğünü beyan etmişlerdir. Ziynetlere ilişkin olarak dinlenen davacı tanıkları iddiayı, davalı tanıkları ise savunmayı doğrular şekilde beyanda bulunmuşlardır....
ise 53.990,50 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraflarca ziynet alacağı davasında verilen hüküm de dahil olmak üzere istinaf edilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 20/01/2021 NUMARASI : 2018/919 ESAS - 2021/55 KARAR DAVA KONUSU : Ziynet Alacağı KARAR : Kahramanmaraş 2. Aile Mahkemesinin 2018/919 esas sayılı dosyasında boşanma, ziynet alacağı davası yönünden yapılan yargılama sonucunda verilen 20/01/2021 tarihli karar aleyhine taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulduğu, dosyanın dairemizin 2021/1452 esas sırasına kaydedildiği, tarafların boşanmanın fer'isi niteliğindeki talepler yönünden istinaf incelemesinin söz konusu dosyada yapıldığı, ziynet alacağına ilişkin davanın tefriki ile ayrı esasa kaydedilmesine ve istinaf incelemesinin yeni esas üzerinden yapılmasına karar verildiği, tefrik üzerine ziynet alacağı davasına ilişkin dosyanın dairemizin yukarıda yazılı esas sırasına kaydedildiği anlaşılmakla dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ziynet alacağının bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda mahkemece davalı-karşı davacı kadının 34.960 TL değerindeki ziynet alacağının kabulüne ve 12.420 TL ziynet alacağı talebinin reddine karar verilmiş olup, bölge adliye mahkemesince ziynet alacağı davasına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle, tarafların ziynet alacağına ilişkin karara yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Tarafların boşanma davasının kabulü yönünden temyiz itirazlarına hasren yapılan incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma -Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından boşanma ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Davalı erkeğin davacı kadının kabul edilen ziynet alacağı davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı kadın dava dilekçesinde davalı eşi tarafından ziynet eşyalarının rızası dışında alındığını ve iade edilmediğini beyanla, ziynet eşyalarının aynen iade veya bedelini talep etmiş, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda “davacı kadına düğünde takılan takılar ile davacı adına ev alındığı anlaşıldığından...
alınarak kendisine verilmesi talep edilmiş, ilk derece mahkemesince kadının ziynet talebi yönünden usulüne uygun olarak açılmış bir davasının bulunmadığından bahisle karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm tesis edilmiş, yapılan istinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince davacı kadının ziynet eşyası talebinin kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiştir....
Somut olayda talep edilen ziynet alacak miktarı 50.000,00 TL ve mahkemece 17.359,00 TL ziynet alacağının ödenmesine karar verilmiş olup, bölge adliye mahkemesince ziynet alacağı davasına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle tarafların ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçelerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun ojdîi hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....