Taraflar arasındaki boşanma, ziynet alacağı ve çeyiz eşyası alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ziynet alacağı davasının feragat nedeni ile reddine, çeyiz eşyası alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: Vekâletnamesinde kanun yolundan feragat yetkisi bulunan davalı erkek vekili 09.01.2024 tarihli dilekçesi ile temyiz isteminden feragat ettiğini açıkça, kayıtsız ve şartsız olarak bildirmiştir. Bu durumda, davalı erkek vekilnin temyiz başvurusunun feragat sebebiyle reddine karar vermek gerekir....
ile birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine, fazlaya dair istemin reddine, çeyiz eşyası bakımından yapılan yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden karar kesinleştiğinden bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, ziynet alacağı davasında kadın yararına 9.200,00 TL ve ziynet alacağı davasında erkek yararına 339,06TL vekâlet ücretine karar verilmiştir....
Dava, boşanma, çeyiz ve ziynet eşyası alacağına ilişkin olup, boşanma ve çeyiz eşyalarına ilişkin hükümler istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir. Davalı, davacı lehine iki defa vekalet ücretine hükmedildiği için istinaf başvurusunda bulunmuş ise de, boşanma davası ile ziynet davası iki ayrı dava olduğundan ziynet eşyası alacağı davası boşanma davasının fer'isi olmadığından, boşanma davası ve ziynet eşyası alacağı davası için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olduğundan davalının bu yöndeki istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere, ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer....
çeyiz eşyası alacağının kabulüne,kadının vazgeçtiği çeyiz eşyaları hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
Maddesinin yasal koşulu oluşmamıştır.Mahkemece yapılacak iş davaya konu çeyiz eşyaları yönünden dosyanın uzman bir bilirkişiye tevdii ile, davaya konu edilen çeyiz eşyalarının nitelik ve değerlerinin taraf ve Yargıtay denetime elverişli bir rapor alınmak ve sonrasında dosya kapsamına göre ziynet eşyası ve çeyiz eşyası yönünden bir karar vermek gerekirken davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi isabetsizdir.Davacının istinaf başvuru talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının tamamının kaldırılmasına ve usule,esasa ve kanuna uygun bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz eşyasının iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; nikah sırasında 8 adet burma bilezik, bir dolayım zincir, 6 adet reşat altın, bir adet taşlı yüzük, yatak odası takımı ve oturma grubunun kendisine mehir olarak verildiğini, düğünde takılan ziynet eşyalarını eski eşinin ortak konutu yaptırmak için bozdurduğunu ve kendisine iade etmediğini, kişisel ve ev eşyalarının da ortak konutta kaldığını belirterek ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen, mümkün olmazsa bedelinin faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı; boşanma davası devam ederken davacının müşterek konuttan ayrıldığını ve ayrılırken de ziynet ve çeyiz...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Çeyiz ve Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki "boşanma" ve "çeyiz ve ziynet eşyası alacağı" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (...) tarafından, çeyiz ve ziynet eşyaları yönünden; davalı (...) tarafından ise, tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının çeyizler ve ziynetler konusunda, dava dilekçesinin talep sonucunda bir isteğinin mevcut olmadığının görülmesine ve bu hususta da mahkemece esasen bir hüküm tesis edilmemiş olmasına göre, davacının tüm, davalının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalının, eşine hakaret ettiğini, onu tehdit edip aşağıladığını kabule yeterli delil bulunmamaktadır....
Mahkemece; davaya konu çeyiz eşyalarının 02.05.2012 tarihinde davacıya teslim edildiği ve bu nedenle çeyiz eşyalarına ilişkin davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından çeyiz eşyalarına ilişkin dava yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ziynet eşyalarına ilişkin davanın kabulüne, 3.770,00 TL ziynet eşya alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin 2.005,00 TL ziynet eşyası alacağının saklı tutulmasına, karar verilmiştir. Somut olayda, davacı tarafından (... Nöbetçi AHM marifetiyle iş bu dava dosyasına gönderilen) 29.11.2013 tarihli dilekçe ile "davalı ile ......
Somut olayda, 25/09/2011 tarihli ve " Altın ( 10 tane bilezik ) 20.000.00.- TL,sandık içi 5.000.00.- TL, yatak odası 6.000.00.- TL, mutfak eşyası 5.000.00.- TL, salon takımı 6.000.00.- TL, beyaz eşyalar 5.000.00.- TL, yatak, perde, halılar 5.000.00.- TL, tamamını teslim aldım " içerikli çeyiz senedini davalı ... imzalamıştır . Eldeki dava, çeyiz senedinden dolayı ziynet ve çeyiz eşyalarının teslimi ya da bedellerinin tahsili istemine ilişkin olduğuna göre; konunun ispat hukuku açısından ele alınması gerekir. Davaya konu edilen eşyalar, taraflar arasında senede bağlanmış olduğundan bu senedin içeriği davalıları bağlamaktadır. Dolayısıyla davalılar senette belirtilen yükümlülüklerini yerine getirdiklerini ispatlamak zorundadır. Senet gereğinin yerine getirildiği konusunda tanık dinlenmesi ve tanık beyanlarının hükme esas alınması mümkün değildir. Düzenlenen çeyiz senedinde açıkça ziynet ve çeyiz eşyalarının davalı tarafa teslim edildiği belirtilmiştir....
Davacı-karşı davalı erkek tarafından alınan 8 adet bilezik, 1 adet zincirli beşibirlik ve 25 çeyrek altın yönünden ziynet eşyası davasının kabulüne karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. 4-Davalı-karşı davacı kadın karşı dava dilekçesinde, boşanma ve ziynet eşyası taleplerinin yanı sıra çeyiz eşyasının iadesi talebinde de bulunmuştur. Mahkemece çeyiz eşyalarına yönelik dava kısmen kabul edilmiş ve fakat kısmi kabulde bilirkişi raporuna atıf yapılmak suretiyle karar verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinin (2). fıkrasında; hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği, aynı Yasanın 298. maddesinin (2). fıkrasında da, gerekçeli kararın tefhim edilen hükme aykırı olamayacağı hükme bağlanmıştır....