Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

O halde, çeyiz senedinde yazılı çeyiz ve ziynet eşyalarının davalılara teslim edildiği hususu tarafları bağlamakta olup, bu durumda davalı eş ve davalı kayınpederin çeyiz ve ziynet eşyalarını davacıya geri verdiklerini kanıtlamaları gerekir. Oysa ki davada, davalılar senette yazılı çeyiz ve ziynet eşyalarını davacıya teslim ettiklerini yazılı bir belge ile kanıtlayamamışlardır. Hal böyle olunca mahkemece; ziynet eşyaları yönünden çeyiz senedini teslim alan sıfatı ile imzalayan kayınpeder ...'ın da davalı ... ile birlikte sorumlu olduğuna karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile ziynet eşyaları yönünden davalı ... aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozma sebebi yapılmıştır....

    Davacı vekili; davalı ile müvekkilinin gayri resmi şekilde evlendiklerini, bu evliliklerinden bir çocuklarının olduğunu, resmi nikah kıyma talebinin davalı tarafından kabul edilmediğini, birlikteliğin davalı tarafından sonlandırıldığını, ancak müvekkili tarafından müşterek konuta alınan çeyiz eşyaları ile düğünlerinde takılan ziynet eşyalarının müvekkilline iade edilmediğini belirterek, çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedellerinin ödetilmesi ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı vekili; davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen teslimi talebi değerlendirilmeden bilirkişi raporu hükme esas alınarak çeyiz ve ziynet eşyalarının bedeline ilişkin talebin kısmen kabulü ile manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek mirasçıları tarafından, ziynet ve çeyiz alacağı yönünden; davacı-karşı davalı kadın tarafından ise katılma yoluyla boşanma hükmü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı karşı davacı erkek mirasçılarının ziynet ve çeyiz alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; kabul edilen ziynet alacağı 17.305,00 TL ve çeyiz alacağı miktarı ise 3.765,00 TL olup, karar tarihindeki kesinlik sınırı 78.630,00 TL.'yi aşmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-a maddesi gereğince temyiz sınırının altında kaldığı için kesindir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet ve çeyiz eşyası alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir....

          TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ziynet eşyalarının aynen veya bedelinin iadesine, dava dilekçesinde belirttiği çeyiz eşyaları nedeni ile 15.000,00 TL maddi tazminatın müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ziynet ve çeyiz eşyası taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, ziynet talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının maddi tazminat talebinin reddine karar verildiği görülmüştür. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ziynet talebinin kabulüne karar verilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, reddedilen çeyiz eşyasına yönelik maddi tazminat talebi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

            AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16.01.2020 NUMARASI : 2018/19 ESAS, 2020/18 KARAR DAVA KONUSU : ZİYNET EŞYASI ALACAĞI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2011 yılında evlendiklerini, Bakırköy 12.Aile Mahkemesinin 2015/633 Esas, 2017/334 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, düğünde davacı kadına 8 adet bilezik, 6 adet çeyrek altın, yüzük, saat ve altın bileklik takıldığını, ziynetlerin tamamının davalı erkeğin evlilik öncesi aldığı ve kendi adına tescil edilen taşınmazın alımında yaptığı borçlarının bir kısmını ödemek için davacı kadının rızası dışında davalı tarafından alındığını...

            Davacı kadın, çeyiz ve ziynet eşyalarına ilişkin olarak açtığı işbu davada da evlilikleri sırasında getirdiği ziynet ve çeyiz eşyalarına ilişkin çeyiz senedi düzenlendiğini iddia etmesine rağmen, bu konuda ibraz edilen belgede sadece tanıkların imzası yer alıp tarafların imzası bulunmamaktadır. Bu durumda sunulan belgenin çeyiz senedi olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Buna karşın tanıkların imzasının olması söz konusu ziynet ve çeyiz eşyalarının varlığını göstermektedir. Diğer yandan davacı kadın ziynet eşyalarının davalı kocada kaldığını, kendisine iade edilmediğini ileri sürerek talepte bulunmuşsa da, bu iddiasını dinlettiği tanıkların beyanı ile ispat edememiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet-Çeyiz ve Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; ziynet ve çeyiz alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm çeyiz ve ziynet alacağına ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren 09.02.2018 tarih 2018/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 25.04.2018...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Çeyiz Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından katılma yoluyla manevi tazminat miktarı, ziynet ve çeyiz alacağı davalarının reddi yönünden; davalı erkek tarafından ise kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, manevi tazminat ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadının katılma yolu ile ziynet ve çeyiz alacağı davalarının reddine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davacı kadın hükmü Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 433. maddesi uyarınca katılma yoluyla manevi tazminat miktarı, ziynet ve çeyiz alacağı davalarının reddi yönünden temyiz etmiştir. Katılma yoluyla temyiz, asıl temyiz talebine sıkı sıkıya bağlıdır....

                  Somut olayda; davaya konu ziynetlerin davacının rızası ile ve geri verilmemek üzere bozdurulduğu davalılarca kanıtlanamadığından, davalılar çeyiz sededine göre teslim aldıkları bu ziynet eşyalarını davacıya teslim etmek zorundadırlar; ziynetler yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekmektedir . 3-Uyuşmazlık; davacı ile davalı ... evli iken imzalanan çeyiz senedinden kaynaklanmaktadır. Davalılar çeyiz senedini imzalayarak ev ve ziynet eşyalarından oluşan davacının çeyiz eşyalarını birlikte teslim almışlardır . Bu nedenle, davacı, çeyiz senedine dayanarak kişisel eşyalarının iadesini davalılardan istemektedir. Bu durumda, her iki davalıya karşı açılan davada da Aile Mahkemesi görevli olup, mahkemece, davalı ... yönünden mahkemenin görevsiliğine ilişkin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus da bozmayı gerektirmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu