ın şiddet uygulayarak evden göndermesi nedeniyle mehir senedine konu ziynet ve çeyiz eşyaları ile evlenirken yanında getirdiği kişisel eşyalarının davalılarda kaldığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere, mehir senedine konu ziynet ve çeyiz eşyaları ile kişisel eşyalarının aynen iadesini, bunun mümkün olmaması halinde bedelinin faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Davalılar, davacının eltisi ile yaşadığı tartışma sonucu evi terk ettiğini, bu esnada ziynet eşyaları ile çeyiz eşyalarının bir bölümünü yanında götürdüğünü, sonrasında aile büyükleri tarafından ikna edilen davacının eve geri döndüğünü, ancak götürmüş olduğu eşyaları yanında getirmeyen davacının aynı gün evi yeniden terk ettiğini, evde kalan eşyaları ise iadeye hazır olduklarını savunarak, davanın reddini istemişlerdir....
Aile Mahkemesi'nin 2012/26 Esas sayılı dosyası ile boşandıklarını, evlendikten kısa bir süre sonra davacıya hayatı zindan ettiğini, ailesiyle görüşmesini engellediğini, evliliğin ilk günü düğünde takılan ziynet eşyalarını ve paraları alarak gasp ettiğini, davalının davacıya duygusal ve fiziksel şiddet uyguladığını, davalının davacıyı evden kovduğunu ve davacının yanına hiçbir şey alamadan evden ayrılmak zorunda kaldığını, açıklanan nedenlerle düğünde takılan takıların aynen iadesine veya misliyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ayrıca davacının çeyiz olarak götürdüğü eşyaların da davalının uhdesinde kaldığını, çeyiz eşyalarıyla ilgili olarak Mersin 2....
Davacı 10.02.2011 tarihli çeyiz senedi belgesine dayanarak çeyiz ve ziynet eşyaları yönünde talepte bulunmuş olup, senette teslim alan sıfatıyla davacının imzası bulunmadığından, ziynet ve eşyaların davacıya teslim edildiğine dair senet üzerindeki davalının beyanı, davacıyı bağlamaz. Ancak davalının bu çeyiz ve ziynet eşyalarını hibe ettiğine dair beyanı, kendisini bağlar. Diğer taraftan, davacı tanıklarından...; "mehir senedi gereği altın yüzükler, küpe ve sayısını bilmediğim bilezik takıldı" beyanında, davacı tanığı ... ise; "geldiğinde üzerinde sadece iki yüzüğü ve küpesi vardı" beyanında bulunmuştur....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin boşanma talebi yönünden verdiği red kararının yerinde olduğunu, zira, davacı vekil edenin kusurunu ispat edemediği gibi, davada dinlenen tanıklarının da davacının ailesinin evliliğe müdahale ettiğini görgüye ve bilgiye dayanarak beyanda bulunduklarını, ancak, boşanma talebinin reddinden sonra çeyiz ve ziynet eşyasının aynen iadesi veya bedelinin ödenmesi yönünden verdiği kararın usul ve yasalara aykırı olduğunu, zira, boşanma gerçekleşmediğini, evlilik birliği devam ettiğini, bu durumda, ziynet ve çeyiz eşyaları açısından kabul yönünden hüküm kurulmasının yerinde olmadığını, mahkemece, istinaf kararı öncesi çeyiz ve ziynet eşyası açısından gerekli araştırma yapılarak karar verildiğini, ancak istinaf kararında belirtildiği gibi red gerekçesi belirtilmediğini, istinaf kararı sonrası mahkeme red gerekçesi belirtmesi gerekirken, yeniden araştırma ve yargılama yaparak, kısmen kabul kısmen red yönünde hüküm kurduğunu, aynı delil ve araştırmalara...
Aile Mahkemesi 2014/900 esas, 2016/781 karar dosyası ile sona erdiği, taraflar evlenirken çeyiz listesi düzenlendiği, çeyiz listesinde yer alan eşyaların alınarak davalıya teslim edildiği, ziynet eşyalarının ise düğünden hemen sonra kasada muhafaza edileceği gerekçesiyle davacıdan alındığı, davacıya geri verilmediği, davacının, darp edilerek, müşterek 4 çocuğuyla birlikte sadece bir kısım giyim eşyalarını içerir valizi ile uçağa bindirilerek baba evine gönderildiği gerekçesi ile çeyiz listesinde yer alan eşyaların bedeli ile ziynet eşyalarının bedelinin ödenmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya dava dilekçesi ve tensip zaptının usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, süresinde cevap dilekçesi vermediği anlaşılmıştır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 01/11/2013 NUMARASI : 2012/715-2013/511 Taraflar arasındaki ziynet eşyası alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkilinin, dövülerek müşterek konuttan kovulması nedeni ile, çeyiz senedinde yazılı ev ve ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
deki evde) muhafaza edildiğini ileri sürerek, davalının yedinde ve kontrolünde bulunan tüm bu çeyiz ve ziynet eşyalarının bedelinin (harca esas değer 10.000 TL olmak üzere) yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah dilekçesi ile talebini 25.360 TL'ye yükseltmiştir....
evlenirken yanında getirdiğini bildirdiği çeyiz eşyalarının varlığını ve ayrılık sonrası bunların davalıda kaldığını ileri sürdüğü, ancak toplanan deliller ile davacının ziynet ve çeyiz eşyalarının davalıda kaldığı yönündeki iddiasını ispat edemediği, ayrıca davacının hatırlatılmasına rağmen davalıya yemin teklif etmeyeceğini bildirdiği gerekçe gösterilerek, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Dava, davalı eşte kaldığı ileri sürülen ziynet eşyalarının iadesi istemine ilişkindir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dilekçesi ile; tarafların, evlendikten sonra, davalının babasına ait eve yerleştiklerini ve davalının ailesi ile birlikte yaşadıklarını; bir süre sonra sorunların baş gösterdiğini ve bu sorunların zaman içerisinde büyüdüğünü; en sonunda, müvekkilinin, davalının babası tarafından getirilip baba evine bırakıldığını; ansızın baba evine getirilip bırakıldığı için çeyiz eşyalarını ve özellikle altın takılarını yanına alamadığını, davalı tarafta kaldığını; daha sonra da açılan boşanma davası sonucunda tarafların boşandığını iddia ederek; çeyiz listesinde belirtilen tüm eşyaların ve tüm altın takıların davalıdan aynen alınarak davacıya verilmesine, bu mümkün olmadığında bedellerinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
altın zincir, 4 adet cumhuriyet altını, 13 adet çeyrek altın ve 4.000,00TL para takıldığını, davalının ve ailesinin bu ziynet eşyalarının kendisinden zorla aldıklarını, bu nedenlerle ziynet eşyalarının ve çeyiz eşyalarının kendisine iade edilmesini talep ve dava etmiştir....