Davalı ise çeyiz eşyalarının bir kısmının satıldığını bir kısmının ise tarafların ayrılmadan önceki müşterek konutlarında bulunduğunu ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece çeyiz eşyalarının aynen olmadığı takdirde bilirkişice tespit edilen bedellerinin yarısının tahsiline karar verilmiştir. Davacının davasına dayanak olarak gösterdiği 6.3.2003 tarihli çeyiz senedinde teker teker sayılan çeyiz eşyasının esas sahiplerinin davacı... kızı ... ile davalı ... ... olduğu belirtilmiştir. Bu durumda çeyiz eşyasının davacı ve davalı arasında müşterek mülkiyete konu olduğu anlaşılmaktadır. Müşterek mülkiyete konu mallar ise ortaklığın giderilmesi davasına konu olabileceğinden mahkemece isteme konu çeyiz eşyalarının davacı ile davalılardan ...’ya aidiyetine yönünde kararla yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....
Davacı vekili dilekçesi ile; taraflar arasındaki boşanma davasının devam ettiğini, düğünde takılan takıların davalı (koca) tarafından müvekkilinden zorla alındığını, çeyiz olarak alınan ev eşyalarının da davalının yedinde bulunduğunu iddia ederek çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı taktirde bedeli olan (şimdilik) 23.620 TL'nin tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının üzerinde taşıması gereken takıları kendi iradesi ile bırakıp evi terk ettiğini, zorla alınmadıklarını, çeyiz eşyalarının da boşanma davasında davacıya verilmesi teklif edildiği halde kabul etmediğini, ayrıca davacının bildirdiği çeyiz ve takıların adedinin ve kıymetinin gerçeğe uymadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde; dava konusu edilen ziynet ve çeyiz eşyalarının varlığının bedellerinin çeyiz eşya senedi ile kanıtlandığını, aksinin ancak aynı nitelikte yazılı bir belgeyle kanıtlanmasının zorunlu olduğunu, müvekkilinin davalı T4 tarafından müşterek konuttan üzerindeki ziynet eşyaları zorla alınarak kapı dışarı edildiğini belirtmiştir....
, davalı tanığı Hakan Kurt’un duruşmada alınan yeminli beyanında çeyiz eşyalarının kendi arabası ile götürüp teslim ettiğini bildirmesi nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet ve çeyiz eşyalarının iadesi, mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsili istemine ilişkindir....
Hukuk Dairesi'nin 14/01/2021 tarih, 2020/6036 Esas 2021/232 Karar), bu yönüyle ilk derece mahkemesi kararının hatalı olduğu, bu nedenle mahkemece davacının ziynet alacağı davasıyla ilgili olarak kadına yemin teklif etme hakkının hatırlatılması, yemin teklif edilmesi halinde ise usule ilişkin yargılama işlemlerinin yerine getirilmesi ve gerçekleşecek sonuç uyarınca bir karar verilmesi gerektiği, yine kabule göre, davacının çeyiz eşyası davasına ilişkin olarak, davacı kadın tarafından dava ve ıslah dilekçesinde belirtilen çeyiz eşyalarının aynen iadesinin mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsilinin istendiği, bu çeyiz eşyalarının varlığının mahkemece tespit edildiği ve davacı kadın tarafından sunulan belgelerle de davacı kadına ait olduğunun ispatlandığı hususunun da göz önünde bulundurularak bir karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı ve Çeyiz Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından; tazminatların miktarları, çeyiz eşyası davasının reddi, ziynet eşyası davasının reddedilen bölümü ve vekalet ücreti yönünden, davalı-davacı erkek tarafından ise; davacı-davalı kadının boşanma davası ve fer'ileri, birleşen boşanma davasının reddi ve ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 27.09.2016 günü tebligata rağmen taraflar adına gelen olmadı. İşin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı Ferdi'nin evlendikten sonra diğer davalı Hüseyin ile aynı evde oturduklarını, müvekkiline düğünde takılan altınların davalılar tarafından alınarak iade edilmediğini, çeyiz eşyalarının da davalılarda kaldığını belirterek çeyiz eşyalarının öncelikle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.000,00 TL bedelinin faiziyle birlikte davalılardan tahsili, mümkün olmaması halinde aynen iadesi, ziynet eşyalarının ise aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde şimdilik 8.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile de, dava değerini 103.451,50 TL olarak ıslah etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davacı ve davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesine veya bedelinin tahsiline ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ve davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalının vekâlet ücretine ilişkin temyiz itirazına gelince; Davacı çeyiz ve ziynet eşyaların aynen iadesi veya bedelinin tahsilini istemiştir....
Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50. ve devamı maddeleri hükmü nazara alınarak, daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK m. 174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacı kadın, boşanma ile birlikte ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesini veya bedelinin tahsilini talep etmiş, davalı erkek tarafından da çeyiz eşyalarının miktarları ve niteliklerine itiraz edilmemiştir....