Davalı vekili dilekçesi ile; tarafların evlenme aşamasında davacıya alınan ziynet eşyalarına ilişkin borcun, düğünde takılacak para ve altınlar ile kapatmak üzere anlaştıklarını ancak, davacının ailesi tarafından bir kısım takılara el konulduğundan bu borcun ödenemediğini, bu nedenle davacının da rızası ile davaya konu ziynet eşyalarının kuyumcuya olan borç nedeniyle bozdurulduğunu savunarak asıl davanın reddini dilemiş, karşı davada da; davalı-karşı davacı kocanın evlenmeden önce aldığı, ancak davacı-karşı davalı kadının evi boşaltarak el koyduğunu iddia ettiği ev ve davalı kocanın kişisel eşyalarının aynen iadesini, olmadığı taktirde bedeli olan 12.100 TL'nin tahsilini talep ve dava etmiştir....
Dava; ziynet ve ev eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedellerinin davalılardan tahsili istemine ilişkindir. 4787 Sayılı Aile Mahkemeleri’nin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4.maddesinde; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabındaki üçüncü kısım hariç olmak üzere, TMK’nun 118-395 maddelerinden kaynaklanan bütün davalara Aile Mahkemesinde bakılacağı hükme bağlanmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, düğünde takılan ziynet ve ev eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsili istemine ilişkin olup, bu talep kişisel malların iadesi kapsamındadır. Kişisel malların iadesi Türk Medeni Kanunun 226. maddesinde düzenlenmiş olup, davanın bu madde hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir....
Bu bağlamda, bilezik, altın kelepçe, kolye, gerdanlık, takı seti, bileklik, saat, küpe ve yüzük gibi takılar, ziynet eşyası olarak kabul edilmektedir (Sağıroğlu, M.Ş.: Ziynet Davaları, İstanbul 2013, s.3). Kadına özgü ziynet eşyaları, eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir adet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğindedir (TMK mad. 1, 6, 220/1- 1, 222/1, HMK mad. 190, YHGK’nin 04.03.2020 tarihli ve 2017/ 3- 1040 E., 2020/240 K. sayılı kararı). Erkeğe özgü olan ziynet eşyaları; eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir âdet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun erkek eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, kişisel eşyaların(ziynet ve para dahil) aynen iadesi, iadenin mümkün olmaması halinde bedellerinin tazmini talebine ilişkindir. (TMK'nun 218- 220. maddeleri) Davalı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. (Anayasa m. 141) Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Hükmün kapsamı" başlıklı 297/1- c maddesinde; tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerinin gösterileceği düzenlemesine yer verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Ayrılık - Karşılıklı Boşanma -Kişisel Eşya ve Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki "ayrılık" ve "karşılıklı boşanma" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı (karşı davacı) -davalı (kadın) tarafından, eşit kusurlu kabul edilmesine ilişkin gerekçesi, tazminatlar yönünden; koca tarafından da, kusur tespiti, tedbir nafakası ve tazminatlar yönünden temyiz edilmiş, temyiz eden davacı (karşı davacı) davalı (kadın) vekili incelemenin duruşmalı yapılmasını talep etmiş ise de buna ilişkin gideri yatırmadığı anlaşıldığından, duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi.Evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Kişisel Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, taraflarca temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 14.04.2015 günü duruşmalı temyiz eden davacı ... Göçmen vekili Av. ... ve karşı taraf temyiz eden davalı ... vekili Av. ..... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Ziynet ve Kişisel Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- 492 sayılı Harçlar Kanununda ve bu kanuna ekli “Yargı Harçları” başlıklı (1) sayılı tarifede, 4.6.2008 tarihinde kabul edilen 5766 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince; harca tabi davalarda kanunun yürürlüğe girdiği 6.6.2008 tarihinden sonra yapılan temyiz başvurularından; Temyiz başvuru harcının ve kararda gösterilen ilam harcının dörtte birinin (maktu harca tabi davalarda maktu harcın tamamı) temyiz peşin harcı olarak alınması (1 sayılı Tarife III /e bendi) zorunludur. Temyiz eden davalıdan 93 TL. temyiz nespi peşin harcının alınmadığı görülmektedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava; ziynet alacağı istemine ilişkindir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacının ziynetlerin varlığını kanıtladığı, davalının kadına düğünde takılan ve kişisel eşya niteliğinde bulunan ziynetleri bozdurulup elde edilen paranın davalı ve ailesinin yapmakta olduğu evin inşaatında kullanıldığı ve kadına iade edilmediği kanıtlanmıştır. Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Bu altınların davacının rızasıyla alınmış olması ve ihtiyaçlar için sarf edilmiş bulunması, davacı tarafından geri verilmemek üzere davalıya verildiği iddia ve ispat edilmedikçe kocayı tazmin borcundan kurtarmaz....
Davacı kadın dava dilekçesinde ziynet alacağı talebinde bulunmuş ve bu talebine istinaden haklarını saklı tutarak 2.000 TL maddi tazminat istemiştir. Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesine dayalı olarak boşanmanın fer'i niteliğinde bir maddi tazminat talebi yoktur. Hakim talepten fazlasına hükmedemez (HMK m. 26). Şu hale göre mahkemece Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi gereğince davacı-davalı kadın yararına maddi tazminat takdiri doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 4-Davacı-davalı (kadın), dava dilekçesiyle fazlaya dair haklarını saklı tutup, 2.000 TL ziynet bedeli ve faiz talep etmiştir. Davacı-davalı kadın yargılama sırasında ziynet bedelini 34.723,00 TL olarak ıslah etmiş ve ıslah harcını yatırmıştır. Dava dilekçesinde talep edilen 2.000 TL bedel yönünden dava tarihinden, kalan miktar yönünden ise ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, hüküm altına alınan miktarların tamamı yönünden dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru değildir....
Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi, evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, kadının ispatlaması gerekir. Bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır....