Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı kadın vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı davanın reddi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla, dosya üzerinde yapılan incelemede; her ne kadar yerel mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde, davacının kendisinin ziynet eşyalarını rızası olamaksızın davalıya verip davalının kullandığını, ziynet eşyalarının kullanılmasından sonra kendisine geri verilme/yapılma vaadiyle verdiğini diğer bir deyişle ziynet eşyalarının iade edilmek üzere erkeğe verildiğini ve kadının isteği dışında bozdurulup harcandığını ispatlayamadığı, tarafların ziynet eşyalarını birlikte rıza ile bozdurup ihtiyaçları için kullandıkları, kadının altınları takmayı sevmediği ve yeniden istemediği bu halde erkeğin ziynet eşyalarını iadeden kurtulduğu, davacının iddialarını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, dosyada bulunan tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde; davacı kadının düğünde...

DELİLLERİN TAKDİRİNDE YANLIŞLIKZİYNET EŞYASI"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm ziynetler ve eşyalar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı, dava konusu bilezik ve çehiz eşyalarının aynen iadesini, olmadığı takdirde bedellerinin davalıdan tahsilini istemiştir. Dava konusu çehiz eşyaları misli eşyalardan değildir. Altın cinsindeki eşyalar misli eşyalardan ise de, bunların cinsi ve nitelikleri ayar ve gramları karar yerinde gösterilmediğinden mislen temini de mümkün değildir. Bu haliyle hükmün infazı duraksamaya yol açar niteliktedir....

    ÇEYİZ VE ZİYNET EŞYASI BEDELİMADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "ceyiz ve ziynet eşyası bedeli ile maddi ve manevi tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Şanlıurafa 1.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın manevi tazminat yönünden kısmen kabulüne, sair hususların reddine dair verilen 13.03.2007 gün ve 2005/538 E- 2007/289 K. Sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 10.04.2008 gün ve 2007/9965-2008/5095 sayılı ilamı ile; (...Dava, çeyiz ve ziynet eşyası bedeli ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece çeyiz ve ziynet eşyası bedeli ile maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediklerini, dava dilekçesinde iddia edilen hususların gerçeği yansıtmadığını, söz konusu düğünde ve nişanda takılan takıların davacının üzerine takıldığını ve devamında davacının ziynet eşyalarını takıldığı an aldığını, müvekkilinin düğün ve nişan günü dışında söz konusu takıları görme imkanı bile bulamadığını, ziynet eşyalarının davacının iddialarının aksine müvekkili veya annesi tarafından kesinlikle alınmadığını, müvekkilinin dava dilekçesinde iddia ettiği takıların düğünde ve nişanda takılıp takılmadığı konusunda dahi bilgi sahibi olmadığını, tarafların evliliklerinin 4 aydan az sürdüğünü, davacının iddialarının hiçbir şekilde gerçeği yansıtmadığını belirterek, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda: "davacının ziynet alacağı davasının ispatlanamadığından reddine " karar verilmiştir....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; düğün sırasında 15 adet çeyrek altın, 4 adet bilezik, 1.100- TL nakit para takıldığını, düğün salonuna pasta ve içecek bedeli olan 800- TL nin takılan takılardan ödendiğini, geri kalanın ev için alınan eşyalara ve balayı tatil parasına ödendiğini, boşanma davası açıldığı tarih itibariyle davacı tarafından götürülecek hiçbir takı ve para kalmadığını beyan etmiştir....

      Çeşitli sebeplerle (ev veya araç alımı, evin ihtiyaçları, düğün borçları, balayı vs) koca tarafından bozdurulan bu altınların karşılığının hibe edilmediği müddetçe kadına iadesi zorunludur. Yapılan bu açıklamalara göre; normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerektiğinden ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, kadının ispatlaması gerekir. Eş söyleyişle, davacı kadın, dava konusu ziynet eşyasının varlığını ve evlilik birliği içinde elinden isteği dışında alınıp, bozdurulduğunu ispat yükü altındadır. Diğer taraftan, düğün sırasında kadına takılan ziynet eşyaları aksine bir anlaşma bulunmadıkça ona bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır....

      ÇEYİZ VE ZİYNET EŞYASI 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 74 ] "İçtihat Metni" Taraftar arasındaki "ziynet ve eşya iadesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (Ankara Onuncu Aile Mahkemesi)'nce davanın reddine dair verilen 08.11.2006 gün ve 2005/655 E., 2006/1078 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay İkinci Hukuk Dairesi'nin 27.12.2007 gün ve 2006/22240 E., 2007/17951 K. sayılı ilamı ile; (... 1- Toplanan delillerden davacı kadının fiziksel şiddete uğrayarak evden ayrılmak zorunda kaldığı ve çeyiz senedinde yazılı olup talep edilen ziynet eşyalarının davalıda kaldığı anlaşılmakla, ziynet eşyaları yönünden davanın kabulü gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 2- Davacı kadın, dava konusu diğer eşyalarına yönelik bedel isteminde (HUMK m. 74) bulunmuştur. Davacı kadın, dava konusu olup davalı koca yanında kalan eşyalarına yönelik bedel isteminde bulunabilir....

        Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ziynet eşyalarının kadın eşe ait olması hususunun doğru olduğunu, ancak uygulama ve Yargıtay içtihatlarında ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayıyla ziynet eşyalarının bozdurulup evin ihtiyaçları için harcandığının davalı tarafça kanıtlanması halinde davalı koca düğünde takılan ziynet eşyalarını iade etmekten kurtulacağını, buna ilişkin Yargıtay kararlarının mevcut olduğunu, 1.602,00....

        düğünde takılan takıları da aldığını ve müvekkiline vermediğini belirterek, davalı tarafça alınıp müvekkiline verilmeyen düğünde ve nişanda takılan altın, para ve ziynet eşyalarına istinaden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve ileride artırılmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

        Hal böyle olunca mahkemece;yukarıda ifade edilen yasa hükümleri ve açıklamalar dikkate alınmak suretiyle,davalı tanıklarından davalının kardeşi ...’ün bir kısım ziynet eşyalarının bozdurulmasına rağmen bir kısmının davacı uhdesinde bulunduğu yönündeki beyanı da dikkate alınmak suretiyle davacının uhdesinde bulunan ve bozdurulan ziynet eşyalarının tespit edilmesi, davacı uhdesinde bulunan ziynet eşyaları yönünden davanın reddi gerektiğinin gözetilmesi, davacının ev eşyalarına yönelik talebi bakımından davacının kız kardeşi Sevim’e yapılan teslimin usulüne uygun bir teslim olarak kabul edilemeyeceği ve davacının ev eşyaları talebi yönünden aynen iade veya bedelinin talep edildiği de dikkate alınmak suretiyle aynen iade veya bedeline hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmesi,yine davacının ziynet ve ev eşyaları talebi yönünden dosyaya sunulan 04.05.2015 havale tarihli ıslah dilekçesinin dikkate alınması suretiyle hüküm tesisi gerekirken,eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde...

          UYAP Entegrasyonu