WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı/ karşı davacı kadının bu yöndeki istinaf ismenin de reddi gerekir. 4- Ziynet eşyasına ilişkin istinaf başvurusunun incelenmesinde; Davalı/ karşı davacı kadın düğünde takılan ziynetlerin 2016 tarihinde zorla elinden alınarak ev alımında kullanıldığını, alınan evin kayınvalidesi adına tescil edildiğini ileri sürmüş, dinlenen kadın tanıklarından Yasemin Ada ve kadının annesi ziynet eşyalarının ev alımında kullanıldığını doğrulamıştır....

EVLİLİK SIRASINDA TAKILAN ZİYNET EŞYASI"İçtihat Metni" Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü....

    Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle, evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkün olup, bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. (6.Hukuk Dairesi 09.05.2011 tarih ve 2011/1701- 6067, 6. HD'si 06.03.2012 tarih ve 2012/333- 3494, 3. HD' si 13.03.2013 tarih ve 2013/3318- 4289) Bu halde, kural olarak, davacı kadın ziynet eşyalarının varlığını ve evden ayrılırken davalıda kaldığını ispatlamak zorundadır. Somut davada, dava konusu edilen "2 adet Adana burması bilezik ile 9 adet 20'şer gram bilezik" talebi yönünden bunların davalı erkek tarafından evlilik birliği içerisinde alınıp bozdurulduğu ispatlanamadığından mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

    Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. (6.Hukuk Dairesi 09.05.2011 tarih ve 2011/1701- 6067, 6. HD . 06.03.2012 tarih ve 2012/333- 3494, 3. HD. 13.03.2013 tarih ve 2013/3318- 4289) Bu halde, kural olarak, davacı kadın ziynet eşyalarının varlığını ve evden ayrılırken davalıda kaldığını ispatlamak zorundadır. Ancak, bu karinenin aksinin ispatı mümkündür. Somut dosyada, kadına ait ziynet eşyalarına ilişkin iddia, savunma ve deliller değerlendirildiğinde; öncelikle, dava ve cevaba cevap dilekçesinde ileri sürülmeyen maddi vakıalar yargılamanın diğer aşamalarında ve de istinaf yoluyla ileri sürülemez (HMK.m.141). Kadının evden ayrılış şekline göre de ziynet eşyalarını yanında götürme imkanının bulunduğu anlaşılmıştır. Buna göre, tanık beyanı ve iddiayı kanıtlamaya elverişli başkaca bir delillerle dava konusu ziynet eşyalarının erkekte kaldığı, onun tarafından kullanıldığı ispat edilememiştir....

    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait 4 adet 71 gram bileziğin davalı tarafından alınıp, müvekkiline iade edilmediğini, ayrıca evlilik kurulurken birlikte alınan oturma grubu ve 2 adet kanepe, baza, ünite, 1 adet masa, 4 adet sandalye, 1 adet buzdolabı, 1 adet çamaşır makinesi, 1 adet plazma Tv'nin de davalıda kaldığını belirterek ziynet ve eşyaların aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde 4 adet bileziğin karşılığı olan 16.400,00 TL'nin ve diğer eşyaların bedeli olan 20.250,00 TL'nin yarısı olan 10.125,00 TL'nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, davacı tarafça dava ıslah edilmemiştir....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/02/2022 NUMARASI : 2020/209 ESAS, 2022/123 KARAR DAVA KONUSU : ZİYNET EŞYASI ALACAĞI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşandıklarını, kararın kesinleştiğini, nikahta ve nikah sonrası müvekkilinin ailesi ile eş dost ve akrabaları tarafından takılan aşağıda yazılı altınlar ve takılar davalının tasarrufunda kalmış olup iade edilmediğini, 3 adet cumhuriyet altın lira, 2 adet yarım altın lira, 2 adet ziynet, 47 adet çeyrek altın lira, 19 adeti gr....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2021 NUMARASI : 2021/201 ESAS, 2021/1288 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA VE ZİYNET EŞYASI ALACAĞI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'353.maddesi uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile 2014 yılından evlendiklerin müşterek bir çocukları olduğunu, davalının fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını belirterek,tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetini istediğini, kendisi için 500 TL, çocuk için 500 TL nafaka ile 10.000 TL değerinde düğünde takılan takı bedelinin kendisine verilmesini talep etmiştir....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkili aleyhine ziynet eşyası alacağı olarak alacak davası ikame edilmiş olup ikame edilen dava usul ve esas yönden yasal olmadığını, işbu davanın haksız ve kötü niyetli olarak müvekkilini huzursuz etmek için ikame edildiğini, davacı tarafın, ziynet eşyaları olduğunu ve bedelinin iade edilmesi gerektiğini iddia etmekte olup davacının müvekkilinde hiçbir ziynet eşyası olmadığı gibi davacının iddia ettiği sayıda da olmadığını, davacının iddia ettiği bu takılarda müvekkilinde olmayıp davacının kendisinde olduğunu, davacı tarafça müvekkilinde olmayan ve müvekkiline teslim edilmeyen ziynet eşyalarının müvekkilinden talep edilmesinin yasal olmadığını, davacının iddiası usul ve esas yönden yasal olmadığı gibi haksız ve kötü niyetle açılan bir dava söz konusu olduğunu belirterek, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

    bilezik ve 19 tane düğünde takılmış çeyreklerin 21/07/2006 tarihinde satılmak için alındığını belirterek, söz konusu ziynet eşyalarının vekiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Davalı cevap dilekçesinde özetle; kendisinin baskı ve şiddet uyguladığı yönündeki iddiaları asla kabul etmediğini, kendisinin her yönüyle mükemmel olduğunu, at yarışı ve kumar oynamadığını, bu yolla ailesinin geçimini aksatmadığını, aylık kazancının 4.500 TL olduğunu, bankaya 80.000 TL kredi borcu bulunduğunu, ödediği krediye rağmen müşterek çocukların eğitim masraflarını, ev kirasını, evin faturaları ve mutfak masraflarını karşıladığını, 15 sene önce eşine düğünde takılan ziynetler ile kurs ücretlerine, ders ücretlerini, ev eşyalarına ödendiğini, eşini çok sevdiğini, eşini ve ailesini hep iyi şeylerle hatırladığını eşinin, evlatlarının ve eşinin ailesinin iyi olmalarını istediğini, elinden gelen ne varsa yapmaya hazır olduğunu bildirdiğini, boşanmak istemediğinden davanın reddini talep etmiştir....

    UYAP Entegrasyonu