ispat edemediğini, dosya kapsamında davacının evi kendisinin terk ettiğinin sabit olduğunu, emsal Yargıtay ve BAM içtihatlarına evi kendisi terk eden eşin ziynet eşyalarını da beraberinde götürdüğünün kural olarak kabulü gerektiğini, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; senet ile davacıya bağışlanan ziynet eşyalarının davacının rızası dışında davalılar tarafından alınarak harcandığını, müşterek haneden şiddet görerek hiçbir eşyasını yanına almasına fırsat olmadan ayrıldığını, ev eşyalarının da müşterek hanede kaldığını belirterek ziynet ve ev eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde ziynet eşyalarının fiili ödeme tarihindeki bedeli üzerinden, ev eşyalarının ise dava tarihindeki bedeli üzerinden faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş, 17/03/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile de dava değerini 115.132,00 TL olarak ıslah etmiştir....
Eldeki davada, davaya konu 01.07.2010 tarihli senette “15 kalem ziynet ve ev eşyası ile ayrıca nakit olarak 10.000 Euro paranın (toplam 30.000 Euro) ... ile ...nin evlenmeleri nedeniyle piyasadan temin edilerek gelin ve damada hediye edilen eşya ve takılar olduğu, davalılar Süleyman ve Ali’nin, bu eşyaların tümünü gelin ve damada bağışladıkları, ileride bir durum zuhur ederse gelinin payına düşeni herhangi bir yıpranma ve eskime payı düşülmeksizin gelinin istemine göre isterse değerini, isterse ayın olarak teslim alanlar olarak geline teslim etmeyi ve ödemeyi müşterek ve müteselsil kefil ve borçlu sıfatıyla taahhüt ettiklerinin” belirtildiği, senedin davalılar tarafından imzalandığı, davalıların senedi rıza ile ve müştereken ve müteselsilen borçlu sıfatıyla imzaladıklarını inkar etmedikleri, davacının çeyiz senedinde belirtilen ziynet ve eşyaların yarı değerini talep ettiği görülmektedir....
Aile Mahkemesinin 2019/749 Esas sayılı dosyasında görülmekte olan boşanma davasında davacı-karşı davalı şikayetçinin vekilliğini üstlenen sanığın, şikayetçinin bildirdiği tanıkların isimlerini mahkemeye bildirmeyerek, cevaba cevap dilekçesi sunmayarak, dava konusu edilen ev eşyalarının nelerden ibaret olduğunu ve ev ile ziynet eşyalarının harca esas değerlerini bildirmesi için verilen kesin süreye rağmen gereğine tevessül etmeyerek asıl davada boşanma davasının reddine, ev ve ziynet eşyalarının iadesi davalarının açılmamış sayılmasına, birleşen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, 10.000,00 Türk lirası maddi, 15.000,00 Türk lirası manevi tazminatın şikayetçiden alınarak birleşen dava davacısına ödenmesine dair kararın verilmesine neden olduğu ve bu şekilde görevi kötüye kullanma suçunu işlediği iddiasıyla hakkında 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun (1136 sayılı Kanun) 59 uncu maddesi uyarınca son soruşturmanın açılması kararı verilmesi talep edilmiştir. 2.Adıyaman 1....
Ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde koca ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Olayımızda davacıya ait olduğu anlaşılan ziynetlerin evliliğin devamı sırasında bozdurulduğu ve evin ortak giderlerine harcandığı davalı tarafından kabul edilmektedir. Bu durumda ispat yükü davalıda olup, kadının kendi rızası ile bir takım ziynet eşyalarını verdiği davalı tarafından kanıtlanamamıştır. Ancak varlığı davacı tarafından kanıtlanan ziynet eşyaları yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 09.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, davacı tüm ziynetlerin bozdurulup, ev alımında kullanıldığını iddia ettiğine göre, bu iddiasını ispat etmekle yükümlü olacaktır. Davacı iddiasını ispat etmek için tanık beyanlarına dayanmış, bir kısım davacı tanıkları, ev alımı için 5 adet bilezik ve 2.5 metre uzunluğundaki zincirin bozdurulduğunu, beyan etmişlerdir. Buna karşılık davalı tanıkları duruşmadaki beyanlarında ise, boşanmadan sonra da, davacının kolunda bilezik gördüklerini bildirmişlerdir. Bu durumda, davacı tanıklarının beyanında geçen 5 adet bileziğin ev için bozdurulduğu kalan bileziklerin davacı kolunda olduğu ihtimali gözardı edilerek, davalı tanığının beyanına üstünlük tanınarak ve davalı tanıklarının beyanlarına hangi nedenle üstünlük tanındığı karar yerinde tartışılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....
Mahkemece hüküm kısmında bedelinin tahsiline karar verilen ziynet ve ev eşyalarının cins, nitelik, miktar (gram ve ayarı) ve değerlerinin, ayrı ayrı gösterilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde bilirkişi raporuna atıf yapılarak hüküm verilmesi doğru değildir. 2-)Davacı vekili dava dilekçesinde dava konusu edilen ev ve çeyiz eşyalarının bedelinin tahsilini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucu ise davanın kabulü ile bilirkişi raporunda geçen altın ve ziynet eşyalarının davalıdan alınarak davacıya aynen verilmesine, aynen ifası mümkün olmadığı takdirde bu bilirkişi raporlarında geçen çeyiz eşyası ve ziynet eşyalarının toplam değeri olan 17.949,50 TL'nin tahsiline karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı ve Çeyiz Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından; tazminatların miktarları, çeyiz eşyası davasının reddi, ziynet eşyası davasının reddedilen bölümü ve vekalet ücreti yönünden, davalı-davacı erkek tarafından ise; davacı-davalı kadının boşanma davası ve fer'ileri, birleşen boşanma davasının reddi ve ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 27.09.2016 günü tebligata rağmen taraflar adına gelen olmadı. İşin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Ziynet ve Ev Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm ziynet ve eşya alacağı yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.03.11.2011 (Prş)...
Davalı birleşen dosya davacısı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafın iddia ve beyanlarını kabul etmediklerini, kusurlu olan tarafın davacı taraf olduğunu, zira müvekkilinin rutin kontrolleri için Almanya'ya uğurladıktan sonra arkasından boşanmak isteğini dile getirdiğini, eşyaları taşıdığını, evin kilidini değiştirdiğini, ziynet eşyalarının da davacı tarafça bu şekilde alındığını, müvekkilinin çocuk yapamama gibi bir rahatsızlığının söz konusu olmadığını, özellikle müvekkilinin çocuk sahibi olmak istemesine karşı davacının bundan kaçındığını ve geçimsizliğe yol açtığını, tarafların TMK 166 maddesi uyarınca boşanmalarına, 250.000,00 TL maddi, 250.000,00 TL manevi tazminat ile aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, ziynet eşyaları, mobilya ve çeyiz eşyalarının toplam bedeli olan 31.000,00 TL'nin öncelikle ziynet eşyalarının ev eşyalarının çeyiz eşyalarının aynen iadesine karar verilmesini ve dava tarihinden itibaren fazi yürütülmesini talep etmiştir....