Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ziynet davası yönünden, kadın karşı dava dilekçesinde ziynetlerin akıbeti ile ilgili iddiada bulunmamıştır. Kadın tanıklarının beyanları da soyut beyanlardan ibaret olduğu anlaşılmış olup, kadının yemin deliline de dayanmadığı anlaşıldığından, ilk derece mahkemesince ziynet eşyası davasının reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gibi, vekalet ücreti yönünden kararda kadın aleyhine bir yanlışlık bulunmadığı anlaşılmıştır. Çeyiz eşyası davası yönünden de dava dilekçesinde bir talebinin bulunmadığı, mahkemenin hüküm fıkrasında ziynet eşyasının ve çeyiz eşyasının reddine denmesi hatalı olmuştur. Usulüne uygun açılmış bir çeyiz eşyası davası bulunmamasına rağmen kesin hüküm oluşturacak şekilde çeyiz eşyası yönünden talebin reddine denmesi hatalı olmuştur. Bu nedenle bu yöndeki istinaf talebinin kabulü ile mahkemenin çeyiz eşyası yönündeki hükmün kaldırılmasına, çeyiz eşyası yönünden karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm tesisine karar verilmiştir....

Mahkememizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK.nun 355. maddesi) inceleme sonucunda; Mahkemece, ziynet ve çeyiz eşyaları yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, ancak kabul edilen ve aynen iadesine karar verilen ziynetlerin ayarları, gramları ve ne tür ziynet eşyası olduğu açıkça gösterilmemiş, iadesine karar verilen ziynet eşyalarının bedelleri ise ayrı ayrı yazılmamıştır.Aynı şekilde kabul edilen ve aynen iadesine karar verilen çeyiz eşyalarının ne tür çeyiz eşyası olduğu açıkça gösterilmemiş, iadesine karar verilen çeyiz eşyaların bedelleri de ayrı ayrı yazılmamıştır. Mahkeme tarafından dava dilekçesi, bilirkişi raporu gibi herhangi bir belgeye atıf yapılarak hüküm kurulamaz....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/09/2021 NUMARASI : 2018/18 ESAS, 2021/496 KARAR DAVA KONUSU : ZİYNET EŞYASI ALACAĞI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; düğün töreninde , müvekkiline aile ve yakın çevreleri tarafından ziynet eşyası takıldığını, düğün günü itibari ile muhafaza gerekçesi ile davalının annesinde baskısı sonucu, ziynetlerin kendisinden alındığını, rızası olmadan bozdurulduğu ve sonucunda elde edilen para ile, davalının borçlarını ödediğini ve böylece el koyulduğu gerekçeleri ile ziynet eşyalarının iadesini talep etmiştir....

Eldeki dava, çeyiz senedinden dolayı ziynet ve çeyiz eşyalarının teslimi ya da bedellerinin tahsili istemine ilişkin olduğuna göre; konunun ispat hukuku açısından ele alınması gerekir. Davaya konu edilen eşyalar, taraflar arasında senede bağlanmış olduğundan bu senedin içeriği davalıları bağlamaktadır. Dolayısıyla davalılar senette belirtilen yükümlülüklerini yerine getirdiklerini ispatlamak zorundadır. Senet gereğinin yerine getirildiği konusunda tanık dinlenmesi ve tanık beyanlarının hükme esas alınması mümkün değildir. Düzenlenen çeyiz senedinde açıkça ziynet ve çeyiz eşyalarının davalı tarafa teslim edildiği belirtilmiştir. Dolayısıyla çeyiz senedindeki bu beyanların aksini, eşyaların davacıda olduğu iddiasını davalılar ispatlamakla yükümlüdür. İspatlayamazlar ise bunların iadesinden yada bedellerinden sorumlu tutulmaları gerekir. İddialarını da takdiri değil kesin deliller ile ispatlayabilirler....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma ve Çeyiz Eşyalarının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından birleşen davanın kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar ve manevi tazminat yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve Özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin tüm, davacı-davalı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-davalı kadın dava dilekçesinde çeyiz ve ziynet alacağı, düğün masrafı talebinde bulunmuştur. Dava açılırken alınan başvuru harcı, dava dilekçesindeki isteklerin tümünü kapsar....

      Dosya kapsamı itibariyle tarafların 2000 yılında evlenmeleri sırasında davacı eş tarafından 14.11.2000 tarihinde dava konusu edilen ziynet ve çeyiz eşyalarının yer aldığı ziynet eşya listesi düzenlenerek, listenin doğruluğunun muhtar ve azalarca tasdik olunmasından sonra, davalı ve davalının babası ...'ye teslim edilmiştir. Davacı senette belirtilen eşya ve ziynetlerin evden ayrılması sırasında davalı yanın yedinde kaldığını iddia etmekte, davalı taraf ise ziynetlerin davacı tarafından götürüldüğünü ve kendisinin uhdesinde bulunduğunu savunmaktadır. Mehir senedi içeriğine göre, dava konusu edilen çeyiz ve ziynetler davalı eş ve babasına teslim edilmiştir. Taraflar arasında ......

        , 6 adet battaniye, 1 sandık çatal, bıçak takımı, markalı gözlük, damat bohçası (20 kişi), ailenin bütün fertlerine yapılan bohça (10 kişi) ziynet ve çeyiz eşyalarının müvekkiline aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 2.800 TL bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Davalılar; anlaşmalı boşanma davasında, tarafların karşılıklı olarak birbirlerinden herhangi bir alacaklarının olmadığını beyan ettiklerini, bu nedenle çeyiz senedine dayalı açılan alacak davasının dürüstlük kurallarına aykırılık teşkil ettiğini bildirerek, davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece; ... Aile Mahkemesinin 2014/360 esas sayılı kesinleşen dosyasında, 07/11/2014 tarihli celsedeki anlaşmalı boşanmaya ilişkin davacı beyanının, çeyiz senedine konu eşyalar ile ilgili taleplerden feragat anlamına geleceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hakim davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; çeyiz senedine dayalı eşya ve ziynet alacağı istemine ilişkindir. Uyuşmazlık; davacı kadının boşanma dosyasındaki beyanının, boşanma sonrası açtığı eşya ve ziynet alacağı davasında kendisini bağlayıp bağlamayacağı noktasında toplanmaktadır. Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; Davacı, ......

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kişisel eşya kapsamında çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili, tarafların birlikte sahip oldukları diğer eşyaların ise yarı bedelinin tahsili istemine ilişkindir....

              Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, " asıl davanın ve karşı davanın kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1. maddesi gereğince boşanmalarına, asıl davadaki maddi tazminat taleplerinin reddine, asıl dava ve karşı davadaki manevi tazminat taleplerinin reddine, karşı davada; asıl dava ve karşı davadaki manevi tazminat taleplerinin reddine, karşı davacının ziynet alacağı talebinin reddine, karşı davacının yoksulluk nafakası talebinin reddine," karar verilmiştir. Davalı karşı davacı kadın, kusur , maddi ve manevi tazminat ile nafaka taleplerinin reddi, tanıklarının dinlenilmemesi, ziynet eşyalarının reddi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı karşı davalı erkek vekili istinafa cevap vermemiştir....

              UYAP Entegrasyonu