Taraflar arasındaki katılma alacağı ve kişisel eşyanın iadesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince taşınmaz yönünden katılma alacağı talebinin reddine, araçlardan kaynaklanan katılma alacağı talebinin kabulüne, birleşen davada ziynete yönelik kişisel eşyanın iadesi talebinin kısmen kabulüne, ev eşyalarına yönelik kişisel eşyanın iadesi talebinin feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Kararın, her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir....
ve müvekkiline ait olan şahsi eşyaların, çeyiz eşyalarının ve ziynet eşyalarının müvekkiline geri iadesi, mümkün olmaması halinde nakit değerinin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen çeyiz ve ziynet eşyasının iadesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde tarafların boşandıklarını, davacının çeyiz eşyalarının hala müşterek konutta olduğunun tespit edildiğini, müvekkiline düğünde takılan ziynet eşyalarının da davalıda kaldığını, davacıya ait ziynet eşyalarının, evlendiği günden beri davalının annesinin evinde bulunan kasada bulunduğunu bildirerek, dava dilekçesinde dökümü yapılan ev ve ziynet eşyalarının aynen iadesine, olmadığı taktirde fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla toplam 18.000 TL'nin yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini istemiştir....
Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; 112 ada 22 parsel sayılı taşınmazın edinilmesinde ve yapının yapılmasında davacı-davalı kadının katkısının olmadığını, o dönem davacı-davalı kadının çalışmadığını; her ne kadar davacı-davalı kadın ziynet eşyalarını aynen istemiş ise de ziynet eşyalarının rızaen verildiğini, ziynetlerin tekrar istenemeyeceğini; birleşen davada değer artış payı alacağının reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin yurtıdşında çalışıp emeğinin karşılığı olan kişisel mallarıyla alındığını belirterek hükmün bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, iddia, talep, ispat, alacak miktarı, vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır. Asıl dava, ziynet ve ev eşyalarının aynen, mümkün olmaması halinde bedelinin iadesi, katılma ve katkı payı alacağı; birleşen dava ise katılma alacağı istemine ilişkindir. 2....
İspat yükü kendisine düşen ve davasını dayandığı delillerle kanıtlayamayan kadının ziynet eşyasının iadesi davasının reddine karar verilmesi gerektiği, ilk derece mahkemesince davanın kabulü yönünde verilen kararın isabetli olmadığı anlaşılmış olup, kadının ziynet eşyasının iadesi davasının reddine karar verilmesi gerekmiştir. Sonuç itibariyle; davalı - karşı davacı erkeğin kusur belirlemesine, davacı - karşı davalı kadının ziynet eşyasının iadesi davasına yönelik istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince kabulüne, kadının ziynet eşyasının iadesi davasının reddine, davalı - karşı davacı erkeğin sair istinaf taleplerinin HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 21/01/2021 tarih, 2020/306 esas ve 2021/92 karar sayılı kararının ziynet alacağına ilişkin hüküm kısmının 11, 12, 13 ve 14 nolu bentlerinin KALDIRILMASINA, 3- 6100 sayılı HMK'nın 353/(1)-b-2. maddesi gereğince ziynet eşyası alacağı yönünden yeniden karar verilmesi gerektiğinden; a)-Davacı kadının ziynet eşyası alacağı davasını ispat edememesi nedeniyle davanın REDDİNE, b)-Davacı adli yardımdan yararlandığından ziynet alacağı davası nedeniyle 59,30 TL peşin harcın davacıdan alınarak, hazineye gelir KAYDINA, c)-Davacının ilk derece mahkemesinde ziynet alacağı davası nedeniyle yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, d)-Davalı tarafından ilk derece mahkemesinde ziynet alacağı davası nedeniyle yapılan yargılama gideri olmadığından, bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA, e)-Davalı ziynet alacağı davasında kendisini vekille temsil ettiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 6.747,50 TL nispi vekalet...
Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyadır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi, evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğu kabul edilmelidir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını, ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, ispat yükü altındadır. Dosya kapsamı itibariyle davacı ile davalılardan ...'un 27.08.2001 tarihinde evlenmeleri sırasında 04.11.2001 tarihli eşya senedi senedi düzenlenmiş, bu senet ile senette yazılı diğer eşyalarla birlikte 700 gram 22 ayar ziynet eşyası da, davacının babası Nuri Seçilir tarafından her iki davalıya teslim edilmiştir....
eşyasının iadesi davasının bedelini 27.240,66 TL olarak ıslah etmiştir....
İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, ziynet alacağı, artık değere katılma alacağı ve katılma alacağı isteğine ilişkindir. Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK mad.229) ve denkleştirmeden (TMK mad.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK mad.219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK mad.231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK mad.236/1). Katılma alacağı, Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur....
Edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde, mal rejiminin devamı süresince bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK m.229) ve denkleştirmeden (TMK m.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK m.219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK m.231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK m.236/1). Katılma alacağı yasadan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur....