Somut olayda; davacı ziynet bedeli olarak 10.000 TL ve bankadaki mevduatlar yönünden toplam 36.810 TL'nin yarısı olan 18.405 TL katılma alacağı olmak üzere toplam 28.405 TL alacak isteğinde bulunmuştur. Mahkemece, davacı-karşı davalının taleplerinden ziynet alacağı talebinin reddine, bankadaki mevduat hesaplarındaki alacak talebi yönünden ise tasfiye suretiyle yarı orandaki miktarın faizi ile birlikte katılma alacağı olarak davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Ziynet alacağı yönünden isteğin mahkemece reddine karar verilmiş olması doğrudur. Kaldı ki bu bölüm temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir....
müşterek eve gittiğinde ziynet eşyalarını bulamadığını,davalıdan ziynetlerin tarafına iadesini istemesine rağmen bu konuda herhangi bir yanıt alamadığını ileri sürerek; kendisine ait olan tahminen 125 gram ziynet eşyasının tarafına iadesi ve teslimine,olmadığı takdirde bedelinin ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet Ve Katılma Alacağı Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....
Dava dilekçesinin içeriği, tarafların evlenme tarihi, ev eşyalarının edinme tarihi ve dosya kapsamına göre davacının talebi, 4721 sayılı TMK.nun 202 ve devam maddeleri gereğince kabul edilen yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan ve TMK'nun 231, 232, 235 ve 236. maddeleri gereğince açılan katılma alacağı ile kişisel malların (ziynet, giyim eşyası vb.) mevcutsa aynen, değilse bedelinin iadesi (TMK.m.688, 226/1. fıkrası), isteğine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Dava, evlilik birliği içinde edinilen 14 adet Reşat altını ile 16 parça ev eşyasının mal rejimi uyarınca tasfiyesi ve davacıya ait iki parçadan oluşan şahsi eşyaların iadesi istemine ilişkindir. Temel uyuşmazlık mal rejiminin tasfiyesine yönelik olup temyiz incelemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki dosya anılan daire tarafından verilen görevsizlik kararı ile Dairemize gelmiş olduğundan görev uyuşmazlığının halli ve görevli temyiz dairesinin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Başkanlar Kuruluna gönderilmek üzere 1. Başkanlığa GÖNDERİLMESİNE, 07.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, dava konusu taşınmazın alımına katkıda bulunduğunu iddia eden davacının bu katkısına dayanarak ayın talep etmesinin mümkün olmadığı, davanın başlangıçta çeyiz eşyalarının aynen iadesi ve ziynet karşılığı tazminat bedelinin tahsiline yönelik olarak açıldığı, davacı vekilinin sonraki talebinin dava değerinin arttırılmasından çok mevcut davaya yeni bir davanın eklenmesine ilişkin olduğu, sözü edilen ıslah dilekçesi ile dava konusunun arttırılmayıp değiştirildiği, tasfiye nedeniyle alacak talebinin ıslah olarak değerlendirilmesi ve nitelendirilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin mal rejiminin tasfiyesine yönelik alacak ve tescil taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davacı-karşı davalı kadın ziynet eşyasının davalı-karşı davacı erkekte kaldığını ileri sürmüş, davalı-karşı davacı erkek ise onun tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Hayat deneyimlerine göre olağan olan, bu çeşit eşyanın kadın üzerinde olması yada evde saklanmış, muhafaza edilmiş bulunmasıdır. Diğer bir deyişle bunların davalı-karşı davacı erkeğin zilyetlik ve siyanetine terk edilmiş olması olağana ters düşer. Diğer taraftan söz konusu eşya rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen nev'idendir. Onun için evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi gizlemesi her zaman mümkündür. Davacı-karşı davalı kadın dava konusu ziynet eşyasının varlığını, erkek tarafından bunların elinden alındığını, götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, isbat yükü altındadır. Olayda kadın, dava konusu ziynet eşyasının, götürülmesine engel olunduğunu ve erkek tarafından elinden alındığını, daha öncede götürme fırsatı elde edemediğini ispat edememiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesi ve Ziynet Alacağı ... ve ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi ve ziynet alacağı davasının usulden reddine dair .... .... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nden verilen ....01.2015 gün ve 630/44 sayılı hükmün ...'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekilinin, boşanma davası ile birlikte ziynet alacağı ve evlilik birliği içerisinde edinilen araç yönünden mal rejiminin tasfiyesine ilişkin talebi tefrik edilerek iş bu temyize konu esasa kaydedilmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamu düzeninden olup mahkemece re'sen incelenmesi gereken velayet hususunda geçerli bir neden sunulmadan hüküm kurulmadığını, ortak çocuk Arif Emre’nin tanık olarak dinlenmediğini, annenin çocukları düşünmediğini, davacının dava dilekçesi incelendiğinde daha önce kesinleşmiş boşanma kararından sonra ayrı bir dava ile 25 bin TL maddi, 25 bin TL manevi tazminat, sayısı belirtilip değeri tam olarak belirtilmemiş ziynet alacağı, mal rejimi tasfiyesi ve artık değere katılma ile velayet ve nafaka talep ettiğini, davacının tüm taleplerinin reddedildiğini, ret edilen her talebi için ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, anlaşmalı boşanma protokolünün aldatma sebebiyle iptali, ziynet ve katılma alacağı ile boşanmadan sonra istenilen maddi ve manevi tazminat ve nafaka artırımı istemlerine yöneliktir....
Davalı-karşı davacı kadın karşı dava dilekçesinde, ziynet eşyasının davacı-karşı davalı erkeğin babasına ait kasada bulunduğunu belirterek ziynet eşyasının erkekte kaldığını beyan etmiş ve ziynet eşyası alacağı talebinde bulunmuştur. Davacı-karşı davalı erkek ise cevabında, ziynetlerin evde olduğunu, kadının evden gittiğini ve giderken ziynetleri de götürdüğünü beyan etmiştir. Davacı-davalı erkek yargılama aşamasında ise; ziynet eşyasının bir kısmını kadının evden giderken götürdüğünü, bir kısmını ise kadının evden ayrılmasından sonra tanık Mahmut aracılığıyla kadına gönderdiği yönünde beyanda bulunarak savunmasında çelişkiye düşmüş, ayrıca bu yöndeki beyanlarıyla ispat yükünü de üzerine almıştır. Bu durumda, ziynet eşyasının ne kadarını kadının götürdüğünü ve ne kadarını kadına teslim ettiğini ispat yükü davacı-karşı davalı erkekte olup davacı-karşı davalı erkek bu hususu ispatlayamamıştır....