-TL'sini o dönemin kurundan hesaplanarak 3700 USD satın alındığını ve aynı banka şubesinde davacı adına açılan dolar hesabına yatırılan 3700 Amerikan Doları ile davalıların kendi adlarına umre başvurusu için hesaptan tahsilat yapıladığını, davalıların davacıdan borç alıyoruz diyerek toplam 87.197,13.-TL para aldıklarını ve geri ödemediklerini, ayrıca davalıların, davacıya nikahta ve nişanda takılan 6 adet bilezik ile küpe ve kolyeden oluşan altın takı setini de kendi evlerinin daha güvenli olduğunu söyleyerek muhafaza etmek için davacıdan aldıklarını, davalıların bu ziynetleri de iade etmekten kaçındıklarını belirterek davalılara borç olarak verilen 87.197,13.-TL' nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile ziynet eşyalarının öncelikle aynen iadesine, bunun mümkün olmaması halinde fazlaya ilişkin haklarını saklı kalmak kaydı ile ziynet eşyalarının bedeli olarak şimdilik 13.000,00....
Somut olayda;davacı ile davalılardan ...’in resmen evli olup, ayrı yaşadıkları , aralarındaki boşanma davasının reddedilerek kesinleştiği, diğer davalıların ise davacının kayınvalidesi ve kayınbabası oldukları, davacının düğün sırasında kendisine takılan ziynet eşyalarına davalılarca el konulduğu iddiasıyla ziynet eşyalarını taraflardan talep ettiği anlaşılmaktadır.Her ne kadar davalılar ... ve ... yönünden dava genel alacak hükümlerine tabi ise de bu davalılar açısından mahkemesince tefrik hususunun düşünülmesi gerekir. Uyuşmazlık konusu ziynet eşyaları TMK. nun 220. maddesinde düzenlenen kişisel mal niteliğinde bulunduğundan eşler arasındaki eldeki dava 4787 Sayılı Yasa gereği özel mahkeme olan Aile Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılmalıdır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.U.M.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Uşak Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 24.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Aile Mahkemesinin 17.07.2013 tarih ve 2012/155 Esas, 2013/722 Karar sayılı kararı ile karşılıklı boşanma davalarının kabulüne, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadının maddî ve manevî tazminat ile nafaka taleplerinin reddine; kadının ziynet alacağı davasının, ziynet eşyasının erkekte kaldığı ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A....
Bu durumda, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup harcandığının, davalı yanca kanıtlanması halinde, davalı koca ziynet eşyalarının iadesinden kurtulur. Ziynet eşyaları yönünden olağan olan, bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Ziynet eşyalarının davalı kocanın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağana ters düşer. Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bu bağlamda davacı; dava konusu ettiği ziynet eşyasının varlığını, bunların zorla elinden alındığını ispatla yükümlüdür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı erkek eş tarafından boşanma davasının reddi, kusur belirlemesi, ziynet alacağı ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkek eşin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir (HMK m. 33). Davacı-davalı erkek eşin ziynetlere yönelik alacak istemi bağıştan rücu niteliğinde olup, Borçlar Kanununa dayanmaktadır....
Dava, evlilik birlikteliğinden kaynaklanan mehir senedine dayalı alacak istemine ilişkindir. 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 4. maddesinde; 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun İkinci Kitabındaki Üçüncü Kısım hariç olmak üzere, TMK’nın 118- 395 maddelerinden kaynaklanan bütün davalara Aile Mahkemesinde bakılacağı hükme bağlanmıştır. Somut olayda; taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacıya evlilik nedeni ile hediye edilecek olan ve davalıların imzaladığı mehir senedinde gösterilen ziynet bedellerinin davalılardan tahsiline yönelik olduğu anlaşılmakla, bu ihtilafın çözümlenmesi 4787 Sayılı Kanun'un 4. maddesi ile 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 179. ve devamı maddelerinin açık düzenlemeleri doğrultusunda, Aile Mahkemesinin görevinde olduğundan, Konya 7. Aile Mahkemesi yargı yeri olarak belirlenmesine karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Konya 7....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, cari hesaba dayalı alacak yönünden başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasına ilişkindir....
sonuç olarak toplam 193.551,00 TL alacağı olduğu, davacı-davalının başlangıçta 175.000,00 TL alacak olarak açılan ve bu değere göre harçlandırılan talebini 160.000,00 TL şeklinde ıslah ettiği gerekçesiyle; ... vekilinin başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl davanın taleple bağlı kalınarak (dava değerini azaltan ıslah da gözetilerek) kısmen kabulüne, toplam 160.000,00 TL alacağın karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline; ... vekilinin ıslahına göre feragat edilmiş sayılan 15.000,00 TL alacak yönünden davanın reddine; karşı dava yönünden davalı-davacı ziynet eşyalarının davacı-davalının annesinde olduğunu iddia etmiş ise de, meydana gelen hırsızlık olayında bir kısım ziynet eşyalarının çalındığının polise davalı-davacı tarafından beyan edilmesi, hayatın olağan akışına göre ziynet eşyalarını davacı-davalının annesinde bulunmasının mümkün bulunmadığından davalı-davacının ziynet...
uyuşmazlığın Aile Hukuku prensiplerine göre değerlendirilmesi gerekeceği, uyuşmalığa bakma görevinin Aile Mahkemesinde olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir Dava, evlilik birlikteliğinden kaynaklanan mehir senedine dayalı alacak istemine ilişkindir. 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 4. maddesinde; 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun İkinci Kitabındaki Üçüncü Kısım hariç olmak üzere, TMK’nın 118- 395 maddelerinden kaynaklanan bütün davalara Aile Mahkemesinde bakılacağı hükme bağlanmıştır....
Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; iddia edildiği cins ve miktarda ziynet eşyası takılmadığını, davacının daha önce müşterek haneden ayrılırken ziynet eşyalarını beraberinde götürdüğünü, yeniden müşterek haneye gelirken de ziynet eşyalarının yanında olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....