Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak ve ziynet alacağına ilişkin olup, inceleme görevinin Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren 19.01.2015 tarihli 2015/8 sayılı işbölümü kararı gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait olduğu düşünülmektedir. Ne var ki, Yargıtay Kanunu'nda 6644 sayılı kanunla yapılan ve 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik gereğince dosyanın bu Daireye değil, işbölümü uyuşmazlıklarını çözmekle görevli Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 13.04.2015(P.tesi)...
Her ne kadar dava dilekçesinin talep sonucu bölümünde bahsedilmemesi nedeniyle usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiş ise de; Davacı kadının dava dilekçesindeki anlatımına göre; dava dilekçesi içeriğinde mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak talebi ve ziynet alacağı talebinin olduğu, ön inceleme duruşmasında da bu hususların uyuşmazlık konusu olarak belirlendiği, davacının adli yardımdan yararlandığı da gözetilerek, dava dilekçesi içeriğinde mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak talebi ve ziynet alacağı talebi olduğunun kabulü gerektiğinin anlaşılmasına göre, talepleri hakkındaki delillerin toplanarak olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
eşyalarını bozdurarak 1/2 hissenin davalı adına yaptırdığını iddia ettiği, davalı tarafın ise ziynet eşyalarının kullanıldığı iddiasını kabul etmediği, çekilen konut kredisinin tüm taksitlerinin dava açılana kadar kendisi tarafından ödendiğini beyan ettiği, dinlenen tanıkların ziynet eşyaların bozdurulduğuna dair görgüye dayalı bilgilerinin olmadığı ve dosyaya sunulan delillerden davacının taşınmazın alımında ziynet eşyalarının bozdurularak kullanıldığını ispat edemediği, taşınmazın edinildiği tarihte tarafların mal rejimini tasfiye ettikleri, taşınmazın 1/2 olarak rızaen paylaşılmış olduğu, tüm bu nedenlerle davacının rızaen paylaşılmış olan taşınmaz için katılma alacağı talep edemeyeceğinden davanın reddine karar verildiği, davacının boşanma dava tarihinden sonra davalının taşınmaz payı hakkında devam eden kredi ödemelerine ilişkin alacak talebinin ise Borçlar Kanunu kapsamında genel alacak olarak talep edilmesi gerektiğinden iş bu davanın konusu olamayacağı, davacı her ne kadar yargılama...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, nişanın bozulmasından kaynaklanan ziynet eşyaları ile çeyiz eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili ve manevi tazminat isteklerine ilişkindir. Davacı, evleneceği inancı ile davacı taraf ile düğün yapıp bir dönem birlikte yaşamalarına rağmen evlilik sonucunun davalı ve ailesinden kaynaklı nedenlerle manevi tazminat, çeyiz eşyaları ile ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelin tahsilini istediği, davalının evlilik sonucu doğmamasında kusurlu tarafın davacı taraf olduğunu ayrıca ziynet eşyalarının da davacı tarafta kaldığını belirterek davanın reddini savunduğu, Mahkemece ziynet eşyalarının iadesi ile manevi tazminat taleplerinin reddine, çeyiz eşyalarına yönelik davanın tefrikine dair verilen karar davacı vekilince istinaf edilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava;ziynet eşyalarının aynen olmadığı takdirde bedelinin ödenmesi istemine ilişkindir. Aile Mahkemesi ; davanın aile hukukundan doğmayan genel alacak hükümlerine tabi bir dava olduğu gerekçesiyle, Asliye Hukuk Mahkemesi ise;ziynet eşyalarının evlilik birliği içinde edinildiğini, bu davaların TMK. nun 2. kitabından kaynaklandığını gerekçe göstererek görevsizlik kararı vermişlerdir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2021/227 Esas KARAR NO:2021/290 DAVA:Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:05/12/2014 KARAR TARİHİ:05/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP : Davacı vekili mahkememize verdiği 15/12/2014 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı ... ... şubesinde beş yıl kadar önce kasa kiraladığını, ziynet eşyalarının bu kasada muhafaza altına alındığını, müvekkilinin en son 2009 tarihinde bir kısım ziynet eşyalarını da kiralık kasasına kilitlemiş olup hırsızlık olayından haberdar olduğu 28/01/2013 tarihine kadar bahse konu kiralık kasasını açmadığını, bu hususların banka kayıtlarında sabit olduğunu, banka yetkililerinin müvekkilini arayarak kasa işlemleri ile ilgili kontrol yapılmasını talep ettiklerini, müvekkilinin 28/01/2013 tarihinde bankadaki kasasını açtığında ziynet eşyalarının tamamına...
Bu durumda, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup harcandığının, davalı yanca kanıtlanması halinde, davalı koca ziynet eşyalarının iadesinden kurtulur. Ziynet eşyaları yönünden olağan olan, bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Ziynet eşyalarının davalı kocanın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağana ters düşer. Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bu bağlamda davacı; dava konusu ettiği ziynet eşyasının varlığını, bunların zorla elinden alındığını ispatla yükümlüdür....
Karar Düzeltme Sebepleri Davacı-karşı davalı erkek vekili karar düzeltme dilekçesinde, kararın gerekçesinin yetersiz olduğunu, hangi ziynet ve takılar ile ilgili kabul kararı verildiğinin hangilerinin kabul edilmediğinin belirtilmediğini, örf ve adete göre nişanda takılan ziynet eşyalarının gelin tarafında kaldığını, boşanma davasında ziynet ve para alacağı davasının tefrik edileceği gerekçesi ile erkeğin tanıklarına soru yöneltilmediğini, kadının karz akdinden kaynaklanan para alacağı yönünden harç yatırılmadığını, kadının tanık beyanları görgüye dayalı olmadığını, getirtilen banka kayıtları ile karz akdinden kaynaklanan para alacağının ispatlanamadığını, temyiz dilekçesindeki bozma nedenlerinin değerlendirilmediğini, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın tamamı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı erkek eş tarafından boşanma davasının reddi, kusur belirlemesi, ziynet alacağı ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkek eşin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir (HMK m. 33). Davacı-davalı erkek eşin ziynetlere yönelik alacak istemi bağıştan rücu niteliğinde olup, Borçlar Kanununa dayanmaktadır....
Aile Mahkemesince; davacının talebinin mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, bağışlama vaadi (mehri müeccel) niteliğinde mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olduğu, uyuşmazlığın aile hukukundan kaynaklanan alacak niteliğinde olmayıp genel hükümlere dayalı (TBK m. 286 vd) bir alacak talebi niteliğinde olduğu, davaya genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesinin bakmakla görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesince; taraflar arasındaki uyuşmazlık noktalarından biri davacıya evlilik nedeni ile hediye edilecek olan mehir senedinde gösterilen ve fakat teslim edilmediği iddia edilen mallara ilişkindir. Borcun kaynağı mehir senedi olduğuna göre uyuşmazlığı çözme hususunda görevli mahkemenin aile mahkemeleri olduğu gibi mehir senedinde yazılı malların teslim edildiği açıkça belirtildiğinden görev yönünden reddine, görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir....