DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; düğünde takılan ziynet eşyalarının iadesi, mümkün olmaması halinde bedelinin tahsiline ilişkindir. Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi, evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, kadının ispatlaması gerekir. Bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan, düğün sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır....
Bu durumda; davacı-karşı davalının talebi, mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) niteliğinde, mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmaktadır. Bu sebeple, uyuşmazlık, aile hukukundan kaynaklanan alacak niteliğinde olmayıp, genel hükümlere dayalı ( TBK 286 vd.) alacak istemi niteliğindedir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re'sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır....
davacı kadının boşanma ve ziynet alacağı davalarının kabulüne, kadının velayet davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına ve davacı-k.davalı erkeğin boşanma davasının reddine karar vermiştir....
(Yargıtay 8.H.D'nin 28.10.2015 tarih 2014/17449 2015/19390 E.K sayılı içtihatı) Somut olayda; ilamda hüküm altına alınan ziynet bedelinden kaynaklanan alacak tarafların şahsi ya da ailevi yapılarına ilişkin durumlarında bir değişiklik yaratmayan, sonuçları itibariyle ancak tarafların mal varlığını etkileyebilen, boşanma ilamının fer'i niteliğinde olmayıp ondan bağımsız olan edaya ilişkin ilamlardır. Bu nitelikleri itibariyle de ziynet alacağından kaynaklanan alacağına ilişkin ilamların, diğer edaya ilişkin ilamlar gibi, kesinleşmeden icraya konulmaları mümkündür....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından her iki boşanma davası ve kabul edilen ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-İlk derece mahkemesinin verdiği hükme karşı davacı-karşı davalı erkek tarafından kadının kabul edilen ziynet alacağı davası yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmayarak, hüküm ziynet alacağı yönünden kesinleştiğinden, erkeğin kabul edilen ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Davacı-karşı davalı erkeğin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle...
verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu, kabul edilen ziynetlerin ayar, cins, gram ve sayılarının da ayrı ayrı belirtilmediği gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, mal rejiminden kaynaklanan alacak davası yönünden verilen tefrik kararı dışında olmak üzere kaldırılmasına, karar gerekçesi kapsamında yeniden karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....
nun 361- (1) maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere, 18.500,00.TL değerli kişisel ziynet eşyası alacak davası yönünden, 6100 sayılı HMK.'nun 362/1- a maddesi gereğince kesin olmak üzere OY BİRLİĞİYLE karar verildi....
Taraflar arasındaki “karşılıklı evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma, çeyiz ve ziynet eşyası” davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda, Küçükçekmece 1. Aile Mahkemesince verilen karşılıklı boşanma davalarının, çeyiz ve ziynet eşyası davalarının kabulüne dair karar davacı-birleşen davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda ziynet eşyası davası yönünden bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir. 2. Direnme kararı davacı-birleşen davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: I. YARGILAMA SÜRECİ Davalı-Birleşen Davacı İstemi: 4....
Çocuk mallarının korunmasına yönelik dava velayeti kullanan kişi tarafından açılabileceğinden taraflar arasında görülen boşanma davası getirtilerek incelenmesi, davacının çocuk mallarının korunması davası yönünden aktif husumet ehliyeti bulunduğu takdirde ve ziynet eşyalarının iadesi davası yönünden ayrı ayrı dava dilekçesindeki talep de dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı vekilinin iddia ettiği hususların gerçek dışı olduğu, davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, bu açıdan reddi gerektiğini, davacı vekili dava dilekçesinde düğünde takılan takıların düğünden sonra davalı tarafından alındığını ve dükkandaki kasaya koyulduğunu, davacının daha sonra bahsi geçen ziynet eşyalarını geri alamadığını iddia ettiğini, bu hususların tamamen haksız ve mesnetsiz olduğunu, gerçeği yansıtmadığını, davacının iddia ettiği durumun aksine düğünde takılan bu ziynet eşyalarının hiç birinin davacının rızası dışında elinden çıkmadığını, tüm ziynet eşyalarının müşterek çocuk Deniz Yılmaz'ın hastane, ameliyat, muayenehane, doktor, uçak bileti, konaklama ihtiyaçları doğrultusunda tarafların ortak kararı ile kullanıldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; "Dava ziynet eşyalarının değerinin iadesi talepli alacak davasıdır....