Aile Mahkemesi TARİHİ : 02/10/2014 NUMARASI : 2013/487-2014/595 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı erkek tarafından velayet, kişisel ilişki süresi ve ziynet eşyası alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacı kadın vekili 27.04.2015 tarihli dilekçe ile protokol gereği velayet hususunda anlaşmış bulunduklarını beyan etmiştir. Protokol kapsamında tarafların beyanları da alınarak velayet hususunda bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. 2-Davacı-karşı davalı erkeğin ziynet eşyası alacağı ile ilgili temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Ziynet eşyası alacağının hüküm altına alınan toplam tutarı 1328 TL. olup, temyiz edilebilirlik sınırının altında kaldığından (HUMK.md.438/1); kesin niteliktedir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...davacı ziynet eşyalarının davalı tarafça bozdurulduğunu söylese de düğünden sonra ziynet eşyalarının davacının abisinin kasasında saklandığı, davacı tanığı Havva Gökçen beyanına göre davacının evlenmeden önce çektiği krediler için altınların bozdurulduğunun belirtildiği, davacı tarafın aşamalardaki dilekçelerinde tanığın belirttiği şekilde bir vakaya dayanmadığı, davacının tanık beyanları ile davasını ispatlayamadığı sabit görülmekle ispat edilemeyen ziynet eşyası talebinin reddine dair Açılan davanın REDDİNE"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış ziynet alacağı istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel alacak, değer artış payı, ziynet alacağı ... ile ... aralarındaki kişisel alacak, değer artış payı, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair .. Aile Mahkemesi'nden verilen 03.04.2014 gün ve 466/260 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 10.02.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı vekili Av... ve karşı taraftan davacı vekili Av. .. geldiler....
-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müvekkiline ödenmesine, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, ziynet eşyalarının müvekkilde bulunmadığını, bu nedenle iadesi de mümkün olmadığını, ziynet eşyaları ve altınlar davacı ve ailesince muhafaza edildiğini, dava dilekçesinde belirtilen taşınmazın müvekkilin babasına ait olmakla kredi ile satın alındığını, davacının mesnetsiz iddiasının aksine davacıya ait herhangi bir altın ya da ziynet eşyası kullanılmadığını ve kredi kullanılması sebebiyle buna gerek de olmadığını beyan etmekle davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece;"Açılan dava; ziynet eşyalarının iadesi istemine ilişkindir....
Sıfatıyla) DAVA TÜRÜ : Ziynet eşyası alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ziynet eşyası alacağı davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, davacıya düğünde takılan miktar ve niteliklerini dava dilekçesinde belirttiği altınların davalıda kaldığını, daha sonra iade edilmediğini belirterek aynen iadesini olmadığı takdirde, bedeli olarak şimdilik 28.200-TL'nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, altınların davacıda olduğunu belirterek davanın reddi savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından, manevi tazminat miktarı, ziynet eşyası alacağının reddedilen kısmı yönünden, davalı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi, manevi tazminat, ziynet eşyası alacağı ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran davacı kadın yararına hükmolunan manevi tazminat azdır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı TMSF vekili tarafından istenmiş ise de miktar itibariyle duruşma isteğinin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'dan kaynaklanan ve 3. kişi tarafından ileri sürülen istihkak istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile 21.06.2007 tarihli haciz tutanağının 37-73 ve 75-76 sırasında kayıtlı bulunan para, ziynet eşyası ve benzeri malzemeler üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına ve el konulan eşyaların davacıya iadesine dair verilen karar davalı TMSF vekilince temyiz edilmiştir....
Ziynet eşyası alacağı davalarında, ispat hukuku yönünden öncelikli kural; davacı kadın eş tarafından dava konusu edilen ziynet eşyalarının, cins, sayı, nitelik ve miktar olarak varlığının kanıtlanmış olması gerekliliğine ilişkindir. Ziynetlerin varlığını bu şekilde ispatlayan kadın eşin ikinci olarak ise; bu ziynetlerin evlilik birliği içinde kendisinden alındığını ve tekrar iade edilmediğini veya bu şekilde elinden alındığına dair bir iddiası yoksa evden ayrılırken bu eşyaları yanında götürmesinin mümkün olmadığını ispat etmesi gerekir. Diğer bir ifadeyle ziynet alacağı hakkı olduğunu iddia eden kadın eş, varlığını kanıtladığı dava konusu ziynetlerin kendinde olmadığını şüpheye yer vermeyecek şekilde kanıtlanmakla yükümlüdür. Aksine ciddi sebep ve deliller bulunmadıkça, asıl olan tanıkların doğruyu söyledikleridir. Akrabalık ve diğer bir yakınlık başlı başına tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma ve Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından, kusur belirlemesi, tazminat, nafakalar ziynet eşyası alacağı ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın, dava dilekçesinde, ziynet eşyalarının davalı erkek tarafından davalının borçları için bozdurulduğunu iddia etmiş, davalı ise cevap dilekçesinde ziynet eşyalarının bir kısmının, davacı kadının kişisel aracının taksitlerini ödemek için kullanıldığını,bir kısmının ise davacı tarafından yanında götürüldüğünü savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, çeyiz ve ziynet eşyalarının bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş hüküm, davalı ve davacı tarafından ziynet eşyalarına yönelik olarak temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına, delillerin takdirinde de bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; HMK.nun 26/1 maddesi gereğince hakim taleple bağlıdır. Talepten fazlasına veya başka bir şeye hükmedilemez....