Mahkemece, davalı-karşı davacı kadına ziynet eşyası ve takı parasına ilişkin talebiyle ilgili olarak nispi harcın tamamlattırılması (Harçlar Kanunu md. 30-32) için imkan tanınmadan yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2 ve 3. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre kusur belirlemesi, maddi ve manevi tazminat ile vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazları yönünden şimdilik inceleme yapılmasına yer olmadığına, temyize konu diğer bölümler yönünden ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 1.350.00 TL vekalet ücretinin ....'dan alınıp ....'ye verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.01.02.2016(Pzt.)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki "karşılıklı boşanma" ve "ziynet eşyası alacağı" davalarının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (koca) tarafından, ziynet alacağı yönünden, davalı-karşı davacı (kadın) tarafından ise, kusur belirlemesi, tazminatlar ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz isteklerinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90'ar TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ "...Davacı dava dilekçesinde çeyiz eşyaları, ziynet alacağı ve diğer zararlar için diye belirterek 30.000,00 TL maddi tazminat talep etmiştir. Davacıya 02/10/2017 tarihli celsede maddi tazminata yönelik talep sonucunu kalemler halinde açıklaması için süre verilmiş, davacı vekili 16/10/2017 tarihli dilekçesi ile talebini açıklamıştır. Davacının ziynet eşyası ve çeyiz eşyası alacağına ilişkin talebi boşanmanın eki niteliğinde değildir. Ziynet eşyası alacağı ve çeyiz eşya alacağı talebi ayrıca harca tabidir. Davacının harcı yatırılan usulüne uygun müstakil bir dava ve karşı davasının bulunmadığı" gerekçesiyle davacının maddi tazminat talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı kadın istinaf dilekçesinde özetle; ziynet eşyaları hakkında hüküm kurulmadığını, davanın adli yardımlı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir....
İkili burma bilezik, 41.766TL değerinde bir adet 22 ayar 100 gr takı seti ve 1431,16 TL değerinde bir adet Cumhuriyet altınının davacıya düğünde ziynet eşyası olarak takıldığı, sonrasında davacının rızası dışında davalı tarafından ziynet eşyalarının davacının elinden alındığının tanık beyanları ispatlandığı kanaatine varılmıştır. Her ne kadar davalı tarafından ziynet eşyalarının ev alımında kullanıldığı iddia edilmiş ise de yüksek yargı kararlarında da belirtildiği üzere, davacı ziynet talebini ister kişisel mal, isterse katılma/ değer artış payı olarak talep edebilir. Seçimlik hak davacıya aittir. İş bu sebeple davalının ziynet eşyalarını davacıya iade ile yükümlü olmadığını ispatlayamadığı kanaatine varılarak ıslah dilekçesi de gözetilmesi suretiyle davanın kabulü ve davacının Islah dilekçesi ile talep sonucuna konu ziynet eşyalarını daralttığı, bu kapsamda kısmi feragatte bulunduğu dikkate alınarak 3 adet cumhuriyet altının aynen iadesi talebi yönünden talebin reddi..."...
Davacı kadın dava konusu edilen ziynet eşyasının davalının annesi ve babası tarafından zorla elinden alındığını ileri sürmüş, davalı koca ise onun tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyadır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğu kabul edilmelidir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, bunların zorla elinden alındığını, ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, ispat yükü altındadır....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın istinaf dilekçesinde özetle; dava tarihinden sonra Elazığ’da deprem olduğunu, tanık bildirme süresi içinde ablasının evi hasar gördüğünden müvekkilinin tanık göstereceği ablasıyla bir konteynere taşındığını ve tanık bildirme sürecinin afet nedeniyle akamete uğradığını, 27/02/2020 tarihinde tanık listesi ve ziynet eşyalarını gösteren detay ve fiyat dilekçesinin sunduklarını, bunun kabul edilmesini, davalının müvekkilini oyalayarak anlaşmalı boşanacakları konusunda kandırdığını, mahkemece protokolün sunulması için süre verilmesi yerine davanın reddinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Davalı erkek katılma yolu ile istinaf dilekçesinde; davanın reddine rağmen tarafına vekalet ücreti verilmediğini belirterek kararın düzeltilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE : Dava, evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma, ziynet ve ev eşyası istemine ilişkindir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından ziynet eşyası alacağı, ziynet eşyası davasında erkek yararına hükmedilen vekalet ücreti ve boşanma davasında vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden; davalı erkek tarafından ise ziynet eşyası alacağı, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tarafların ziynet alacağı davası yönünden temyiz itirazlarının incelemesinde; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 362. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca “Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 44. maddesi ile 6100 sayılı Kanuna eklenen Ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanununun...
Dosya kapsamı ve tanık beyanlarına göre, evden ayrılış biçimi itibariyle davacı, dava konusu ettiği ziynet eşyalarını beraberinde götürebilecek koşullara sahip ise de, söz konusu ziynetlerin evlilik birliği içinde davalı tarafından bozdurularak kullanıldığını iddia etmiş, davalı vekili de cevap dilekçesinde altın bozdurularak alınan ev eşyalarının davacıya iade edildiğini belirterek, bir kısım ziynetlerin bozdurulduğunu tevil yolu ile ikrar etmiştir. Dinlenen davacı tanıkları da ziynet eşyalarının bozdurularak davalının kredi borçlarının, düğün ve balayı masraflarının ödendiğini, davalının babası için alınan eve katkı sağlamak amacı ile kullanıldığını, davacının ailesinin evine üzerinde hiçbir ziynet eşyası olmadan döndüğünü beyan etmişlerdir. Dava konusu ziynetlerin evlilik birliği içinde bozdurulduğu mahkemenin de kabulündedir. Hükmün gerekçesi davalı tarafından da temyiz edilmemiştir. Bu durumda davada ispat külfeti yer değiştirmiştir....
verilen karara yönelik davalı erkeğin; "davacının ziynet eşyasına yönelik alacak davasının kabulünün" davacı kadının da;" ziynet eşyası davası yönü ile faiz hükmedilmemesi, boşanma nedeni ile talep ettiği maddi ve manevi tazminat talebinin reddi yönünde verilen kararın incelenerek talep doğrultusunda ziynet eşyası davası yönü ile faiz taleplerinin ve maddi ve manevi tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi" yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurdukları anlaşılmıştır....
Tarafların bildirmiş oldukları tanıklar mahkemece dinlenmiş ise de, kadının kişisel eşya alacak davasına konu ettiği altınlar yönünden iddia ve savunma kapsamında tanıklara bilgi ve görgüsünün sorulmadığı anlaşılmaktadır. Taraflarca gösterilen tüm deliller toplanıp değerlendirilmeden karar verilmesi hatalıdır. Tanıkların özellikle kadının ziynet eşyasının düğünden sonra alınıp bozdurulduğunu ifade eden tanıklar, Ebru Çakmakçı ile Özlem Yazıcı'nın mahkemece yeniden dinlenilerek tanık ifadelerinin tarafların ziynet eşyasının cins, miktar, ayar ve akıbetine ilişkin taraf iddiaları gözetilerek usulüne uygun şekilde alınmasının gerektiği anlaşılmıştır. Bu nedenle, mahkemece ziynet alacağı davası ile ilgili olarak; tanıkların yeniden dinlenmesi ve gerçekleşecek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle bu delil toplanmadan ve sonucu değerlendirilmeden karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....