Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili; düğünde davacının iddia ettiği kadar takı takılmadığını ve takılanların davalının ailesi tarafından alınmadığını, düğün gününden bu yana takı ve paraların davacının kontrolü altında olduğunu, davacının bilgisi ve isteği doğrultusunda evlilik birliği içerisinde çeşitli borçlara harcandığını belirterek davanın reddini istemiştir....

    Ziynet; altın, gümüş gibi kıymetli madenlerden yapılmış olup; insanlar tarafından takılan süs eşyası olarak tanımlanmaktadır. Ziynet eşyasını evlilik münasebetiyle gelin ve damada verilen hediyeler olarak tanımlamak mümkündür. Bu bağlamda, bilezik, altın kelepçe, kolye, gerdanlık, takı seti, bileklik, saat, küpe ve yüzük gibi takılar, ziynet eşyası olarak kabul edilmektedir. Yargıtay HGK E.2017/3- 1040- K.2020/240 ve Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E. 2020/944 ,K 2020/5388 sayılı 24/09/2020 tarihli kararları incelendiğinde görüleceği üzere düğünde takılan ziynetlerin kadına bağış hükmünde ve kadının kişisel malı olduğuna ilişkin eski Yargıtay uygulamasından dönüldüğü görülecektir. Kadına özgü ziynet eşyaları; eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir âdet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Ziynet Eşyası ve Takı Parası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı koca tarafından, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.15.11.2012 (Prş.)...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Eşyası ve Takı Parası Alacağı Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; düzeltilerek onanmasına dair Dairemizin 4.3.2015 gün ve 18932 - 3517 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....

        almaya gittiğinde çok gergin bir ortamla karşılaştığından evden hızlıca çıktığını, takı setini soracak ve yanına alacak bir durum yaşayamadığını, davacının evden ayrılış sürecinin bizzat davalının annesi ve görgü sahibi tanığı tarafından çok net olarak izah edilmiş iken ziynet eşyalarının rızası dışında davalıda kaldığını ispat edemediği şeklindeki değerlendirmenin hatalı olduğunu, takı seti haricindeki ziynet eşyaları ile yapılan katkı sebebiyle değer artış payı alacağı talebi yönünden; ilk derece mahkemesi kararının haksız olduğunu, dosyaya sunulu delil ve belgeler ile davacı ve davalı tanık beyanları karşısında ziynet eşyalarının davalının şirket hissesi satın alırken sermaye alımında kullandığı vakıasının ispat olduğunu, müvekkilinin takı seti haricindeki ziynet eşyalarının evliliğini ikinci yılında davalının ortak olduğu dershaneye sermaye olarak verildiğini, davalının orta olduğu dershaneye 50.000,00TL ödeme yaptığını, 50.000,00TL'lik bu ödemenin resmi kayıtlarda 20.000,00TL olarak...

        yerinde değildir. 2-Dava; çeyiz ve ziynet eşyası alacağı istemine ilişkindir....

          DAVA KONUSU : Ziynet Ve Çeyiz Eşyası Alacağı KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin evden sadece kıyafetlerini alabildiğini, düğünde alınan ev eşyaları, takılan takıların ve çeyizlerini alamadığını, ıslahla harca tabi olmak üzere arttırılmak kaydı ile 50.000- TL takı ve çeyizin müvekkiline aynen iadesini, aynen iadenin mümkün olmaması halinde bedelinin müvekkiline ödenmesine, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya Alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet eşyalarının bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava davalı eş tarafından açılan boşanma davasında karşı dava olarak açılmış ve boşanma davasından tefrik edilmiştir. Davacı vekili karşı dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ve ailesi tarafından aşağılanıp horlanması neticesinde müvekkilinin evden ayrılmak zorunda kaldığını, evlenirken müvekkiline takılan ziynet eşyalarının davalı tarafından saklandığını ve iade edilmediğini belirterek ziynet eşyalarının bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

            Yargıtayın yerleşik uygulamasına, yaygın örf ve adet ile ülke gerçeklerine göre kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyası ve paralar kim tarafından ve hangi eşe takılırsa takılsın aksine bir anlaşma ya da örf ve adet kuralı olmadığı takdirde kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı kabul edilir. Yani erkeğe takılan ziynetler ve paraların da aksi kanıtlanmadığı müddetçe kadına ait olduğu kabulü vardır. Söz konusu ziynet eşyasının (altın vs.) evlenme sebebiyle gerek ailelerce ve gerek yakınlarca kadına geleceğinin güvencesi olarak takıldığı kabul edildiğinden emaneten (geçici olarak) takıldığı konusunda kadının bir kabulü olmadığı sürece genel kural kabul edilecektir. Artık, ziynetlerin geri istenmemek üzere verildiği iddia ve ispat edilmedikçe, bunları alan iade etmekle yükümlüdür"....

            Mahkemece; asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde taraf vekillerinde temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı-birleşen davalının tüm, davalı-birleşen davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalı-birleşen davacının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Dava, ziynet eşyası alacağı istemine ilişkindir. Konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen davalarda vekalet ücreti, nispi tarifeye göre hesaplanır. Davanın tamamen veya kısmen kazanılması ya da reddedilmesi halinde ise, nispi vekalet ücreti kabul ya da reddedilen müddeabihin değeri üzerinden hesaplanır. Somut olayda asıl davada davacı 40.000,00 TL ziynet alacağı talep etmiş, mahkemece de dava tümden reddedilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu