Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile; davalı tarafından kendisinde olduğu ikrar edilen 1 adet 20,64 gr 14 ayar kolye ve 1 adet 9,01 gr 14 ayar kelepçe bileziğin davalı tarafça davacıya aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde 1.808,65 TL bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 11 adet altın bileziğin davalının babasına teslim edilmesi nedeni ile davalının bu bileziklerden sorumlu tutulamayacağından bununla ilgili talebinin ve fazlaya ilişkin ziynet eşyası isteminin reddine, davacının ev eşyalarının kendisine teslim edildiğini beyan etmesi nedeni ile, davacının ev ve çeyiz eşyası talebi konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet ve kişisel malların iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü....
Mahkemece, tarafların davacının ayrılmak isteği ile anne evine gitmesi suretiyle ayrıldıkları, uyuşmazlığın davacıya ait müşterek hanedeki kasada saklanan takıların iadesi veya tazminine dair olduğu, tarafların takıların miktar ve cinsleri konusunda anlaşamadıkları, fakat tamamının birliktelik sırasında evdeki kasada saklandığı konusunda mutabık oldukları, 23 Haziran günü ayrılığın gerçekleştiği ve tarafların kendi ailelerinin yanlarına gittikleri, kamera kayıtları ve davacının kabulü doğrultusunda 27.06.2013 tarihinde davacı ve yakınlarının bir münübüs ile eve gelip çeyiz ve kişisel eşyaları aldıklarının belirlendiği, davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesinin 7. maddesindeki kabul doğrultusunda talep edilen çeyiz ve kişisel eşyaların alındığı bildirildiğinden bu talebin reddinin gerektiği, takılar yönünden ise tanıkların beyanları dikkate alındığında çelişki olması nedeniyle net bir bilginin olmadığı, ancak altınların evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları beraberinde veya daha...
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunmuş, davacının ziynet ve giyim eşyalarının ailesinin ikametgahına götürüldüğünü, müvekkilinde kalan ziynet eşyasının olmadığını; çeyiz eşyalarının ise bir kısmının müvekkilinin ikametgahında olduğu, ancak talep edilen miktarda olmadığını, talep edilen bu eşyaların müvekkili tarafından vermemezlik etmediğini savunarak; davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; davacının evden ayrılırken kendisine baskı, cebir ve tehdit uygulanmadığı, bu itibarla ziynet eşyalarını da yanına alarak evden ayrıldığının kabulü gerekeceği, bununla birlikte ev eşyalarına ilişkin talebin ise herhangi bir tespit veya keşifle ispat edilemediği kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsili istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet ve çeyiz eşyası alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir....
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile iddia ve savunma, dinlenen tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde, davalı vekilinin hüküm altına alınan 7.624,00 TL ziynet eşyası bedeline yönelik temyiz itirazları yerinde bulunmadığından reddi ile buna ilişkin hüküm bölümünün ONANMASINA, Davacı vekili, dava dilekçesinde ev, ziynet eşyası, araç ve sonradan ortaya çıkacak menkul, gayrimenkul taşınmazlara ilişkin olarak istekde bulunmuştur....
Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, ya da evde kaldığını kadının ispatlaması gerekir. Kural olarak, evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun kadına bağışlanmış sayılır. Dava konusu kadına ait altınlar koca tarafından bozdurulup değişik amaçlarla kullanmış olabilir. Çeşitli sebeplerle (evin ihtiyaçları, düğün borçları, balayı, kişisel harcamalar vs.) koca tarafından bozdurulan bu altınların karşılığının hibe edilmediği müddetçe kadına iadesi zorunludur. Ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde koca ziynet eşyalarını iadeden kurtulur....
Mahkemece;davanın kısmen kabulü ile 11.866,80 TL altın bedeli ve 7205,00 TL ev eşyası bedeli olmak üzere topalam 19.071,80 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı eşte kaldığı ileri sürülen ziynet eşyaları ile bir kısım çeyiz (ev) eşyasının bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. Dava; ziynet ve kişisel eşya (çeyiz eşyası) alacağı istemine ilişkindir....
Davacı vekili; 12.12.2013 tarihli celsede; dava konusu ettikleri eşyaların aynen teslim edilmesine ilişkin taleplerinden feragat ettiklerini, eşyaların yalnızca bedelinin ödenmesini talep ettiklerini beyan etmiştir. Davalı, evliliklerinin 39 gün sürdüğünü, görevi gereği ...beldesine taşınmak üzere ortak konuttaki eşyaların toplandığı ve hafta sonu taşınacakları aşamada 12 Eylül 2008 tarihinde davacının, kendisine haber vermeden ziynet ve şahsi eşyalarını alarak ortak konuttan ayrılıp boşanma davası açtığını, davacının diğer çeyiz ve ev eşyalarını haricen alma talebi yada girişiminin olmadığını,davacıya ait eşyaların adet ve vasıfları konusunda tam bilgisi olmamakla birlikte taşınma için topladığı şekilde durduğunu, yedinde bulunan davacıya ait çeyiz ve ev eşyalarını haricen her zaman teslimine hazır olduğunu, davanın açılmasına da sebebiyet vermediğini savunarak davanın reddini dilemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davalı ve davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet ve ev eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....