Mahkemece; davaya konu edilen ziynet eşyalarının davalının babasından miras kalan evin üzerine yaptırılan evin yapımında harcandığı ve davacıya iade edilmediği hususunun davacı tarafından gösterilen ve ileri sürülen tüm delillerle kanıtlanamadığından bahisle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; düğünde takılan ziynet eşyalarının aynen iadesi; mümkün olmaması halinde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları, kim tarafından, kime takılırsa takılsın, kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı sayılır. Türk Medeni Kanunu'nun 6.maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü, hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer....
Dava, davacı tarafından açılan, ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin ödenmesi davasına ilişkindir. Ziynet eşyası alacağı bakımından, Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin iddia ettiği olayları ispatlaması gerekir. Kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/04/2014 NUMARASI : 2013/802-2014/178 Taraflar arasındaki ziynet eşyasının aynen olmadığı taktirde bedelinin tahsili davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının davacıyı bir kaç kez dövdüğünü, 14.05.2013'de davacıyı evden dışarı atıp gönderdiğini, sonrasında evi tamamen boşaltıp evdeki tüm eşyaları ve davacıya düğünde takılan altınları alarak kaçtığını, davacıya düğünde takılan 22 ayar niteliğinde her biri 13,5 gram olan sekiz adet altın bileziğin aynen iadesine, aynen iadesi mümkün değilse fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 5.000 TL altın bedelinin davalıdan tahsilini talep etmiştir....
GEREKÇE : Dava, kişisel mal niteliğinde bulunan ziynet eşyalarının ve paranın iadesi istemine (TMK m. 220,226) ilişkin olup, ilk derece mahkemesi kararı davalı tarafından istinaf edilmiştir. Kadına özgü ziynet eşyaları; eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir âdet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. İlk derece mahkemesince dava konusu ziynet eşyaları ile düğünde takılan paraların tespiti amacıyla aldırılan bilirkişi raporunda, takılan ziynetlerin kadına özgü ziynet eşyası olup olmadığı yönünde bir değerlendirme yapılmadığı gibi, ziynetler ve paranın düğün sırasında hangi eşe takıldığına ilişkin bir tespitte yer almamıştır. Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK.m. 6)....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm asıl dava yönünden ziynet eşyalarının karşı dava yönünden kişisel eşyaların aynen iadesi, olmadığında bedellerinin tahsili istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe giren 20.01.2017 tarih 2017/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm asıl dava yönünden ziynet eşyalarının karşı dava yönünden kişisel eşyaların aynen iadesi, olmadığında bedellerinin tahsili istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 20.01.2014 (Pzt.)...
İstinaf Sebepleri Davacı-davalı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunu, kadının boşanma davasının kabulünün ve erkeğin boşanma davası ile manevî tazminat talebinin reddinin gerektiğini, nafakaların miktarının az olduğunu, kadın lehine yoksulluk nafakası ve tazminatlara hükmedilmesi gerektiğini belirterek; kadının boşanma, ziynet ve ev eşyası davasının reddi, erkeğin boşanma ve ev eşyası davasının kabulü, kusur belirlemesi, redddedilen ve aleyhe hükmedilen tazminatlar ve nafakaların miktarı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. C....
Davacının davayı terditli olarak açmış olması, asıl talep olarak ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen teslimi, fer'i talep olarak da bu eşyaların bedelinin tazmini isteminde bulunmuş olması gözetilerek, öncelikle davacının asıl talebi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, bu talep hakkında olumlu-olumsuz bir karar verilmeksizin, doğrudan fer'i nitelikteki tazminat istemi hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle sair temyiz itirazları incelenmeksizin kararın bozulması gerekmiştir...” hususlarına değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir....
davalıya takılan ziynet eşyalarının aynen iadesi ya da aynen iadesi mümkün olmadığı taktirde bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir....
Bu yanılgılı kusur belirlemesine bağlı olarak davacı-karşı davalı kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacı-karşı davalı kadın, dava dilekçesinde çeyiz ve kişisel eşyalarının aynen veya olmazsa bedelinin iadesini talep etmiş mahkemece talebin kısmen kabulü ile bilirkişi raporu dikkate alınarak muhtelif çeyizler, mutfak araç ve gereçleri, nevresim takımları, yatak örtüsü takımları, battaniyeler, yorgan ve yastıklar, perdeler, pike takımları, havlular, bohemya china yemek takımı, tencere tava vs., bir adet osman hamdi bey kaplumbağa terbiyecisi baskılı tablo, kristaller, osmanlı kahve takımı, biblolar, kişisel eşyalar ve ayakkabılardan oluşan eşyaların aynen iadesine olmadığı taktirde bedellerinin iadesine karar verilmiştir....