İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, ziynet eşyasının iadesine ilişkindir. Davalı erkeğin Ziynet iadesi/bedeli davasına yönelik istinafı yönünden; Ziynet alacağına yönelik yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre; Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır. Hayat deneyimlerine göre olağan olan bu çeşit eşyanın kadın üzerinde olması yada evde saklanmış, muhafaza edilmiş bulunmasıdır. Diğer bir deyimle bunların davalı tarafın zilyetlik ve siyanetine terk edilmiş olması olağana ters düşer. Diğer taraftan söz konusu eşya rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen nev'idendir....
talebi zenginleşmeye yönelik mükerrer bir talep olduğunu, talep edilen altınlar ve ziynet eşyaları halen davacının zilyetliğinde bulunduğunu, davacı taraf zaten kendisinin tasarrufunda bulunan ziynet eşyaları için talepte bulunarak, kötüniyetli olarak haksız kazanç sağlamaya çalıştığını, davacı 24 Kasım 2017’de, edinilmiş müşterek mallar dahil olmak üzere konuttaki tüm eşyaları müvekkilin bilgisi ve müdahalesi olmadan şu an oturduğu baba evine taşıdığını, konutta sadece bir tane yatak bıraktığını, pek doğaldır ki, ortak konutu terk ederken müşterek malları dahi beraberinde götüren davacı bu ziynet eşyalarını da beraberinde götürdüğünü, davacı aile konutundan hiçbir baskı ve zorlama olmadan kendi özgür iradesi ile ayrıldığını, dolayısıyla davacının, ziynet eşyaları hakkındaki iddialarını ispatlaması gerektiğini, davacı tarafça ziynet eşyaları yönünden yapılan haksız kazanç niteliğindeki bu talebin reddi gerektiğini, davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa...
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; mihri olan ziynet ve eşyaların müvekkiline teslim edilmediğini, müvekkiline ait ziynet eşyalarının müvekkilinin sakladığı dolaptan davalı tarafça izni ve rızası solmadan zorla alınıp borçları ve kız kardeşinin düğün masrafları için harcadığını belirterek, ziynet ve ev eşyalarının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı taktirde ise fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL'nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
Dava; ziynet ve diğer kişisel eşyaların aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedellerinin davalıdan tahsili istemlerine ilişkindir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının tüm temyiz itirazlarının, davacının ise aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davacının çeyiz (ev) eşyalarına ilişkin temyiz itirazları yönünden; HMK 266.maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz eşyasının iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalının kendisine haksız eylem ve sözlerde bulunduğunu, kendisini evden kovduğunu, ziynet ve çeyiz eşyalarını vermediğini belirterek ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen, mümkün olmazsa bedelinin faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı; davacının müşterek haneden ayrılırken ziynet eşyalarını yanında götürdüğünü, çeyiz ve ev eşyalarını ise 14.01.2014’te jandarma marifetiyle teslim aldığını savunarak davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"########## MAHKEMESİ :##########AİLE MAHKEMESİ ########## ########## ########## ########## Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 2004 yılında evlendiklerini, 6-7 ay birlikte yaşadıklarını, müvekkilinin davacı tarafından evden kovulduğunu ve kayın babası tarafından ağabeyinin evine bırakıldığını, hiçbir şahsi, ziynet ve çeyiz eşyasının kendisine verilmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla ziynet, çeyiz ve şahsi eşyaların aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde...
Dava, ziynet ve kişisel eşyaların iadesi veya bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına, takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalının ziynet eşlaranının davacıda kaldığına ve kişisel eşyalarının değerine yönelik temyiz itirazına gelince; Davacı dava dilekçesinde ziynet ve kişisel eşyalarının davalıda kaldığını ve aynen iadesi veya bedelinin tahsilini istemiştir. Davalı evlenmelerinin üzernden 15 yıl geçtiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur. Davacı ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı ise onun tarafından götürüldüğünü savunmuştur....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline düğünde takılan ziynet eşyalarının davalı tarafından evlilik birliği içinde tekrar yapılmak kaydıyla borç olarak alınıp iade edilmediğinden bahisle dava dilekçesinde belirtilen ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 30.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 07/12/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile de, dava değerini 72.487,00 TL olarak ıslah etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacıdan altın alındığı iddiasının doğru olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....
Bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince yargılamanın iadesi talebinin reddine karar verilmiş, hükmün davacı tarafça temyiz edilmiştir. Aleyhine yargılamanın iadesi yoluna başvurulan karar kanundan dolayı kesin ise yargılamanın iadesi üzerine verilen karar da asıl karar gibi kesindir; yani temyiz edilemez (KURU, Baki Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. Baskı, Cilt: V, İstanbul, 2001, s. 5263). Somut olayda yargılamanın iadesi talep edilen dosyada kabul edilen ziynet alacağı 55.287,00-TL olup, bölge adliye mahkemesince verilen yargılamanın iadesi talebinin reddine ilişkin karar da kesindir. Bu nedenle, davacının temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple davacı tarafın temyiz dilekçesinin REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi.15.06.2022 (Çrş.)...
üzerinde yapılan inceleme sonucunda, OY BİRLİĞİ ile KESİN olarak karar verildi....