Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Evlilik ve nişan sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kadının isteği ve onayı ile karşı tarafa verildiğinin ispatlanması halinde, erkek eş ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Olağan olan ziynet eşyalarının kadın eşin himayesinde bulunmasıdır. Bunun aksini iddia eden kadın eş iddiasını ispatla mükelleftir. Başka bir anlatımla ziynet eşyalarının karşı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Ziynet eşyası davasında dava konusu altınların varlığı ve bu altınların kadın eşte olmadığı şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatlanmalıdır....

davalıdan tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece ziynet eşyalarının davalıya aynen iadesine, mümkün olmaması halinde bedeline karar verilmiştir....

    Mahkemece, ziynet eşyalarının 8.000 TL.sinin davalı eş Sezer'den tahsiline, ev eşyalarının talep edilen bedeli olan 2.000 TL.'nın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerekirken, davalı eş Sezer hesabına geçen 8.000 TL.lik ziynet eşyası bedelinden davalı kayınpeder (...)'in sorumluluğu cihetine gidilmesi doğru görülmemiş, açıklanan nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Davalının bu savunmasından ziynet eşyalarının davacı tarafından götürülmediği anlaşılmaktadır. Davacı ile birlikte oturan davalılar bu ziynet eşyalarının bedellerini davacıya iade ile yükümlüdürler. Mahkemece gerekçesinde de kabul edildiği üzere davalı ...’ın davacıya ait ziynet eşyalarını birlikte yaşadıkları süre zarfında harcadıkların beyan etmesi karşısında davacının ziynet eşyalarının davalılarda kaldığı kanaati oluştuğu belirtildiği halde bir kısım ziynet eşyalarının bedellerinin davacıya iadesine karar verilirken bazı ziynet eşyaları hakkında davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 3-Davacı, çeyiz senedinde yazılı eşyalarının aynen iadesi veya bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ederek eldeki davayı açmıştır....

        şekilde ispatlamakla yükümlü olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte 12.11.2020 tarihli 4 nolu celsede davacının 2010 yılında bozdurulan ziynet eşyalarının 17.500,00....

        DAVA KONUSU : Ziynet Alacağı KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili 18/11/2019 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; tarafların Çorum Aile Mahkemesinin 2012/1135 Esas sayılı dosyası ile boşandıklarını, tarafların boşanma ilamı ile birlikte ziynet eşyalarına ilişkin olarak herhangi bir anlaşma sağlayamadığını, davalı tarafından gerek düğünde takılan ziynet eşyalarının, gerekse evlilik birliği içerisinde alınan birtakım ziynet eşyalarının iadesinin bugüne kadar sağlanamadığını, müvekkiline düğünde ziynet eşyası olarak her biri 32 gram olan 8 adet bilezik, 1 adet altın set, 1 adet altın künye, 1 adet Romanson marka saat, 3 adet altın yüzük, kesin olarak tespit edilemeyen bir hayli çeyrek altın takıldığını, tarafların evlilikleri üzerinden yaklaşık 1 yıl geçtikten sonra müvekkiline düğünde takılan bileziklerin davalının babasının biçerdöver borcunun ödenmesi ve çalıştırılan işçilerin alacaklarını...

        Davalı, ziynet eşyalarının Yağmurca Köy muhtarı huzurunda imzası karşılığı kendisine teslim edildiğini, imzalı bu belgede ziynet eşyasından başkaca alacak kaldığına dair ihtirazi kayıt koyulmadığını, Borçlar Kanunu gereği ifa gerçekleşmiş olduğundan talep hakkı kalmadığından, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacıya ait ziynet eşyalarının dava dilekçesinde belirtilen evsafta olduğu hususunda taraflar arasında bir ihtilaf olmadığı, taraflarla akrabalığı olmayan tanık ...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen çeyiz ve ziynet eşyasının iadesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde tarafların boşandıklarını, davacının çeyiz eşyalarının hala müşterek konutta olduğunun tespit edildiğini, müvekkiline düğünde takılan ziynet eşyalarının da davalıda kaldığını, davacıya ait ziynet eşyalarının, evlendiği günden beri davalının annesinin evinde bulunan kasada bulunduğunu bildirerek, dava dilekçesinde dökümü yapılan ev ve ziynet eşyalarının aynen iadesine, olmadığı taktirde fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla toplam 18.000 TL'nin yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini istemiştir....

            Ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde koca ziynet eşyalarının iadeden kurtulur. Somut olayda; davacı, düğünde takılan ziynet eşyalarının davalı tarafından, iade edilmek şartıyla kendisinden alındığını, çeyiz eşyalarının ise babasının evine götürüldüğünde müşterek konutta kaldığını ileri sürmüştür. Bu durumda, TMK' nun 6. maddesi gereğince ziynet eşyalarının davalı tarafından bozdurulduğunu, ve çeyiz eşyalarının davalıda kaldığını davacı kadın; bozdurulmuş ise ziynetlerin bir daha istenmemek üzere kendisine verildiğini veya iade edildiğini ise davalı ispat yükü altındadır. O halde, mahkemece; tarafların delilleri toplanarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerekmiştir....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacının ziynet eşyalarının aynen iadesine ilişkin talebinin HMK 114/1- i maddesinde yer alan " aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış " dava şartını taşımadığından usulden reddine, davacının ziynet eşyalarının bedeline ilişkin talebinin ise dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür....

              UYAP Entegrasyonu