Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı tarafından ziynet eşyalarının aynen iadesi talep edildiğine göre talep edilen ziynet eşyalarının değeri üzerinden Harçlar Kanunu 30-32 maddesi gereğince eksik olan nispi peşin harç tamamlatırılmadan, eksik harçla yargılamaya devamla işin esası hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı geretirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 23.06.2015(Salı)...

    Bu durumda davalı, senette belirtilen çeyiz ve ziynet eşyalarının getirilmediğini ya da davacıya geri verildiğini yazılı belge ile kanıtlamakla yükümlü olup, davalı tarafından yazılı belge sunulamadığına göre delil listesinde "her türlü yasal delil" demekle yemin deliline de dayandığından davalıya davacıya yemin teklif etme hakkı olduğu hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmadığı gibi kabulüne karar verilen çeyiz eşyalarının davacının talebi doğrultusunda bedelinin dava tarihinden itibaren işyeleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmesi gerekirken, çeyiz eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin kararın kesinleşme tarihinden itibaren yasal faiziyle ödenmesine karar verilmesi de doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

      Davalı vekili bir kısım ziynet eşyalarının acilen ödenmesi gereken düğün borçları için bozdurulduğunu, diğer ziynet eşyalarını davacının giderken üzerinde götürdüğünü ve davanın reddini savunmuştur. Yargılama sırasında dinlenen davacı tanıkları, davalının beyanı ve özellikle davalı tanıklarının beyanlarından davacıya ailesi tarafından takılan dört adet bilezik, bir adet kolye ile künye dışındaki ziynet eşyalarının düğün borçlarının ödenmesi için bozdurulduğu ifade edilmiştir. Mahkemece de davacıya ailesi tarafından takılan dört adet bilezik üzerinde götürdüğü kolye ile kol künyesi dışında kalan ziynet eşyalarının varlığı ve düğün borçları için bozdurulduğu kabul edilmiş ancak bu isteğin reddine karar verilmiştir. Düğün sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kendisine bağışlanmış sayılır ve onun kişisel malıdır....

        Yasal gereklilik yukarıda belirtildiği şekilde iken, öncelikle mümkünse ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmaması halinde bedele karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden ve karar yerinde tartışılmadan ziynet bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar verilmiştir." Mahkemece bozmaya uyularak "Davacının ziynet eşyası talebinin kabulü ile; özellikle mümkünse, ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde ziynet eşyalarının değeri olan 21.606,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine" şeklinde hüküm kurulmuştur. Ancak, bu kez de hüküm altına alınan ziynet eşyalarının adet, cins, nitelik, miktar ve dava tarihi değerleri ayrı ayrı gösterilmemiştir. Hüküm bu haliyle şüphe ve tereddüt uyandıracak, infazda güçlük yaratacak niteliktedir. Bu sebeple usule uygun olmayan hükmün bozulması gerekmiştir....

          Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 2-Düğünde takılan ziynet eşyaları ve takılar kadına ait olup, onun kişisel eşyası niteliğindedir. Davacı kadın, ziynet eşyalarını davalının bozdurup harcadığını beyan ederek ziynet eşyalarının aynen, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde bedellerinin iadesini talep etmiştir. Davalı erkek ise verdiği cevap dilekçesinde ziynet eşyalarının bir kısmı ortak çocukları Ayşe’nin doğumunda harcandığını, bir kısmının davacının tarım-bağkur primlerinin ödenmesinde harcandığını, kalan kısmının da davacı adına alınan üç adet 2/b vasfındaki taşınmazların alımında harcandığını beyan etmiştir. Ziynet eşyalarının bozdurulduğu konusunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Somut olayda ziynet eşyalarının kadının prim borcunun ödenmesi ve kadına ait taşınmazların satın alınması için bozdurulduğuna ve kadının rızası ile bozdurulmak ve tekrar iade edilmemek üzere ziynet eşyalarının erkeğe verildiğine dair herhangi bir delil bulunmamaktadır....

            Ziynet eşyalarının nerde muhafaza edildiği kadının ortak konuttan ayrılması söz konusu ise bu olayın ne şekilde cereyan ettiği,kadının ortak konuttan aceleyle ve ziynet eşyalarını almadan çıkmasını gerektirir bir durum olup olmadığı, kadının ortak konuttan ayrılırken kişisel eşyalarını almasını engelleyecek bir durumun olup olmadığı, kadının ortak konuttan ayrılırken kıyafet gibi diğer kişisel eşyalarını alıp almadığı, ziynet eşyalarının harcandığı ileri sürülüyorsa buna ilşkin delil bulunup bulunmadığı, yapılan harcamalar ile ziynet eşyalarının değeri arasındaki ilişki, tanıkların ziynet eşyalarına ilşkin görgüye dayalı bilgilerinin olup olmaması önem arzetmektedir. Somut olayda davacı taraf dava dilekçesi ile talep konusu ziynet eşyalarının kendisinden alındığını ve geri verilmediğini başka bir ifade ile harcandığını iddia etmiştir. Davacı tarafın ziynet eşyalarını evden ayrılırken yanına alamadığı yönünde bir iddiası bulunmamaktadır....

            Mahkemece aldırılan bilirkişi raporundan, talep edilen ziynet eşyalarının değerinin, altın set takımının 14 ayar olması halinde 31.564,57 TL, altın set takımının 22 ayar olması halinde ise 32.671,37 TL olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafından ziynet eşyalarının aynen iadesi talep edildiğine göre talep edilen ziynet eşyalarının değeri üzerinden Harçlar Kanunu 30-32. maddesi gereğince eksik olan nispi peşin harç tamamlattırılmadan, eksik harçla yargılamaya devamla işin esası hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.07.05.2015 (Prş.)...

              Yerleşmiş Yargıtay kararlarında da belirtildiği gibi, evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları, kim tarafından alınmış olursa olsun kadına bağışlanmış sayılır, ona iadesi gerekir. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının kanıtlanması halinde, koca ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Davacı kadın, ziynet eşyalarını iade edilmesi şartıyla davalı kocasına verdiğini ileri sürmüştür. Bu durumda, kural olarak ispat yükü davacı kadındadır. Ancak, davalı koca cevap dilekçesinde, ziynet eşyalarının davacı kadının rızası ile bozdurulduğunu savunmuştur. Açıklanan bu savunma karşısında ispat yükü yer değiştirmiş olup, ziynet eşyalarının davacı kadının isteği ve onayı ile iade edilmemek üzere kendisine verildiğini davalı kocanın ispat etmesi gerekir....

                Davacı kadın, düğünde kendisine takılan ziynet eşyalarının davalı ... tarafından alındığını, davalı ...’ye ait kasaya konulduğunu, daha sonra 3 bilezik ve 33 adet çeyrek altının davalı ... adına araba alınma sırasında bozdurulduğunu, kalan ziynet eşyalarının ise kasada kaldığını ileri sürerek ziynet eşyalarının aynen iadesini, mümkün olmaması halinde yasal faiziyle birlikte bedelinin ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı erkek, süresinde verdiği cevap dilekçesiyle, ziynet eşyalarının kasaya konulduğunu, 3 bilezik ve 33 adet çeyrek altının araba alımı sırasında bozdurulduğunu, kalan ziynetlerin davacı kadına teslim edildiğini savunmuştur. O halde ziynet eşyalarının miktarı, araba alımı sırasında bir kısmının bozdurulduğu ve kasaya konulduğu hususlarında ihtilaf bulunmadığına göre tespit edilmesi gereken husus mahkemece reddine karar verilen ziynet eşyalarının davacı kadına teslim edilip edilmediğidir....

                  Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir Davacı, dava konusu edilen ziynet eşyalarının davalı tarafından bozdurulduğunu ve harcandığını savunmuştur. Esasen dava konusu ziynet eşyalarının evlilik birliği içerisinde bozdurulduğu davalı tarafından da kabul edilmekte ancak davacı kadının kendi ihtiyacı için bozdurulduğu ileri sürülmektedir. Dinlenilen taraf tanıklarınca da ziynet eşyalarının bozdurulduğu beyan edilmişse de tanık beyanlarının değerlendirilmesinde bahse konu ziynet eşyasının davalı tarafından mı yoksa davacı tarafından mı bozdurulduğu konusunda kesin bir kanaate ulaşılması mümkün olmamaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu