ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 26/01/2022 NUMARASI : 2019/161 ESAS, 2022/125 KARAR DAVA KONUSU : ZİYNET ALACAĞI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK' 353.maddesi uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle,boşanmanın gerçekleşmesinden sonra müvekkilinin ziynet eşyalarının kendisine verilmesini istemişsede davalı ve ailesi bu talebi reddettiğini, 6 adet Adana burma bilezik (22 Ayar) ,8 adet Osmanlı (24 Ayar) ,2 adet bileklik,2 adet uzun kalın zincir (22 Ayar),1 adet kısa kalın zincir (22 Ayar),1 adet kısa ince zincir (22 Ayar) , 1 adet saat, 1 çift küpe, 2 adet yüzük ziynet eşyaları müvekkile rızaen verilmediği için bu davayı açmak zorunda kalmış kaldıklarını, dava dilekçesi ekindeki listede...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2019 NUMARASI : 2018/1093 ESAS, 2019/860 KARAR DAVA KONUSU : ZİYNET EŞYASI ALACAĞI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, mal rejimi davasından tefrik edilmiştir....
Dava; ziynet eşyasının iadesi istemine ilişkindir....
, YILLIK İZİN ÜCRETİ ALACAĞI, FAZLA MESAİ ALACAĞI, HAFTA TATİL ÜCRETİ ALACAĞI, ULUSAL BAYRAM VE TATİL ÜCRETİ ALACAĞI, SAĞLIK HARÇAMALARI, EK ÜCRET ALACAĞI, HİSSE SENEDİ ALACAĞI, PRİM İKRAMİYE, JESTİYON , HARCIRAH, AGİ VE YOL ALACAKLARI istemine yönelik davaların REDDİNE" şeklinde karar verilmiştir....
Dava, ziynet eşyası alacağı talebine ilişkindir. Toplanan delillerden, ziynet eşyasının erkek tarafından alınıp kadına iade edilmediği iddiasının ispatlandığı, zira kocanın ziynet eşyasının kadın tarafından evden ayrılırken götürüldüğünü beyan ettiği ancak kanıtlanamadığı, dosya arasında bulunan banka kayıtlarına göre, davacı kadına ait olduğu tanık beyanıyla ve düğün görüntüleri ile sabit olan altınların davalı tarafça 22/10/2013 tarihinde külçe altına çevrildiği ve toplamının 434 gr 24 ayar külçe altın olduğu, kocanın 03/11/2014 tarihinde davacıya 234 gram altını iade ettiği ve 200 gram altının ise kocanın uhdesinde kaldığı banka hesap hareketlerinden anlaşılmıştır. Hal böyle iken; davacı kadına iade edilmeyen 200 gram 24 ayar külçe altın yönüyle davanın kısmen kabulüne dair karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediklerini, dava dilekçesinde iddia edilen hususların gerçeği yansıtmadığını, söz konusu düğünde ve nişanda takılan takıların davacının üzerine takıldığını ve devamında davacının ziynet eşyalarını takıldığı an aldığını, müvekkilinin düğün ve nişan günü dışında söz konusu takıları görme imkanı bile bulamadığını, ziynet eşyalarının davacının iddialarının aksine müvekkili veya annesi tarafından kesinlikle alınmadığını, müvekkilinin dava dilekçesinde iddia ettiği takıların düğünde ve nişanda takılıp takılmadığı konusunda dahi bilgi sahibi olmadığını, tarafların evliliklerinin 4 aydan az sürdüğünü, davacının iddialarının hiçbir şekilde gerçeği yansıtmadığını belirterek, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda: "davacının ziynet alacağı davasının ispatlanamadığından reddine " karar verilmiştir....
Dosyada ziynet eşyalarının davacı kadından alındığına yönelik iddiayı kanıtlamaya elverişli başkaca bir delil de bulunmamaktadır. Davacı kadın gösterdiği delillerle de dava konusu ziynet eşyalarının erkek tarafından elinden zorla alındığını kanıtlayamamıştır. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunları götürmediğini, evde kaldığını ispat yükü altında olup davamızda davacı evden ayrılırken ziynet eşyalarının ortak konutta kaldığını tarafsız, görgüye dayalı tanık beyanı vs. delille ispatlayamadığından mahkememizce ziynet eşyası alacağı talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir....
SONUÇ: Temyiz konusu Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasındaki 6-7-10-11-13-14 ve 15 numaralı bentlerin tamamen çıkartılarak, yerlerine ; 6-CUMARTESİ ÇALIŞMA ZAMMI ALACAĞI istemine yönelik davanın KABÜLÜNE, 5.850,60 TL net cumartesi çalışma zammı alacağının 500-TL sinin dava tarihi olan 15/09/2015 tarihinden itibaren, bakiye 5.350,60-TL'sinin ıslah tarihi olan 16/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak en yüksek işletme kredisi faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, 7-PAZAR ÇALIŞMA ZAMMI ALACAĞI istemine yönelik davanın KABÜLÜNE, 1.696,98-TL net pazar çalışma zammı alacağının 500-TL sinin dava tarihi olan 15/09/2015 tarihinden itibaren, bakiye 1.196,98-TL'sinin ıslah tarihi olan 16/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak en yüksek işletme kredisi faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, 10-İKRAMİYE ALACAĞI istemine yönelik davanın KABULÜNE...
GEREKÇE : Davanın konusu, ziynet alacağı davası olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Ziynet eşyaları açısından; ziynet eşyalarıyla ilgili olarak davalı kadın dosyaya fotoğraflar sunmuştur; davacı ise ziynet eşyalarını davalı kadın uhdesinde kaldığını sürmüştür. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan, ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir. Düğün sırasında kadına takılan veya erkeğe takılıp da kadına mahsus olan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır....