eşyalarını iade etmediğini, diğer taraftan evlilik sırasında alınan televizyon, buzdolabı, fırın, bulaşık makinası, çamaşır makinası, salon ve vitrin takımı, mutfak oturma grubu ve oturma odası takımının müşterek evde kaldığını, davalının bu eşyalar ile yine evlilik sırasında alınan arabadan payına düşen bedeli ödemediğini ileri sürerek; ziynet eşyalarının aynen iadesini, olmadığı takdirde bedeli olan 48.758 TL, ev eşyası bedeli olan 4.775 TL ve araç bedeli olan 2.000 TL olmak üzere toplam 55.533 TL'nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 02.10.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile taleplerini (banka kasasında bulunduğu belirlenen) müşterek çocuğa ait 10 adet çeyrek altın, 1 adet çocuk kolyesi ve 1 çift çocuk küpesi nedeniyle ziynet eşyası yönünden 1.510 TL, araç bedeli yönünden ise 1.000 TL artırmıştır....
Bu nedenle, davalı-karşı davacı kadının ziynet eşyası talebine yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davalı-davacı erkek ilk derece mahkemesi tarafından verilen hükmü “Kusur tespiti, reddedilen tazminat talepleri ile iştirak nafaka miktarı” yönleriyle istinaf etmiştir. Davacı-karşı davalı kadın ise katılma yoluyla “Boşanma hariç, tazminatlar, kusur belirlemesi, tedbir ve yoksulluk nafakasının reddi ve çeyiz eşyası” yönleriyle istinaf etmiştir. Bölge adliye mahkemesince, katılma yollu istinaf isteminin asıl istinaf istemine sıkı sıkıya bağlı olduğu, erkeğin sadece “Kendi tazminat taleplerinin reddi, iştirak nafakası ve kusur durumuna” yönelik istinaf itirazı bulunduğundan, kadının katılma yoluyla istinaf isteminin incelenemeyeceği gerekçesiyle kadının itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir. Katılma yoluyla istinaf, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 348. maddesinde düzenlenmiştir....
, reddedilen tazminat talebi ile bağıştan rucü nteliğindeki reddedilen davası ile davacı davalı kadının kabul edilen ziynet alacağı davasını temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet ve Ev Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, erkeğin davasının kabulü, tazminatların miktarı yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, kadının davasının kabulü, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, kendi tazminat taleplerinin reddi eşya ve ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00'şar TL. temyiz başvuru harçları...
alacağı davası yönünden yapılan incelemede ise kadının yurt dışından kendi isteği ile döndüğü, boşanmaya sebebiyet veren olayların niteliği ve meydana geliş şekli ile kadının ortak konuttan ayrılırken ziynet eşyalarını ortak konutta bırakmış olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu dikkate alınarak ziynet alacağı davasının reddine, ev eşyası davası yönünden yapılan incelemede ise ev eşyalarının halen erkekte olduğu anlaşıldığından bu yöndeki istemin kabulü ile ev eşyalarının aynen iadesine, aynen iadenine, bedel iadesi yönündeki talebin ise erkeğin ev eşyalarını gönderdiği, ancak kadının teslim almadığı dikkate alınarak reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çeyiz, Ziynet ve Katılma Alacağı ... ile ... aralarındaki çeyiz, ziynet ve katılma alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... 1. Aile Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili, evlilik birliği içerisinde davalı adına bir adet mesken edinildiğini, evden ayrlırken davacıya ait ziynet ve ev eşyalarının davalı tarafta kaldığını belirterek, ziynet ve ev eşyaları yönünden öncelikle bedelleri olan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.960,00 TL'nin faiziyle tahsili, bu mümkün olmadığı takdirde aynen iadeleri ve taraflar arasındaki mal rejiminin TMK hükümlerine göre tasfiyesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL'nin faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir....
Davalıdan tedbir ve yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat, ev eşyası alacağı, ziynet eşyası alacağı ile mal rejiminden kaynaklanan alacak taleplerim yoktur. Protokolde belirtilen hususlara göre boşanmamıza karar verilmesini istiyorum." şeklinde beyanda bulunmuştur. Davalı yargılama aşamasında "Protokoldeki imza bana aittir. Her hangi bir zorlama olmadan kendi hür irademle imzaladım. Davacı boşanmak istiyor ben de boşanmak istiyorum, yapacak bir şey yok. Protokolde her ne kadar müşterek çocuk için 1.000,00- TL. nafaka istenmeyecek şeklinde yazılmışsa da yanlış yazılmıştır, Müşterek çocuğumuzun velayetinin davacıya verilmesini kabul ediyorum. Davacıya müşterek çocuk için aylık 1.000,00- TL. iştirak nafakası ödeyeceğim. Davacıdan tedbir ve yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat, ev eşyası alacağı, ziynet eşyası alacağı ile mal rejiminden kaynaklanan alacak taleplerim yoktur....
Mahkemenin ara kararı doğrultusunda, davacı vekili, 17/03/2016 tarihli dilekçesi ile çeyiz ve ziynet eşyası alacağı talebinin fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak kaydı ile 14.855 TL olarak bildirip, 12.855 TL alacak için eksik harcı yatırdığı, taşınır mallar için 2.000 TL katılma alacağı, taşınmaz için 2.000 TL katkı ve 1.000 TL değer artış payı alacağı olarak açıklama yaptığı görülmüştür....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/02/2021 NUMARASI : 2017/958 ESAS-2021/122 KARAR DAVA KONUSU : Katkı Payı, Katılma Alacağı ve Ziynet Alacağı KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 18.12.2014 tarihinde taraflar arasında boşanma davası açıldığını tarafların evlenirken müvekkiline ziynet eşyası olarak her biri 22 gram ağırlığında 3 burgamlı 6 adet altın bilezik, 2 adet normal düz bilezik, gerdanlık, küpe, bileklik (Künya)'den oluşan altın set takımı ve 6 adet çeyrek altın takıldığını, takılara ilişkin fotoğrafların dava dilekçesi ekinde sunduklarını, yukarıda sözünü ettikleri takıların müvekkiline düğünde ziynet eşyası olarak takıldığını, daha sonra davalı tarafça ihtiyacı olduğu gerekçesi ile müvekkiline tekrar geri vermek koşulu ile tüm altınları aldığını, daha sonra müvekkilinin kendisine altınların yeniden sarraftan alınarak teslim edileceğini sorduğunda davalının...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, davanın kabulüne, T.M.K 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, davacının beyan ve kabulü gereği davacı yararına tedbir ve yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat, taşınır-taşınmaz mal, katılma alacağı, katkı payı alacağı, değer artış payı alacağı, ev eşyası alacağı, ziynet eşyası alacağı konularında bir karar verilmesine yer olmadığına, davalının beyan ve kabulü gereği davalı yararına tedbir ve yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat, taşınır-taşınmaz mal, katılma alacağı, katkı payı alacağı, değer artış payı alacağı, ev eşyası alacağı, ziynet eşyası alacağı konularında bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....