GEREKÇE : Davanın konusu, ziynet eşyası alacak talebine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nun 355.maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır, ona iadesi gerekir. Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle, evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkün olup, bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. (6.Hukuk Dairesi 09.05.2011 tarih ve 2011/1701- 6067, 6....
, müşterek çocuklardan Eren için 2.000 TL, Ahmet Emir için 1.500 TL olmak üzere aylık 3.500 TL tedbir nafakasına, karar kesinleştikten sonra iştirak nafakasına dönüştürülmesine, ziynet taleplerinin tamamen kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; A-ZİYNET EŞYASI DAVASI YÖNÜNDEN Davanın KABULÜ ile 1- 4 Adet 22 Ayar, her biri 71 gr. CNC tel bileziğin aynen iadesine, aynen iadesi mümkün değilse 16.400,00 TL bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davanın KISMEN KABULÜ ile 1- Ev eşyalarının bedeli olan 10.125,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2- Davaya konu edilen ev eşyalarının yarıya bölünmesi fiilen mümkün olmadığı dikkate alınarak aynen iadeye yönelik talebin reddine karar verilmiştir....
Davacı kadına takılan bir kısım ziynet eşyalarının varlığı tanık anlatımları ile kanıtlanmıştır. Ancak ilk derece mahkemesi gerekçesinin aksine davacının ziynet eşyalarının hiç kullanmaması ve üzerinde görülmemesi ziynetlerin davalı tarafından alındığı anlamına gelmez. Ancak davalı taraf cevap dilekçesinde bir kısım ziynet eşyasının düğün masrafları nedeniyle bozdurduğunu, daha sonra annesinden aldığı zincir altını vererek borcunu ödediğini savunmuştur. Bu durumda davalı tarafından alınarak bozdurulduğu kabul edilen ziynet eşyalarının varlığı ve davalı tarafından alındığı davacı tarafça kanıtlanmıştır. Davalı taraf bu ziynet eşyası borcunu ödediğini savunmaktadır....
Davalıya vasi atama kararının 22/10/2019 tarihi olduğu, ziynet alacağı davasında 25/10/2019 tarihinde yargılamanın bitirilerek karar verildiği, karar tarihine kadar davalı asilin vekili aracı ile savunma hakkını kullandığı,ziynet alacağı karar tarihinde kesinleşmiş bir vasilik kararından söz edilemeyeceği, bu nedenle vasinin savunma hakkının kısıtlandığına yönelik beyanına itibar edilemeyeceği anlaşılmıştır. İddia ve savunma tanık Nihat'ın beyanı, davalının cevap dilekçesinde 2 bileziği kendi borçları için bozdurduğuna yönelik beyanı göz önüne alındığında, davacı kadına düğünde takıldığı anlaşılan 8 adet bilezik ve 1 adet altın dolayım zincirin davalı tarafça bozdurulduğu bunun aksinin davalı tarafça ispat edilemediği bu halde davanın kabulüne karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla davalı vasisinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/06/2021 NUMARASI : 2020/584 ESAS, 2021/727 KARAR DAVA KONUSU : ZİYNET EŞYASI ALACAĞI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ortak konuttan ayrılarak ailesinin evine yerleştiğini, yanına kıyafetlerini dahi alamadığını, ziynet eşyalarının bir kısmının evde kaldığını, bir kısmının da davalı tarafından gizlice alınıp bozdurulduğunu, davalının iş kuracağı için aldığını söylediğini ve iade edeceğini söylemesine rağmen iade edilmediğini, müvekkiline ait olan ziynet eşyalarının işleyecek yasal faiziyle birlikte müvekkiline aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde bedelinin müvekkiline...
Dava; ziynet eşyasının iadesi istemine ilişkindir. "Dosya kapsamından bozdurulduğu sabit olan davacının ziynet eşyalarının, iade edilmemek üzere kocaya verdiğini ispat külfeti davalıya ait bulunmaktadır." (Yargıtay 3....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, " asıl davanın ve karşı davanın kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1. maddesi gereğince boşanmalarına, asıl davadaki maddi tazminat taleplerinin reddine, asıl dava ve karşı davadaki manevi tazminat taleplerinin reddine, karşı davada; asıl dava ve karşı davadaki manevi tazminat taleplerinin reddine, karşı davacının ziynet alacağı talebinin reddine, karşı davacının yoksulluk nafakası talebinin reddine," karar verilmiştir. Davalı karşı davacı kadın, kusur , maddi ve manevi tazminat ile nafaka taleplerinin reddi, tanıklarının dinlenilmemesi, ziynet eşyalarının reddi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı karşı davalı erkek vekili istinafa cevap vermemiştir....
paranın müvekkiline aynen iadesine, aynen iade mümkün olmadığı taktirde şimdilik 1.000 TL bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 03/03/2020 tarihli dilekçesinde her biri 25 gram ağırlığında 3 adet bileziğin müvekkiline mehir olarak ziynet eşyası şeklinde takıldığını beyan etmiştir....
yatırım aracı olarak da kullanabilme ve zenginleşme şansı olan müvekkilinin uğradığı maddi zararın giderildiği anlamına gelmeyeceğini, ziynet eşyaları bedelinin yanı sıra 30.000,00 TL olan toplam talep üzerinden ziynet eşyaları bedeline ek olarak kısmen reddine karar verilen 6.740,00 TL maddi tazminata hükmedilmesi gerektiğini belirterek, istinaf yoluna başvurmuştur....