Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan işbu davayı kabul etmediklerini, davacı eşin evlilik birliğinin henüz daha 3. yılını bile doldurmadan hiç kimseye haber vermeksizin özel eşyalarını da alarak müşterek haneyi terk ettiğini, müvekkili tarafından borçlarının ödeneceği söylenilerek ziynet eşyalarının elinden alınıp bozdurulduğu şeklindeki davacı iddialarını kesinlikle kabul etmediklerini, davaya konu ziynet eşyalarını giderken yanına alarak götürdüğünü, müvekkilinin düğünden sonra ziynet eşyaları ile ilgili hiçbir zaman bir zilyetliğinin veya tasarrufunun olmadığını, davacının boşanma davasındaki ziynetlerle ilgili beyanlarında tutarsızlıklar olduğunu beyan ederek, müvekkili aleyhinde açılan haksız ve yasal dayanaktan yoksun işbu davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, davacının davasının reddine karar verilmiştir....
Davalı karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; düğünde davacının ailesi tarafından sahte bilezikler takıldığını, sahte bileziklerin halen davalıda olduğunu, ziynetlere ilişkin tüm iddiaların asılsız olduğunu, davacının rızası olmadan hiçbir ziynet eşyasının satılmadığını, ziynet eşyalarının birçoğunun davacı tarafından Giresun'da satıldığını belirterek karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacının maddi ve manevi tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, davalı lehine 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davalının davacıya ait ziynet eşyalarını almadığını, davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu, davacının boşanma davası açıldıktan sonra ortak konutu tüm eşyalarını alarak terk ettiğini, ziynet eşyaları da dahil olmak üzere evdeki tüm eşyaları alarak tahliye ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, davalının, 1 adet 14 ayar (toplam 110 gr) Trabzon hasırı set (11.124.30 TL), 1 adet 14 ayar (toplam 9 gr) zincir İtalyan model (910,17 TL), 2 adet 22 ayar (76 gr) bilezik mega kumlu-simli (12.035,00 TL)’den oluşan ziynet eşyasını davacıya aynen iadesine, aynen teslimi mümkün olmaması halinde ziynet eşyaların toplam bedeli olan 24.069,47 TL'nin davalıdan alınarak davacıya ödemesine, davacının bir adet tam altın (842,50 TL) isteminin reddine karar verilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1102 KARAR NO : 2023/838 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KARAMÜRSEL ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 11/05/2022 NUMARASI : 2020/297 ESAS, 2022/244 KARAR DAVA KONUSU : ZİYNET EŞYASI ALACAĞI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2015 yılında evlendiklerini, aralarındaki sorunlar nedeniyle, boşanmaya karar verdiklerini, davalının, müvekkiline ait olan ziynet eşyalarını müvekkilinin haberi olmadan bozdurduğunu, ziynet eşyalarının öncelikle nakten, bu mümkün değil ise, bu gün ki parasal değeri ile tarafına iadesine...
Paragrafta 8 adet bilezik, 6 adet çeyrek altın yazdığı, 4.paragrafta 6 adet bilezik,8 adet çeyrek altın yazıldığı, içerikte 15.000,00 TL yazıldığı,) fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 12.000,00 TL ziynet bedelinin yasal faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....
GEREKÇE : Dava, TMK'nun 226.maddesine dayalı ziynet eşyası alacak davasıdır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır, ona iadesi gerekir. Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle, evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bu halde, kural olarak, davacı kadın ziynet eşyalarının varlığını ve evden ayrılırken davalıda kaldığını ispatlamak zorundadır. Bu konuda ispat yükü kendinde olan tarafın, yasal karinenin aksini her türlü delil ile ispatlama imkanı vardır....
Mahkemece; "Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; dosya içerisinde mevcut delillerle ziynet eşyalarının varlığı davacı kadın tarafından kanıtlanmışır. Ancak yukarıda alıntılanan Yargıtay içtihadında da belirtildiği üzere davacı kadının bu ziynetlerin evlilik birliği içinde kendisinden alındığını ve iade edilmediğini ispat etmesi gerekir. Davacı kadın bu kapsamda tanık dinletmiştir. Davacı tanıklarının ziynet eşyalarının bozdurulduğuna dair bilgileri, davacıdan duyuma dayalı olup, ziynet eşyalarının akıbeti hususunda görgüye dayalı bilgileri bulunmamaktadır. Davalı tanıkları ise, davacı kadın tarafından talep edilen ziynet eşyalarının davacı kadının ailesinde olduğunu, davalı erkek tarafından borç ödenmek maksatlı olarak ziynet eşyalarının bozdurulmadığını beyan etmişlerdir....
Taraf tanık beyanlarının tamamı bir bütün olarak ele alındığında ziynet eşyalarının davacı kadın uhdesinde kaldığı, davacı kadının kendi isteği ile müşterek konutu terk ederek, ziynet eşyalarını da yanında götürmüş olabileceği anlaşılmakla; davanın reddine karar verilmiştir." şeklindeki gerekçe ile "Davanın REDDİNE" karar verilmiştir....
Davacı kadın vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı davanın reddi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla, dosya üzerinde yapılan incelemede; her ne kadar yerel mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde, davacının kendisinin ziynet eşyalarını rızası olamaksızın davalıya verip davalının kullandığını, ziynet eşyalarının kullanılmasından sonra kendisine geri verilme/yapılma vaadiyle verdiğini diğer bir deyişle ziynet eşyalarının iade edilmek üzere erkeğe verildiğini ve kadının isteği dışında bozdurulup harcandığını ispatlayamadığı, tarafların ziynet eşyalarını birlikte rıza ile bozdurup ihtiyaçları için kullandıkları, kadının altınları takmayı sevmediği ve yeniden istemediği bu halde erkeğin ziynet eşyalarını iadeden kurtulduğu, davacının iddialarını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, dosyada bulunan tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde; davacı kadının düğünde...
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının müşterek konuttan ayrılırken, ev içerisindeki bütün eşyalarla birlikte düğünde takılan az miktardaki takıyı da alıp gittiğini, davacı taraf cins ve değerini bildirdiği ziynet eşyalarını kabul etmediğini, davacıya hiçbir zaman bu miktarda ziynetin takılmadığını, söz konusu ziynet eşyalarının müvekkil tarafından asla alınmadığını, müvekkilinin hiç bir zaman davacının ziynet eşyalarına ihtiyaç duymadığını, davacının eski eşi 2 adet 23 gram 3'lü burma bilezikte aldığını, davacıya 2017 yılında evi terk ettiği akit bilezikleri de diğer takılar ile birlikte yanında götürdüğünü, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....