ziynet alacağına ilişkin temyiz isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle: her ne kadar talep kısmında HMK 107 yazılmış olsa da bunun kopyala - yapıştır hatasından kaynaklandığını, ziynet eşyalarının aynen iadesini talep ettiklerini ve bunu dava dilekçesinde üç defa tekrar ettiklerini asıl istemlerinin ziynet eşyalarının aynına ilişkin olup, aynen iadenin mümkün olmaması halinde bedel iadesinin istenildiğini, bu nedenle davanın belirsiz alacak davası olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığını belirterek usul ve yasaya aykırı olan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istinaf kanun yoluyla talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, ziynet eşyasından kaynaklanan alacak talebine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davalı ve davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet eşya bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, tarafların 29.09.2002 tarihinde evlendiklerini, taraflar arasında boşanma davasının halen devem ettiğini, davacıya düğünde takılan ziynet eşyalarının davalı tarafından alınarak işine sermaye yapıldığını belirterek, davaya konu ziynet eşyalarının bedeli olarak şimdilik 5.000 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Davalı vekili cevabında; taraflar arasında görülen boşanma davasının bekletici mesele yapılmasını, ziynet eşyalarının davacının kullanımında iken çalındığını belirterek, ziynet alacağı davasının ve eşya alacağı davasının reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, ziynet eşyalarının davacı evden ayrılırken üzerinde bulunduğu, bilahare ziynet eşyaların çalındığı, davacının kendi beyanından da anlaşıldığı gerekçeleriyle ziynet eşyalarına yönelik davanın reddine, eşya alacağı davasına konu eşyaların aynen iadesine mümkün olmadığı takdirde bedeli olan 10.750 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, çeyiz ve ziynet eşyalarına yönelik alacak istemine ilişkindir....
Mahkemece, manevi tazminat talebinin reddi ile alacak talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı vekili; davalı ile müvekkilinin gayri resmi şekilde evlendiklerini, bu evliliklerinden bir çocuklarının olduğunu, resmi nikah kıyma talebinin davalı tarafından kabul edilmediğini, birlikteliğin davalı tarafından sonlandırıldığını, ancak müvekkili tarafından müşterek konuta alınan çeyiz eşyaları ile düğünlerinde takılan ziynet eşyalarının müvekkilline iade edilmediğini belirterek, çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedellerinin ödetilmesi ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı vekili; davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen teslimi talebi değerlendirilmeden bilirkişi raporu hükme esas alınarak çeyiz ve ziynet eşyalarının bedeline ilişkin talebin kısmen kabulü ile manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir....
Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, ziynet eşyalarından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın Aile hukukundan kaynaklandığı ve Aile Mahkemesinde görüleceği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, davanın TMK.nun 2. kitabından kaynaklanan bir dava olmadığı Asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacı, eşiyle boşandığını, eşi aleyhine açmış olduğu ziynet eşyalarının iadesi davasının reddedildiğini, ziynetlerin eski eşinin annesi olan davalı tarafından alındığını belirterek ziynet eşyalarının bedelinin davalıdan tahsilini talep etmiştir....
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, davacının boşandığı eski eşine karşı ziynet eşyası alacağı, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak ve mal rejiminden kaynaklanan alacak davası ile birlikte talep ettiği alacak miktarı için ihtiyati haciz (İİK m. 257 vd.) talebinde bulunmuş, Mahkemece koşulları bulunmadığı gerekçesi ile ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesine bağlı alacaklar evlilik sona ermiş ise sona erme tarihinden, evlilik boşanma ile sona ermiş ise boşanma dava tarihi itibari ile muaccel hale gelir. Bu nedenle mal rejimine dayalı alacak talebinde bulunulduğu ve kanundaki diğer koşullarında mevcut olduğu takdirde, teminat durumu da mahkemece takdir edilerek ihtiyati haciz kararı verilmesi mümkündür. İhtiyati haciz talep edildiği tarihte alacağın varlığının kanıtlanması gerekmez ise de; sunulan delil ve belgelerle alacağın varlığının "yaklaşık ispat" ilkesi çerçevesinde muhtemel gözükmesi gerekir....
Somut olayda davalı-karşı davacı kadın tarafından 47.378,00 TL ziynet alacak bedeli talep edilmiş olup, 20.750,00 TL ziynet alacağı talebinin kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir, davalı-karşı davacı kadının ziynet alacağının reddedilen (26.628,00 TLTik) kısmına ilişkin olup, bölge adliye mahkemesince ziynet alacağına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle davalı-karşı davacı kadının ziynet alacağına yönelik temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Boşanma davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle ortak çocuk Umut’un inceleme tarihi itibariyle ergin olduğunun anlaşılmasına göre, davalı-karşı davacı kadının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
konu alacak miktarının 36.482,00 TL olduğu ve 18.01.2017 tarihli karar itibarıyla 41.530,00 TL olan temyiz kesinlik sınırının altında kaldığından, ziynet alacağına ilişkin temyiz isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir....
Yerel mahkemece gerekçeli kararda kadının kısmen kabul edilen ziynet eşyası alacak davası yönünden harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti konularında bir karar verilmediği, davacı vekilinin 05/11/2020 tarihli talebi üzerine mahkemece 12/11/2020 tarihli ek karar ile HMK'nın 305/A maddesi kapsamında ziynet eşyası yönünden davacı kadın lehine 8.080 TL vekalet ücretine hükmedildiği, aynı kararda harç peşin ve tam alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına şeklinde karar verildiği, bu kararın davalı erkeğe tebliği üzerine bu karara karşı da davalının vekalet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır. Davalının ek karara yönelik istinaf başvurusu değerlendirildiğinde; ziynet eşyası alacak davası boşanmanın fer'isi olmayıp, ayrı bir harca tabi olduğu, davacı tarafından peşin harcın yatırıldığı, alacağın kısmen kabulüne karar verildiği, davalının ziynet alacağı yönünden verilen kabul kararına karşı bir istinaf başvurusu bulunmadığı anlaşılmıştır....