WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın toplam 1.396,41 gr. muhtelif altın eşya bulunan çanta ile birlikte kuyum işyerinde yakalandıkları, muhafaza altına alınan ziynet eşyasından bir kısmını ... ..., ... ..., ... ... ..., ... ... ve ... ...’ın konutlarından çalınan takılardan bir kısmı olduğu noktasında teşhis ettikleri; sanıklar ... ... ve ... ...’un aşamalarda üzerlerine atılı suçları kabul etmedikleri, müştekinin ikametinden adı geçen sanıkların hırsızlık yaptıklarına ilişkin maddi bir bulguya rastlanmadığı, sanıklardan ... ...'un çalıntı eşyanın satılacağı ihbarını alan kolluk görevlilerini görünce kaçtığı ve sanık ... ...'...

    İstinaf Sebepleri Dava dilekçesini tekrarla takibe dayanak ilamın ziynet alacağına ilişkin olup, işbu davanın konusunun aile hukukuna ilişkin olmasından dolayı bu ilamın kesinleşmeden infaz edilemeyeceğinden bahisle yerel mahkeme kararının kaldırılarak takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "Somut olayda; ilamda hüküm altına alınan ziynet bedelinden kaynaklanan alacak tarafların şahsi ya da ailevi yapılarına ilişkin durumlarında bir değişiklik yaratmayan, sonuçları itibariyle ancak tarafların mal varlığını etkileyebilen, boşanma ilamının fer'i niteliğinde olmayıp ondan bağımsız olan edaya ilişkin ilamlardır. Bu nitelikleri itibariyle de ziynet alacağından kaynaklanan alacağına ilişkin ilamların, diğer edaya ilişkin ilamlar gibi, kesinleşmeden icraya konulmaları mümkündür" gerekçesiyle şikayet eden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V....

      Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kadının isteği ve onayı ile karşı tarafa verildiğinin ispatlanması halinde, erkek eş ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Olağan olan ziynet eşyalarının kadın eşin himayesinde bulunmasıdır. Bunun aksini iddia eden kadın eş iddiasını ispatla mükelleftir. Başka bir anlatımla ziynet eşyalarının karşı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Ziynet eşyası davasında dava konusu altınların varlığı ve bu altınların kadın eşte olmadığı şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatlanmalıdır. Davacı kadın, dava konusu ettiği ziynet eşyalarının evden ayrılırken zorla elinden alındığını, ziynetlerin müşterek hanede ya da davalıda kaldığını ispat etmek zorundadır. Somut olayda; davalının dilekçeler aşamasında dava konusu edilen altınların adet nitelik ve gramlarına karşı açık itirazının bulunmadığı, kaldı ki davalı vekilinin Ankara 7....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm, koca tarafından açılan davada eşler arasındaki mal rejiminden kaynaklanan tapu iptal ve tescil, kadın tarafından açılan davada ise çeyiz ve ziynet aşyalarının aynen iadesi, olmadığında bedellerinin tahsili, evlilik birliği içinde edinilen müşterek eşyaların taksimi istemine ilişkin olup, kocanın davası reddedilerek kadının davası yönünden ziynet talebinin reddine, eşyalar konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Hüküm davalı-karşılık davacı kadın tarafından kendi davasına yönelik olarak temyiz edilmiştir. Temyizin kapsamına ve temyiz edenin sıfatına göre inceleme görevi Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 29.01.2007 tarihli kararının 2. maddesi gereğince Yargıtay 6....

        Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davacının boşandığı eşine karşı açtığı ziynet eşyalarından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, yapılan harcamaların evlilik birliği içinde müşterek olarak yapıldığından bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Aile Mahkemesi tarafından ise, davanın bağışlanmadan rücu niteliğinde olduğu ve asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda dava, tarafların boşandıkları, düğün sırasında takılan ziynet eşyalarının iadesi, davacının boşanmada hiçbir kusuru bulunmadığı iddiasıyla davalıdan iadesi istemine ilişkindir....

          "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyulmasına karar verilen Dairemizin 26.1.2012 ve 10.7.2013 tarihli bozma kararlarında; evlilik birliğinin sürdürüleceği müşterek konutun belirlenmesi konusunda davalı eşi ile uyuşmazlığa düştüğünü ileri süren davacı kadının, bu uyuşmazlığın çözümü için, hakimin müdahalesini talep ettiği, bu haliyle davanın Türk Medeni Kanununun 195’nci maddesine dayandığı, Türk Medeni Kanununun 197'nci maddesinde yer alan "konut ve ev eşyasından yararlanmanın" da kanunda öngörülen tedbirlerden olduğu, dolayısıyla tarafların uzlaşamamaları halinde, davalıya ait konuttan davacının yararlanmasına karar verilmesinin imkan dahilinde olduğu belirtilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı KARAR Taraflar arasındaki temyize konu olan uyuşmazlık çeyiz ve ziynet eşyalarından kaynaklanan alacak isteğine ilişkin bulunduğuna göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (6.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 04.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              olan altın ve paralara düğünden sonra davalı ve ailesi tarafından el konulduğunu, davacıya düğünde takılan ziynet eşyaları ve takılar nedeniyle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5 adet 22 ayar 30 gram bilezik, 1 adet 3 gram hediyelik bilezik, 1 adet 20 gram çeyrekli bilezik, 1 adet 30 gram kolye, 5 adet çeyrek altın ve 6.000,00 TL civarında paradan oluşan 12.000,00 TL'nin işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Aile ve Büyükçekmece 5. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davacının boşandığı eşine karşı açtığı ziynet eşyalarından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Aile Mahkemesince, davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesince ise, evlilik birliği içerisinde takılan ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde ise değerinin tahsilinin istendiği, tarafların boşanmalarına ilişkin kararın dava tarihi itibari ile henüz kesinleşmediği gerekçesi ile karşı görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....

                İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı vekili özetle; yerel mahkemenin asıl davanın kabulü ve ziynet eşyasından kaynaklanan alacak davasının kabulüne ilişkin kararına karşı istinaf yoluna başvurmadıklarını ancak diğer yönlerden verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemenin eksik inceleme ile müvekkilinin davalıyı affettiğini kabul etmesinin ve öncesi olaylara itibar edilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı- davacı erkeğin tam kusurlu olduğunu, davalının tam ve ağır kusurlu olduğu göz önünde bulundurulmaksızın kusursuz olan müvekkili lehine hükmedilen maddi- manevi tazminat miktarlarının düşük olduğunu, müşterek çocuğun velayeti, can güvenliği olmadığı için müvekkilinin istemediğini, bu konuda hiçbir talebi olmayan müvekkiline bilirkişi raporu dikkate alınarak velayetin verilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkilinin işsiz olup ailesi ile birlikte yaşadığını, müvekkili kararın kaldırılması yararına hükmedilen...

                UYAP Entegrasyonu